Kudüs birleşmemizi beklemektedir
Ramazan ayının son cuması olarak ilan edilen "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle Özgür Kudüs Platformu tarafından düzenlenen basın açıklamasında, Kudüs'ün Müslümanların birleşmesini beklediği vurgulandı.
Özgür Kudüs Platformu tarafından Diyarbakır Ulu Cami önünde Dünya Kudüs Günü münasebetiyle basın açıklaması düzenledi.
Ramazan ayının son cuması olarak ilan edilen Dünya Kudüs Günü münasebetiyle dünyanın birçok yerinde olduğu gibi İslam Aleminin 5'inci Harem-i Şerifi Diyarbakır Ulu Camii önünde platform adına basın açıklamasını okuyan Mustazaflar Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Üzeyir Yuva, Kudüs'ün özgürlüğü için Müslümanların bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı.
"Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. O, gerçekten İşitendir, görendir." açıklamasına İsra Suresi'nin 1. Ayet-i Kerime'sini hatırlatarak başlayan Yuva şöyle konuştu:
"Bugün gündemimizde yine Kudüs var! Kudüs, sadece bugünün ve bizim değil, İslam tarihi boyunca tüm zamanlarda gündemde olmuştur. Kudüs, vahye dayanan tüm zamanlar için mukaddes bir şehirdir. Bunun en önemli sebebi ise Allah'ın insanları doğru yola iletmeleri üzere görevlendirdiği peygamberlerin birçoğunun bu şehirde yaşamış veya en azından hayatlarının bir bölümünü bu şehirde geçirmiş olmalarıdır. Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'yı bağrında barındırması ve Peygamberimizin İsrâ ve Mirac mucizesine şahid olması bu üstünlüğünün sebeplerinin başında gelir. Etrafıyla beraber bereketli kılınmış olan Mescid-i Aksa, Mescid-i Harâm ve Mescid-i Nebevî'den sonra yeryüzündeki en faziletli mesciddir."
"Coğrafyamızda akan kanın asıl müsebbibi siyonistlerdir"
Yuva, "Evet, bugün günlerden Kudüs… Bugün Kudüs'ü konuşmamızın, gündemimizde tutmamızın tek bir sebebi var. Barbar siyonistlerin, mukaddes topraklarda işlediği katliamlar, vahşet ve süregelen işgal. İslam coğrafyasındaki acıların ana merkezi olan siyonist işgal sonlanmadıkça acılarımız dinmeyecek, tefrika ve fitne son bulmayacaktır. Tarih boyunca İslam milletlerine olmadık zulümler yapıp, acılar yaşatan israiloğulları, bugün başta Kudüs olmak üzere coğrafyamızın hemen her yerinde akan kanın asıl müsebbibidir. Yaptıkları zulümlerden dolayı her defasında büyük belalara duçar olan israiloğulları; geçmişlerinden, atalarının akıbetinden ders almayarak insanlığı yine tehdit ediyorlar." dedi.
"Bugün günlerden Kudüs ve bizler unutmadık!"
Siyonist işgalcilerin tarih boyunca yaptığı katliamları hatırlatan Yuva, "Ne 1948'deki Deir Yasin katliamını ne 1981'de Beyrut ne 1982’deki Sabra-Şatilla katliamını ne 1994'teki El-Halil katliamını ne Cenin ne Gazze ve ne de Mavi Marmara katliamını unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bugün günlerden Kudüs... Bizler unutmadık ve tekrar hatırlatıyoruz! İhanetin bedelinin ödetildiği Hayber'i, 2006 33 gün savaşını, 2009 Furkan savaşı zaferini unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Milyonlarca Müslümanın kanının akmasında direk veya dolaylı olarak pay sahibi olan siyonist teröristler şunu bilsin ki, akıbetleri geçmişlerinden farklı olmayacaktır. İşledikleri her cürmün hesabını hem dünyada hem ahirette ödeyecek, akıttıkları kanda boğulacaktır." ifadelerini kullandı.
