Kritik viraj Astana görüşmeleri bugün başlıyor

Kritik viraj Astana görüşmeleri bugün başlıyor

Suriye rejimi ile muhalifleri aynı masa etrafında bir araya getirecek Astana toplantısı bugün başlayacak. Türkiye Dışişleri Bakanlığının teknik bir heyetle katılacağı toplantıda ana hedef kalıcı barış için herkesin maksimum fedakârlık göstermesi.

Suriye iç savaşını durdurmak amacıyla muhalefet temsilcileri, Suriye rejimi, Türkiye, İran ve Rusya arasındaki Astana toplantısı bugün başlıyor. Kalıcı ateşkes ve barışın sağlanmasının amaçlandığı toplantı, Türkiye ve Rusya öncülüğünde yapılıyor.

Toplantıyla ilgili Kazakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, yerel saatle 13.00’de başlayacak Suriye konulu toplantının ertesi gün saat 13.00’e kadar süreceği belirtildi.

Açıklamada, basına kapalı gerçekleşecek görüşmelere rejim ve muhalefet temsilcilerinin yanı sıra Türkiye, Rusya, İran, ABD ve BM Genel Sekreteri Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın katılacağı kaydedildi.

Kazakistan’ın başkenti Astana’da Rixos Otelinde gerçekleşecek toplantı öncesi dün başkente gelen muhalefet temsilcileri ile danışmanlarından oluşan teknik heyet, bir iç değerlendirme toplantısı yaparak, başlayacak görüşmeler için hazırlıklarını gözden geçirmişti. Bu toplantının devam ettiği sırada Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Önal başkanlığındaki Türkiye heyeti, muhalefet grubunu ziyaret ederek görüş alışverişinde bulunmuştu ve ardından İngiliz, Fransız, Alman ve Danimarkalı diplomatların ortak heyeti muhaliflerle bir araya gelmişti.

Astana’daki toplantıda masaya oturacak Suriye Askeri Muhalefeti Heyeti’nde, iç savaşın önde gelen grupları tarafından görevlendirilen toplam 14 kişi yer alıyor. Bu ekipte, Özgür Suriye Ordusu’nun Güney Cephesi komutanlığından da bir temsilci bulunuyor. Heyetin başkanlığını, sahadaki en önemli gruplardan İslam Ordusu’nun temsilcisi Muhammed Alluş yapıyor. Hukuk, siyaset ve medya danışmanlarından oluşan yaklaşık 40 kişilik bir ekip de Astana’daki gruba refakat ediyor.

Toplantının en önemli yönlerinden biri, Suriye askeri muhalefetinin, iç savaşın başından bu yana görüşmelere en geniş katılımı sağlaması. Öte taraftan Astana’ya katılmayan Ahraruş Şam gibi bazı gruplar ise ateşkes sürecine uyuyor.

Astana görüşmesi öncesi muhalif gruplar ilk kez büyük oranda görüş birlikteliği sağlarken, Batı başkentlerinde yapılan diğer toplantılardan farklı olarak bu defa masada bulunanların tamamını ilk kez sahada savaşan askeri gruplar oluşturuyor. Yaşanacak bir diğer ilk de askeri muhalefet ile Suriye rejiminin 6 yıllık iç savaşta ilk kez doğrudan aynı masa etrafında bir araya gelmesi olacak.

Edinilen bilgilere göre, muhalifler toplantıda, Suriye rejimi ve rejim yanlısı yabancı grupların ateşkes ihlallerini, yerleri harita üzerinde işaretlenmiş bir rapor şeklinde sunacaklar. Rejim güçlerinin ihlallerinin durdurulmasını isteyen muhalifler, 30 Aralık’ta yürürlüğe giren ateşkesten sonra rejimin, başkent Şam’ın Doğu Guta bölgesi ile Batı kırsalındaki Barada Vadisi’nde ele geçirilen bölgelerden geri çekilmesini isteyecek.

Muhaliflerin bir diğer isteği ise, Şam ve Humus’ta rejim kuşatması altında insani krizin derinleştiği bölgelere insani koridor açılması olacak. Muhalifler, rejim hapishanelerindeki binlerce siyasi tutuklunun da serbest bırakılmasını talep edecek.

Ankara’nın Suriye politikasında ‘yeni bir sayfa’ açması, başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerle gergin bir süreç yaşaması ve buna paralel Rusya ile olumlu ivme kazanan ilişkiler neticesinde gelinen Astana toplantısı, bölgede barış umudunun yeşermesinde tarihi bir viraj olarak görülüyor. 

Türkiye, Astana toplantısına Dışişleri Bakanlığı’ndan müsteşar yardımcısı başkanlığındaki teknik bir heyetle katılmayı uygun görürken, bir Dışişleri yetkilisi, asıl amaçlarının tarafları bir araya getirmek olduğunu, yani Rusya’nın önerisiyle Suriye’deki rejim ve muhalif kanadı aynı masaya oturtmak olduğunu ifade etti.

"Sonuçta herkesin istediği oluyor." diyen yetkili, Suriye’deki silahlı muhalif gruplar toplantıya davet edilirken özellikle PYD'nin dışlanmasının Ankara için bir başarı olduğunu da sözlerine ekliyor. PYD/PKK'nin de masada olmasını isteyen ABD, bu noktada Ankara'nın hassasiyetini 'kavramış' bir çizgide ilerliyor gibi görünse de Trump yönetimiyle birlikte Amerika ile Suriye konusunda hangi cephelerde karşı karşıya gelineceği ise halen bilinmezliğini koruyor.

Suriye'de ateşkesin ihlal edilmemesi için özellikle İran ve Türkiye'ye büyük görevler düşerken, Astana toplantısından, kalıcı barış hedefi ile tarafların maksimum fedakârlıkta bulunmasıyla netice alınabileceğine inanılıyor.

Astana'da başarın kriteri nedir? Kalıcı barış için sağlam bir zemin yaratılabilecek mi? gibi sorular mevcudiyetini korurken, Suriye'yle ilgili tarafların bir araya gelebilmesi, barışa giden yolda ilk ve önemli bir adım olarak görülüyor.

Astana'da yapılacak bu ilk buluşmada her ne kadar nihai bir anlaşma beklenmiyorsa da uzlaşı için bir çerçeve ortaya çıkması bekleniyor. Katılımın yoğun olduğu, diyalog sürecinin başlayacağı bu toplantıyla beraber tarafların, uzun vadede siyasi uzlaşıyı yakalayabileceği öngörülüyor.

Öte yandan, Halep'te yaşananların ardından rejim güçlerinin İdlip'e yönelme ihtimali, Türkiye'nin başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtının sürmesi, ABD'nin PYD/PKK'ye desteği, geleceğe dair zihinlerdeki soru işaretlerini de çoğaltıyor.  (İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.