Kral sonrası Suudi Arabistan şekilleniyor
Suudi Arabistan Kralı'nın vefatı sonrası ülkede yönetim yeniden şekilleniyor. Son Kral tarafından zayıflatılan Sudairis tekrar öne çıktı.
Kral Abdullah'ın fermanı 12 saat sürdü. Bu zaman zarfında Suud meclisi içinde politik olarak güçlü ve zengin olan, son kral tarafından zayıflatılan Sudairis tekrar öne çıktı. İsmi olan fakat cismi olmayan bir saray darbesi ürettiler.
Salman, üvey kardeşinin yarım kalan işlerini hızla yürüttü. Kral Abdullah tarafından seçilen Veliaht Prens Megren'i değiştirmeme kararı aldı, ancak onunla sonra anlaşabilir. Hızla Sudairilerin önde gelen isimlerden biri olmaya başladı. İçişleri bakanı yardımcısı Muhammed Bin Nayef onun veliahtı olmuştur. Abdullah oğlu Meteb için bunu istiyordu ancak O, bunun dışında kaldı.
Dahada önemlisi kendi Sudairi olan Salman savunma bakanlığına 35 yaşındaki oğlu Muhammed'i vererek ikinci kuşağı güvence altına almaya çalıştı. Muhammed sonrası ikinci makam dahada önemliydi. O şimdi Kraliyet Mahkemesi genel sekreteri. Bütün bu değişiklikler Abdullah gömülünce açıklandı.
Genel sekreterlik, Abdullah'ın kraliyet mahkemesinin Kardinal Richelieu'su Halid el-Tuwaijri tarafından düzenlenen bir pozisyondu. Abdul Aziz el Tuwaijri tarafından başlatılan babadan oğula kalan kazançlı bir işti.Tuwaijriler kralın ağ geçidi denetleyicileriydi ve hiçbir kraliyet seyircisi onların izni ve bilgisi olmadan tutulamazdı. Tuwaijri yabancı entrikaların kilit oyuncusuydu - Mısır devrimi bozmak , Bahreyn'de ayaklanmayı bastırması için asker göndermek, iç savaşın başlarında Suriye'deki IŞİD'e finans sağlamak gibi.-
Tuwaijri ve Körfez bölgesinin ve Muhammed bin Zayed arasındaki bağlantısı Abu Dabi veliahtıydı. Tuwaijri'nin Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile başlayan uzun yabancı müşterileri listesine Riyad'dan sert bir rüzgar esiyor. Sisi cuma günü cenaze törenine katılmadı. Sadece kötü hava yüzünden mi?
Oğluna verdiği gücün diğer atamalardan daha önemli olmasının sebebi Salman'ın devletinin beka endişesi. 79 yaşındaki Salman şu anda Alzheimer ve bunaması tamamen devletin spekülasyon kaynağıdır. Geçen Ekim ayında ikna edici konuşmaları olduğu biliniyor. Ama bir dakika önce ne söylediğini unutabiliyor. Bu hastalığın tipik bir özelliğidir. Son birkaç ay içinde artan hastane ziyaretlerini anlayabiliyorum ve eskisi gibi ortada görünmüyor.
Kurum bulunmayan merkezi bir ülkede devlet gemisini yönlendirme yeteneği, siyasi partiler hatta var olan ulusal siyaseti sorgulamaya açıktır. Ama herhangi bir yön değişikliği göstergesi Mısır muhalefet rakamları ile bağlantı kurmak için son zamanlardaki iki girişimin altında yatan şey olabilir.
Salman'ın üst düzey danışmanlarının Mısırlı liberal muhalefet politikacısına yaklaştığını ve bir avukatla ayrı bir görüşme yaptığını duydum. İkiside Kardeşler üyesi değildi ama bağlantıları vardı. Suudi Arabistan'da son iki aydır uzlaşmanın nasıl yapılabileceği ile ilgili konuşmalar vardı. Hiçbir girişim kabul edilmedi ama konuşmalar Salman ve danışmanlarının daha pragmatik ve az saldırgan olduğunun bir göstergesiydi. Bu toplantıların Salman'ın iktidara geçişini duyurması ihtimaline karşı yapıldığı anlaşıldı.
Son Kralın politikası Müslüman Kardeşleri IŞİD ve el-Kaide ile eşit derecede terör örgütü ilan etmişti.
