Bazen son sözü en başta söylemek lazım. Ben de bu yazıda öyle yaparak diyorum ki; Türk solu denen oluşum dünyanın en ilkel oluşumu, en ilkel hareketidir. Kendini Ashab-ı Şimal’de konumlandıran bu anlayışın zihinsel kodlarında güçlü bir faşizm etkisi kendini hep göstermiştir.

Hakka ve halka tepeden bakan bu ilkelliğin mensupları, her fırsatta halkı aşağılayarak, ötekileştirerek, Atatürk ve benzeri istismar alanlarının arkasına sığınıp faşizmin esfelinde debelenip dururlar.

Bunun en sön örneğini statükonun ve ilkelliğin Pravda’sı olan Cumhuriyet denen kirli sahifelerde gördük. Batman’da yaşanan tecavüz ve devamında gelen intihar olayını köşesine taşıyan kadın bir yazar, Cumhuriyet’e yakışır bir ilkellikle, devlet refleksli statükoyu korumak adına adeta tecavüzcüyü kutsadı.

O Yazarın ismi ve yazdığı ahlaksızca ibarelerle gazetemizin sayfasını kirletmeye hiç de niyetim yok. Öyle ahlak dışı bir tasvir var ki; bu tasvire göre sanki Batman’ın iffetli kızlarının başına gelen her şeyden babaları sorumludur.  

Yine bu tasvire göre, başta Batman olmak üzere bölgenin tamamında yaşayan kızların tek kurtuluş yolu ya dağ ya da bölgede görev yapan asker ve bürokratlarmış…

Kokoş hanımın haber kaynağı ise bölgede görev yapan bir öğretmenmiş…

Şimdi bu sözler ne anlama geliyor acaba? Bu ters manyel aslında… Tek kelimeyle asker kökenli olması hesabıyla tecavüzcüyü koruma ve mağdurdan suçlu oluşturma çabası.

Bu faşist kafaya göre, Batman’da kız çocukları, babaları nezdinde hiçbir değerleri olmadığı, okutulmadıkları hatta çocuktan sayılmadıkları için bir şekilde kendilerini kurtarmak adına askere, polise, bürokratlara yanaşıyor ve ortada kalıyor…

İşte sol ilkelliği tam da böyle bir şey. Sormadan, araştırmadan tepeden bakıp iftira atma hakkını kendilerinde görerek debelendikleri ahlaksızlık çukurunda ahkâm kesiyorlar…

Dikkat ettiniz mi, doğrudan doğruya aile yapısı hedef alınarak taciz ve benzeri olayların sorumluluğu babaların üzerine yıkılıyor…

Oysa Batman’da ve bölgenin diğer şehirlerinde öyle babalar tanıyorum ki; kızlarının bir tel saçına zarar gelmesin diye gözlerini kırpmadan canlarını vermeye hazırdırlar.

Tabi ki de Cumhuriyet editöryasının ve miadı geçmiş yazarlarının bunu kavramaları mümkün değildir. Çünkü onların kurma kolunu kuranlar, besleyenler onları ifsad mamasıyla yemleyip görevlendirmişlerdir.

Bakmayın böylelerinin özgürlük, insan hakları, barış ve çağdaşlık nutukları atmalarına, böyleleri için milletin hiçbir kıymeti yoktur.

Taş kafalarında yuva yapan örümcekler o kadar kalın ağlar örmüşler ki; bunlar bir gram bile insani değerlerden nasip alamazlar. O yüzden de mağdur bir kadının intiharını gündem ederken bile kendilerini Devlet’in gerçek sahibi olarak gördükleri için tecavüzcü askeri temize çıkarmaya çalışırlar.

Selam ve Dua ile…