Sezgin ÖZBAY
Kıymetli Öğretmenim
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun kıymetli öğretmenimiz…
Okuldan vermiş olduğunuz tanıma formu için her şeyi ince ince düşünmüşsünüz. Buna rağmen sayfanın sonuna “Bizden beklentileriniz nedir?” diye de bir pasaj ayırmışsınız. Ne büyük incelik! Bunu neden söylüyorum biliyor musunuz? Yaşımızın da vermiş olduğu tecrübe ile zaman içinde birçok öğretmen tanıma fırsatımız oldu. Bu öğretmenler “Bizden beklentileriniz nedir?” demek yerine ya istek sıraladılar yahut toplamadaki etkisiz eleman gibi herkesi kendi haline bıraktılar. Öğrencilerine ya da bize hiçbir faydaları olmadı. Çoğu zaman zararları olmadığına şükrettik.
Kız çocuklarını salça ve bulgur finansörü, erkek çocuklarını da evini taşırken nakliye şirketi gibi kullanan öğretmenimiz oldu. Okulda öğrettiği en önemli şey ise “Saltanat yıkılmasaydı, padişahlar canı sıkılınca bizi öldürürdü. Okul yerine medreseler olsaydı şimdi kemiklerinizi kırıyor olacaktık. Falan kişi sizi kurtardı.” Ancak ortaokula geçtiğimde babamla kır çiçeği gönderen ilkokul öğretmenim de vardı. İkisinin arasındaki fark, yerden göğe kadar…
Neyse, konuyu dağıtmayayım. Bizden beklentilerimizi sormuşsunuz. Sizden beklentimiz ne olabilir ki? Okulun üçüncü günü başladı övgüler… “Öğretmenimiz çok sabırlı, çok sevecen… Bize hiç kızmıyor, bizimle ilgileniyor.” diye… Hani şimdi siz çocukların saçlarını tarıyorsunuz ya. Bizim saçlarımız okulda dağılmasın diye annelerimiz öyle sıkı toplardı ki, çekik gözlerle Japonlara benzerdik.
Evde bile gösterilmeyen hassasiyeti okulda görmek onur verici… Çocuklarımız terlediğinde üstlerini değiştirmeleri için yedek kıyafet, dağılan saçları toplamak için tarak ve toka… Her birinin özel durumlarını bilip ona göre davranılması… Takdire şayan hareketler…
Çocuğumuza ideoloji aşılamanızdan endişe ettiğimizi söylediğimizde, yüzünüzde en ufak bir memnuniyetsizlik emaresi görmeden bize gerekenleri söylemeniz, inançlı bir anne baba için ne kadar önemlidir bilemezsiniz.
Çocuğu kısıtlamadan, ilerideki çocuğu bekletmeden, geriletmeden, herkese uygun eğitim metodu uygulamanız da ayrı bir güzellik. Özeli geneli olmaz, okul okuldur. Her öğrenci en güzel eğitimi ve en güzel öğretmeni hak eder.
Kıymetli öğretmenimiz!
İlim, damlalardan meydana gelmiş uçsuz bucaksız bir okyanustur. İlim bir kütüphane ise, onun ilk adımı noktadır. Noktaları birleştirerek başlar çocuk çizgi çalışmalarına… Bu manada birleştirilen her nokta, hayra yahut şerre açılan kapının parçalarıdır. Umuyorum ve görüyorum ki siz bu kapıyı, hayır kapısı olarak oluşturuyorsunuz.
Rabbim attığınız her adımı sevap hanenize misliyle yazsın. İlginiz, desteğiniz ve sevecenliğiniz sebebiyle dünya ve ahirette size en güzel makamlar nasip etsin. Kendisine bu tür mektupların yazılmadığı tek bir öğretmen kalmayıncaya dek öğretmenlerimizi güzelleştirsin, iyileştirsin, şefkatli kılsın.
Ve siz, kıymetli okur! Bütün bunlar ütopya değil, olabilecek gerçeklerdir. Daha iyisini istemekten çekinmeyin.
Selam, dua ve muhabbetle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.