Kar yağışı ile beraber bazı büyük şehirlerde hayat felç oldu. Trafiğe araçları ile hazırlıksız çıkanlar yollarda kaldı.
Kış lastiği kullanmayanlara getirilen 500 TL’lik cezaya rağmen, çoğu sürücü kış lastiği almadı. Ya da bulamadı. Çünkü hala kış lastikleri kara borsa ve kış lastiği bulmak imkânsız gibi bir şey. 2015’te resmi olarak yürürlüğe konulması beklenen kış lastiği yasası apar topar 01 Aralık 2012’de hükümet tarafından yürürlüğe konulduğundan, lastik fabrikaları hazırlıksız yakalandı. Bir fabrika yedi ay önceden planlamasını yapıyor. Yasa, ani olarak yürürlüğe konulunca stoklar çabucak tükendi. Bu yüzden ticari araçlar kış lastiği olmadan yola çıktı. Kimi sürücüler zincir bile almadı. Bu nedenle kazalara sebep oldu. Kendilerinin de başkalarının da maddi ve manevi hasarlarına sebep oldular. Hazırlıksız yola çıkanlar yüzünden hazırlıklı çıkanlar da yol alamayıp saatlerce yollarda kaldılar.

Toplu araçlarla işe gitme yolunu kullananlar ise, uzun süre duraklarda otobüs bekledi. Konulan ek seferler yetmedi. Ya da yollardaki kazalar yüzünden gecikti. Bu yüzden duraklardaki otobüs bekleyişi çileye dönüştü.

Bir kış karesi de yollardan… Kışın girmesi ile beraber yollardaki çukurlar araçların şehir içi trafiğinde yol almasına engel oluyor. Yollara kalıcı bir onarım yapılmıyor. Bu yüzden kışın girmesi ile beraber çukurlar olduğu gibi açılıyor. Bu çukurlara batıp çıkan araçlar büyük hasar görüyor. Yol kenarında yürüyen yayalar ise bu çukurlara batıp çıkan araç lastiklerinden sıçrayan kirli sularla kirleniyor. İşe gitmek için giymiş oldukları elbiseler bir anda berbat oluyor. Yetkililer ise kış uykusu çekiyor.

Bir kış karesi de memleketlerinden göç edip sıkıntılar içinde olanların halidir. Kışa hazırlıklı girenler, odunu kömürü olanlar, sıcak sobalarının başında, sıcak çaylarını yudumluyor. Peki ya yakacakları olmayanlar… Memleketlerinden göç edip çadırlarda yaşayanlar… Önünde ısınacak bir sobası bile olmayanlar… Bir tas sıcak çorba, bir bardak sıcak çaya hasret olanlar… Sarılacak bir battaniyesi bile olmayanlar… Gerek Suriye’den kaçanlar ve gerek diğer ülkelerde mağduriyet yaşayan kardeşlerimize Allah yardım etsin. Bu kardeşlerimize imkan dahilinde yardım eden dernek ve kuruluşlarımızdan Allah razı olsun. Allah tüm yardım edenlerin yardımlarını kabul etsin.

Kömür ve yakacağı olmayanlara kömür yetiştirmek için metrelerce yerin dibinde çalışanların durumu ise bir başka karedir. Meydana gelen yer altı göçükleri ve çıkan metan gazları… Metan gazının çıkışı yüzünden çıkan patlamalar… Ve yaşanan can kayıpları… 8 can… Daha evvel babasının cenazesi, şimdi de kendi cenazesi… Hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabrı cemiller dilerim.

Bir diğer kış de karesi hayvanlarını içerde besleyenlerin halidir. Geçen sene kışın çetin geçmesi saman ve arpa fiyatlarını uçurdu. Kimi yerlerde saman fiyatları buğday fiyatlarının bir buçuk katını aştı. Bu yüzden hayvanlara yem olarak buğday yediriliyor. Hatta size çok garip gelecek ama makarna bile yedirenler var.
Ne garip değil mi?

Bir zamanlar millet buğday bulamadığından arpa ekmeği yerken, şimdi hayvanlarına arpa ve saman yerine, buğday ve makarna yediriyor.

Soğuk kışın soğuk karelerinin yanında Hüda-Par’ın açılışı bir sıcak karedir. Hüda-Par yoksul, fakir ve yetimlerin hamisi olur inşallah. Soğuk yüreklere sıcak bir esinti, aç ve açıkta olanlara bir sıcak yüz, sıkıntı ve darda olanlara bir şefkat eli olur inşallah.

Parti yetkilileri cepleri soğuk, ama yürekleri sıcak kişilerden oluşuyor. Ülkenin tüm il ve ilçelerinde teşkilatlanmak ve şubeler açıp personel istihdam etmek, büyük maddi imkânlar gerektiriyor. Maddi imkânsızlıklar içerisinde yola çıkılsa bile, unutulmamalıdır ki “Allah dilediğine hesapsız rızık verendir.” Dilerim mevlam kendilerini de hesapsız rızıklandırır. Allah, çıktıkları bu zahmetli yolda, kendilerini muvaffak etsin. Her daim gönüllerini sıcak kılsın.

Soğuk kış günlerinde her daim sıcak kareler yaşamak temennisi ile Allah’a emanet olun.