Abdullah ASLAN
Korkunun ecele faydası yoktur!
Başlıkta kullandığımız gerçeği aslında herkes dile getiriyor. Ancak var olan bu gerçekle alakalı hala suyu tersine yürütme gayretinde olup korkunun ecele faydası olacağını düşünenler var. Biz de, ‘bir şeyi 40 kez söyledik mi birileri anlar’ düşüncesiyle tekrar ifade etmenin faydalı olacağını düşündük ve ‘Korkunun ecele faydası yoktur’ dedik. Tabi burada, Hz. Süleyman zamanında, ecelinden kaçmak için Hz. Süleyman’dan yardım alan fakat aslında farkında olmadan tam da ecelinin mekânına giden adamın hikâyesini anlatmaya gerek yok. Çünkü bu hikâyeyi neredeyse hepimiz biliriz.
Peki, hiç mi bu korkunun ecele faydası yok? Elbette ki vardır. Ama nasıl? Akıbetle ilgili endişeye kapılıp iyi bir son için çaba sarf ederek, kaçınılmaz sondan istifade etmek suretiyle işi lehe çevirerek eceli göğüslemek mümkün mesela.
Konu malumunuz Kürdistan bölgesinde devam eden PKK/BDP saldırıları… BDP’yi beraber zikretmemin nedeni bütün bu huzur bozucu saldırılara rağmen onlardan bir açıklamanın gelmemesi. Ortada şiddeti gerektirecek hiçbir husus yokken özellikle İslami camianın saldırıya maruz kalması bir akıl tutulması olarak değerlendirilirken korkunun ecele faydası olmayacağı gerçeği İslami camianın yükselişini kendileri için bir memat olarak değerlendirenler için iyi bir uyarı olsa gerek. Hatta böyle devam ederse bana göre değil mutlak sonun değiştirilmesi çabuklaştırılması söz konusu olabilir. KCK’nin son hezeyanlarını da görünce bu mutlak sonun artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha anlamış olduk. Camileri boşaltmaları gerekiyormuş ve MHP ile de ittifak yapabileceklermiş. Bunların varlık sebepleri nedir, anlayanınız var mı bilmem ama ben anlamış değilim.
HÜDA-PAR veya Mustazaflar Camiası’nın gayet barışçıl ve şiddetten uzak çaba ve gayretleri Öcalan’ı bile gereksiz bir korkuya sürüklemiş gözüküyor. Bunun dışarıda şiddetle şekil bulması Öcalan’ın İslam Konferansı tezine de ters düşüyor. Şu ana kadar başta Mustazaflar Cemiyeti olmak üzere saldırıya uğrayan İlim-Der, Yusufî-Der, Özgür-Der, İHH gibi dernekler bölgenin aslî İslamî unsurlarıdır. Buna göre siz hangi İslam konferansından söz ediyorsunuz. Bölgenin tanınan İslamî camiaların içinde yer almadığı bir İslam Konferansı bir kere İslam konferansı değil PKK konferansı veya içinde İslam lafzının olmadığı başka bir konferans olur. Bir de İslami camialara saldırarak İslam’ı sahiplenemezsiniz, çok sırıtıyor çünkü.
Hadi diyelim ki karşı tarafla rakipsiniz, kendinizden görmediğiniz bir camiada ilerleme ve yükseliş görüyorsunuz, önüne geçmek istiyorsunuz. Bunun yolu bıçaklarla, satırlarla, Molotoflar ve bombalarla saldırmak değildir. Siz de çalışın, gayret edin ve halkın teveccühünü kazanın, böyle bir rekabet içerisinde olun. Batı’da nasıl ki değişik partiler varsa, doğuda da aynı renklilik olabilir ve bu kimseyi rahatsız etmemelidir. Geçmiş dönemlerde AK Parti ve Saadet Partisi’ne de benzer saldırılar oldu. Bu kabullenmezlik kabul edilemez. O coğrafyada sadece siz yoksunuz. Başkaları da vardır ve bunu görmek zorundasınız.
Hele Mersin’deki olay… PKK/BDP kurban derisi topluyormuş.. Ya sizin Kur’an kurslarınız mı var?! Sizin camileriniz mi var?! Sizin bakmakla mükellef olduğunuz fakir fukara mı var? PKK/BDP niye deri toplasın?! Siz nere İslam’ın Kurban ibadeti için kesilen kurbanlıkların derilerini toplamak nere? Daha yeni THK’nın baskıcı zihniyetinden kurtulduk. Şimdi siz mi yerini aldınız? Hadi diyelim ki topladınız peki ya “Bizden başkası toplayamaz” cüretini göstermek de neyin nesi oluyor?! Cami, Kur’an, Kurban ve namazla ideolojik problemi olanların kurban derisi toplama gibi bir faaliyet içerisine girmeleri tamamen bir gasptan ibarettir. Bunu kabul etmek mümkün değildir.
Sonuç olarak diyoruz ki; siz siz olun bu baskıcı ve şiddet içerikli tavırlarınızdan vaz geçin, çünkü korkunun ecele faydası yoktur. Camiler inşallah dolup taşacak ve bu halk sizin çıkarlarınız doğrultusunda MHP gibi partilerle ittifak yapmaksızın yoluna devam edecektir, hem de “HÜDA”nın yolunda.
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.