Kilis'te üzüm kurutma dönemi başladı
Türkiye'nin üzüm ihtiyacının önemli bir bölümünün karşılandığı Suriye'nin sıfır noktasındaki Kilis'te üreticinin bağlardan kestiği üzümler, kurutma alanlarına serilmeye başlandı.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin önemli meyve merkezlerinden Kilis'te, kentin adıyla özdeşleşen "Kilis karası" ve "horoz karası" üzümünün hasadı devam ederken, üreticilerin zorlu kurutma mesaisi de başladı.
Bölgenin en önemli geçim kaynağı olan üzüm için ağustos ayı ile birlikte bağlarda yoğun çalışma mesaisi başladı.
160 bin dekarlık alanda 3 farklı üzüm çeşidinin yetiştirildiği kentte siyah üzüm, fiyatların çok düşük olması nedeniyle kurutularak satılıyor.
Sabahın ilk ışıklarıyla bağlardan üreticiler tarafından toplanarak kasalara ve sandıklara yerleştirilen yaş üzüm, traktörlerle önceden hazırlanan sergi alanına gönderiliyor. Burada üzümler, salkımıyla birlikte doğal Kilis zeytinyağı ve soda ile yıkanıp bahçelere ve ev önlerinde bulunan boş arazilerde metrelerce uzunluktaki sergilerde kurutulmaya bırakılıyor.
Tırmıklarla ara ara karıştırılarak kurutulan üzümler, tekrar toplanarak makine yardımıyla çöplerinden ayrılıp zeytinyağıyla yıkanıyor. Daha sonra arazilere serilen ve birkaç gün bu şekilde güneş altında kurutulmaya bırakılan üzümler, paketlenerek yurt içine ve yurt dışına gönderiliyor.
Kilis'in Musabeyli ilçesi ve köylerinde daha fazla yetiştirilen "Horoz karası" cinsi üzüm, bu yıl fiyatların düşük olması nedeniyle üreticiler tarafından kurutulmanın yanı sıra pekmez olarak üretimi yapılarak piyasaya sürülüyor.
Musabeyli ilçesinin Çayıraltı köyünde üzüm hasadını sürdüren çiftçiler, üzüm rekoltesinden memnun kalırken, fiyatın çok düşük olmasından yakınıyor.
Ziraat Mühendisleri Odası Kilis Temsilcisi Güven Özdemir, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, üzüm üreticilerinin ağustos ayında başlayan yoğun mesailerinin ekim ayının sonuna kadar devam ettiğini belirtti.
"Bölgenin en önemli geçim kaynağı üzümdür"
Kilis'in sofralık üzümün yanı sıra kuru üzüm üretiminde de önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Özdemir, "Sabah erkenden tarlaya gelen çiftçilerimiz, üzümlerini kesip kasaya dolduruyor. Daha sonra traktöre yükleyip sergi alanına getiriyorlar. Yaş üzümler bağ içerisinde veya evlerin arkasında seriliyor. Burada üzüm potasyum ve zeytinyağlı karışıma batırıldıktan sonra metrelerce uzunluktaki sergilerde kurutulmaya bırakılıyor. Bir hafta veya 10 gün boyunca sergide bekletiliyor. Böylece kurutma aşamasına geçiliyor. Sergide 10 gün bekledikten sonra üzümlerimiz kuruyor ve daha sonra çöplerinden tek tek ayrılıp yağlanıp piyasaya sürülüyor." dedi.
"Kuru üzüm her derde devadır"
Kurutulmuş siyah üzümün karbonhidrat içeriği dolayısıyla enerji kaynağı olduğunu belirten Özdemir, "En çok şifa dediğimiz üzüm, kurutulmuş siyah üzümdür. Hem kurusu hem de yaşı şifa kaynağıdır. Her derde deva dediğimiz ve soğuk kış günlerinde en çok tükettiğimiz üzüm, kuru üzümdür. Kuru üzüm bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı büyük direnç sağlıyor." diye konuştu.
Çayıraltı köyünde üzüm üretimi yapan Halil Gün, ilk kestikleri üzümleri kuruttuklarını belirterek verim ve kaliteden memnun olduklarını ancak fiyatlardan memnun olmadıklarını ifade etti.
Üzüm hasadına yaklaşık iki haftadır başladıklarını belirten Gün, üzüm kurutmanın büyük bir emek ve uğraş istediğini, üzümün kalitesine göre kilogramının 12 ile 18 lira arasında satıldığını söyledi.
Yaş üzümün kilogramının bir lira 15 kuruştan satıldığını, bu fiyatın masraflarını bile karşılamadığını ve bundan dolayı üzümü daha çok kuru üzüm olarak değerlendirdiklerini ifade eden Gün, üzümün hak ettiği değerde satılması için yetkililerin üreticiye sahip çıkmasını istedi.
"Üzümümüzün para etmesini istiyoruz"
Zeytin yanı sıra geçim kaynaklarının üzüm olduğunu belirten Gün, "Musabeyli ilçemizin ana geçim kaynağı üzümdür. Ailemizin geçimini üzüm üreterek sağlıyoruz. Girdi maliyetleri yüksek. Mazot, ilaç ve diğer girdilerin altından kalkamayacak hale geldik. Üzümümüzün para etmesini istiyoruz. Şu an hasat dönemindeyiz. Çiftçimiz üzümü yetiştirdi ve hasat dönemi başladı. Yaş üzümü kesiyoruz, evlerimizin kenarında ve yakın yerlere getirip burada doğal zeytinyağı ve soda ile yıkayıp seriyoruz. Sergide 10-13 gün bekletiyoruz. Kuruduktan sonra topluyoruz, makineden salkımlarından koparıyoruz. Daha sonra elekte küçük ve büyüğünü ayırıyoruz. Tüm bu işlemlerden sonra da satışa sunuyoruz." şeklinde konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.