Sudairisler kendi hamlelerini yapsalar bile Suud Meclisi içindeki güç mücadelesi belli odu. Perşembe akşamı öncesinde Kralın öldüğü ile ilgili söylentiler Twitter'da dolaşmaya başladı.
İki emir kralın öldüğünü tweetleyince saray zor durumda kaldı. MBC TV yayını kesti ve bir yas işareti olarak ekrana Kuran koydu.
Bir değişiklik ihtiyacı olduğu çok açıktı. Suudi Arabistan'ın arka bahçesi olan Yemen'de siyasi bir deprem oluyordu. Cumhurbaşkanı Abd Rabbu Mansour Hadi, başbakanı ve hükümeti istifa etti. Hadi'nin istifası ülkenin kontrolünde iki güç bıraktı: İran destekli milis Hizbullah ve Sunni müslümanların savunucusu El -Kaide.
Körfez İşbirliği Konseyi ile işbirliği olanağı kalan Suudi Arabistan için bu bir felaket. Onların dışişleri bakanları bir gün önce görüşmüştü. Yemen'in eski diktatörü Ali Abdullah Salih yeni seçim çağrısında bulunuyor. Yemen Orta Doğu'nun dördüncü başarısız devleti oldu.
Hutilerin Yemen'deki yükselişi kendiliğinden değildi. Salih ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından aylar önce planlanıp çizilmişti. Salih'in oğlu bu yabancı entrikada önemli bir rol aldı ve daha öncede dediğim gibi Roma'da İranlı bir heyetle bir araya geldi. Bu ABD istihbaratı tarafından yakalandı ve Hadi'ye iletildi. Bir yıl önce Suudi istihbarat şefi Prens Bandar Huti temsilcisi baş üyesi ile görüşmeye gitti . Görüldüğü gibi Suudiler İran destekli Şii Zeydi mezhebi ile temas kurmaya başlamıştır.
Suudi Emirliğin planı gerçek hedeflerini yok etmek ve onları meşgul etmek için Hutileri kullanmaktı. 2011 sonrasında Abdullah'ın dış politikasının tüm odak noktası Tunus ve Mısır'da Arap baharını durdurmak ve Körfez ülkelerinde etkin bir muhalefet yeteneğine sahip tüm güçleri ezmekti. Suudi'nin önde gelen bölgesel rakibi İran'ın yükselişi, demokratik siyasi İslam'ı ezmek için bu olağanüstü amaca boyun eğdi.
Islah, Husi ilerlemesine karşı silahlanmayı reddedince Yemen'in planı geri tepti. Sonuç olarak Hutiler beklenenden daha çok kontrol sağladılar ve sonuç olarak Yemen iç savaşın eşiğine geldi.
Kral Salman'ın değişimin gerekliliğinin farkında olup olmadığını söylemek için henüz çok erken. Krallığın yıkıcı yabancı entrikalarını gizlice düzenleyen anahtar isimlerin artık dışarda olduğunu söyleyebiliriz. Tuwaijiri dışarıda olduğu sürece Meteb'in etkisi sınırlı olacak.
Krallığın kendi içinde bu kaosu yaymak kimsenin çıkarına olmayacaktır. Belkide Abdullah'ın 25 Ocak Mısır devriminin yıldönümü arifesinde ölmesi tesadüf değildir. Ama onun ölümün zamanı bir semboldür. Devrime karşı en iyi savunma Krallık içinde gerçek somut siyasi bir reforma önderlik etmektir. Milli siyaset, siyasi partiler, reel rekabetçi seçimler, siyasi tutukluları serbest bırakılmasını inşa etmek için tüm bunlara izin verilmelidir.
Orta Doğu'da meydana gelen tren kazasıyla ilgili iki teori vardır. Birincisi diktatörlük, otokrasi ve işgalin; dönen iç savaş kaosuna ve nüfus değişimine bir siper olması. Diğeri de diktatörlerin istikrarsızlık ve aşırılığın nedeni olmasıdır.
İkinci teorinin yönetmeni Abdullah'tır. Onun saltanatı Suudi Arabistan'ı içte zayıf bıraktı ve etrafı daha önce olmadığı kadar düşmanla çevrildi. Salman bir farklılık yaratabilir mi? Bu büyük bir görev ama etrafında köklü bir değişimin gerektiğini düşünen insanlar olabilir. Suudi Kralı halkının desteğini ancak bu yolla alabilir. Bu süreçte kendini kuklaya,anayasa hükümdarına çevirebilir ama krallığında ve bölgede istikrarı oluşturacaktır.
Timetürk
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.