Kocasının gizlice ikinci evlilik yapmasından şüphelendiğini ve böyle giderse sağlığının bozulacağını belirten okuyucumuz şöyle diyor:

“20 yıldır evliyiz. Beş tane çocuğum var. Kocam çok otoriter ama namazında niyazında biri. Daha önce inşaatlarda ustalık filan yapıyordu. Son beş senedir kendisine iki ortak buldu, müteahhitlik yapıyor, işleri hep iyi gitti, şimdi eskisine göre çok daha fazla kazanıyor. Ancak eline fazla para geçince ahlakı da değişti. Son zamanlar, iş için şehir dışına gidiyorum diyerek haftada bir iki gün eve gelmemeye başladı. ‘Nereye gidiyorsun?' diye soruyorum. Karışık cevaplar veriyor. Doğruyu söylemesi için yemin et diyorum, çok öfkeleniyor ve ‘bana güvenmiyorsan, çeker gidersin' diyor.

Kız kardeşim durumu öğrendi; ‘o kesin başka bir kadınla nikah kıymıştır, sana söylemiyordur' dedi. Ortaklarından biri de iki evli ve onunla arası çok iyi. Ben de kocama ‘böyle bir şey var mı?' diye ısrar ediyorum, ‘dedikodulara çok aldırış ediyorsun' diyor ve hep yuvarlak cevaplar veriyor. Telefonuna bakayım dedim, numaraları filan karıştırdım, bir şey anlamadım. Yanında çalışanlara sordurayım diyorum bu sefer de olay dallanıp budaklanacak herkese rezil olacağız diye çekiniyorum. Bir gün kendisini takip edeyim diye düşündüm, sonra öğrenirse çok kızar, ne yapacağı belli olmaz diye korkup vazgeçtim.

Bu mesele psikolojimi alt üst etti, unutkanlık başladı, kendi kendime sesli konuşmalarım arttı, en ufak bir şeyde çocuklara aşırı öfkeleniyorum, uyku düzenim bozuldu, sürekli başım ağrıyor, yemeye iştahım da kalmadı, günden güne kötüye gidiyorum. Bu konunun gerçek olmasını öğrenmek de beni ürkütüyor, o zaman onu eve almam diyorum ancak bu yükün ağırlığını nasıl taşıyacağım diye kaygıya kapılıyorum. Kız kardeşime kimseye söyleme dedim ama biliyorum ki, başkaları duyacak, bu da beni üzüyor.. Allah için bana dua edin.”

Para, fıtrat, ruhsat, vesvese, çevre, hükmetme, nefis vb. birçok değişkenle alabildiğine netameli şekle bürünen ikinci eş mevzusunda yine zor bir misalle karşılaşmış oluyoruz.

Olayı akışına bırakın deme kolaylığında değiliz. Ancak, daha önce de vurguladığımız gibi, Hak Teala'nın “adil olma” şartıyla izin verdiği ve “ne yaparsanız yapın eşler arasında adaleti sağlayamazsınız” diyerek adeta bu temayülü daralttığı bir hususta söylenecek şeyler teselliden öte geçmeyecektir.

Okuyucumuza, ‘kocanız kesinlikle böyle bir işe girişmemiştir, siz tecessüste bulunmayın, evham ve kuruntuyla onu itham etmeyin' diyecek de değiliz. Sonuçta kocası, ‘ben günah işlemiyorum, haram bir iş yapmıyorum' deyip gerçekten de öyle bir işe giriştiğini açıkladığında da ruh halinin şimdikinden daha iyi olmayacağını bizzat okuyucumuzun kendisi söylüyor.

İkinci bir eşle evlenmesi halinde ‘şunu yaparım, bunu yapmam' tarzındaki duygusal ön alma, şimdiye kadar inşa ettiği ‘evinin ve eşinin kadınlığı' statüsünün sarsılacağını düşünen bir kadın için anlaşılır doğal reflekstir ve bir süre sonra kocasının bu tercihini aleni değil de gizleyerek başlatmış olmasını onun bir zaafı olarak görecek ve onun bu zayıflığını kullanacaktır.

Yalnız, kendini vesveselerin ağına hapsedip polis ve savcı gibi davranmak yerine kocasının kendisine olan muhabbetini daha güçlü biçimde ortaya çıkarmak için çaba harcarsa netice ne olursa olsun kazanan yine kendisi olacaktır. Bunu hatırlatalım ve Allah yardımcısı olsun diyelim.

Dua bekleriz.