Koltuk sevdası

Seçim sonrası oluşan tablodan dolayı CHP genel başkanının istifa edeceği konusunda güçlü bir kanaat oluşmuştu; ama basının karşısına çıkan Kılıçdaroğlu herkesi yanılttı.

Kemal Bey, CHP ile Muharrem İnce arasındaki 8 puanlık farkı izah edeceğine AK Parti'nin kaybettiği 7 puan üzerinden kendi hesabına bir başarı hikâyesi çıkarma çabasına girişti.

1 Kasım seçimlerinde CHP % 25, AK Parti ise % 49 oy almıştı.

Eğer AK Parti'nin oy kaybetmesi CHP'ye sadece 1 puan bile kazandırabilseydi bir başarıdan söz edilebilirdi; ama aksine kendileri de 3 puanlık bir kayıpla karşı karşıyalar.

Kemal Bey yine de kaybetmediklerini düşünüyor ve “koltuk sevdası” üzerinden garip laflar ediyor.

CHP'de genel başkanlığa gelmek de genel başkanlığı bırakmak da oldukça zordur.

Tarihte meşhur olmuş İnönü-Ecevit, Ecevit-Baykal çekişmeleri vardır ve Baykal'ın “malum” sebepten dolayı görevi bıraktığı herkesin malumudur.

Kılıçdaroğlu tam 8 senedir CHP genel başkanı ve bu sürede girdiği tüm seçimleri kaybetmiş; ama genel başkanlığı bırakmamak için elinden geleni yapıyor.  

Muharrem İnce'nin genel başkan olması konuşulurken Kemal Bey'in söylediği şu sözler düşündürücü:

“Koltuk sevdası olanların bu partide yeri yok!”

Birçok kişi bu cümleden Kılıçdaroğlu'nun muhaliflerini ihraç edeceği sonucunu çıkardı; ama ben meseleye bir de mefhumu muhalifinden yaklaşayım istiyorum.

Kemal Bey'e göre kendisine muhalif olanların tümü başta Muharrem İnce olmak üzere “koltuk sevdalısı”dır.

Kendisi partide durduğuna göre “koltuk sevdası” gibi bir durumu yoktur.

“Fisebilillah Allah için orada duruyorum” diyemeyeceğine göre derdi nedir?

Neden Muharrem İnce “Yenilmiş de yenilmiş, yenilmiş de yenilmiş…” şeklinde özetlenebilecek bir şekilde acılar içinde siyaset yapmaya devam etmektedir?

Bir de şu var:

Katıldığı bir televizyon programında “En büyük hayalim başbakan olmak” diyen birinin derdi “Koltuk sevdası” olamaz değil mi?

Ben işin içinden çıkamadım.

Sanırım Yılmaz Özdil de işin içinden çıkamamış ve en sonunda “Kılıçdaroğlu sorununu” Erdoğan'ın çözmesini istemiş. Özdil, Kılıçdaroğlu'nun girdiği tüm seçimleri kaybetmesine rağmen her seferinde “kazandığını” söylemesine öfkelenmiş ve en sonunda sözü 24 Haziran seçimlerine getirmiş:

“2018 tek adam seçimini AKP kazandı, guguk kuşu kaybetti.

İki defa deneyip kendisini bile yenemeyen Muharrem İnce'yi, kendisini sekiz defa yenen Akp'yi yenmesi için aday gösterdi iyi mi…

Partiyi bile vermediği Muharrem İnce'ye ülkeyi vereceği zannedildi.

Sonra da çıktı, “bu seçimin tek kaybedeni AKP'dir, bir tarafa yazın, önümüzdeki seçimde çok daha güçlü sonuçlar alacağız, bütün veriler bunu gösteriyor, koltuk sevdasına tutulanların bizim partimizde yeri yok” dedi.

Bari, asrın liderimize sesleneyim…

Bak bunca senedir senden hiçbir şey istemedim.

İlk defa bi şey rica ediyorum.

Tek adam seçildin, hazır Ohal de kalkmamışken, ilk icraat olarak gözünü seveyim şunu görevden alıver, kırma beni.

Kayyuma bile razıyız gari!”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.