"İslam ümmetine de sesleniyoruz!"
Kudüs'ün özgürlüğü için çağrıda bulunan Yuva, "Bizler Selahaddin'in torunları olarak bu meydandan İslam ümmetine de sesleniyoruz. Karanlık, şafağın sökmesiyle yok olacaktır. Zulüm hak güçlenince bitecektir. Müslümanlar, kardeş olduklarının farkına vardığında, birbirini ötekileştirici, çatışmacı dili bıraktığında, namlularının yönünü birbirlerine değil de küfre doğru yönelttiklerinde küfür karşımızda mağlup olacaktır. Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın işgalden kurtulmasını, siyonist esaretin sonlanmasını istiyorsak ilk hedefimiz vahdet olmalıdır. Kudüs, bizim birleşmemizi beklemektedir. Biz kendi aramızda birlik kuramazsak bu zillet hali ve yaşadığımız bu acılar katmerlenerek sürecektir. Ramazan Müslümanlara hiç şüphesiz birçok sorumluluğunu hatırlatır. Her şeyden önce insan ve hayat ile dünya ve ahiret ilişkisini öne çıkarır. Müslümanların aslında nasıl olması gerektiği, bu anlamdaki hukuka ilişkin hatırlatmalarda ve uyarılarda bulunur. İçerisinde bulunduğumuz bu mübarek ay dolayısıyla, hele şu tekli geceleri yaşadığımız günlerde artık daha derin düşünmeli; ferasetle, basiretle hareket etmeliyiz." şeklinde konuştu.
"Artık silkinmenin vakti gelmedi mi?"
Siyonist işgalcilerin işgal ve katliamlarına karşı sessiz kalınmaması gerektiğini vurgulayan Yuva, "İslam beldelerinin ve kutsallarımızın çiğnendiği artık yetmez mi? Toprağı bedenlerimizle ve kanlarımızla doyurduğumuz artık yetmez mi? Bütün bu suskunluk neden? Olup biten mezalimi sadece izlemek neden? Çocukların-kadınların çığlıklarına duyarsız kalmak neden? Artık silkinmenin vakti gelmedi mi? Birlik olmanın, küfrün tüm şubelerine karşı tek cephede mücadele etmenin vakti gelmedi mi?" diye sordu.
Yuva, "Hz Muhammed'in ümmeti olan bizler, zillet içerisinde yaşayamayız. Başta Kudüs ve Mescid-i Aksa olmak üzere tüm mukaddes beldelerimiz ile işgal altındaki tüm coğrafyamız için direnmeliyiz. Bugün yürüttüğümüz mücadelemiz günden güne büyüyecek ve sömürgeci ABD ile siyonistleri bozguna uğratacaktır. Allah'a gerçek manada iman edenler kâinata meydan okurlar. Bugün bu meydanda tüm benliğimizle zalimlere ve onların yerli işbirlikçilere meydan okuyoruz. Ve buradan tüm zalimlere sesleniyoruz: Sakın bizi bu meydandan ibaret sanmayın. Derinden gelen çığlığımızın kulaklarınızda yankılanacağı günler uzak değildir. Filistin olacağız, Kudüs-Gazze olacağız… Irak-Suriye olacağız… Mısır-Afganistan-Lübnan-Keşmir-Çeçenistan-Arakan-Yemen-Doğu Türkistan olup zalimlerin başlarına ateşler gibi yağacağız. Yeter ki birlik ve bütünlüğümüz olsun. Yeter ki kardeşliğimiz pekişsin." şeklinde konuştu.
"Neden idare ettiğiniz toplumlarınızın sesini duymuyorsunuz?"
İslam ülkelerinin idarecilerine de çağrıda bulunan Yuva, "Buradan bir çağrıyı da İslam ülkelerinin idarecilerine yapmak istiyoruz. Nedir bu zillet haliniz? Artık prangalarınızdan ne zaman kurtulacaksınız? Esareti bu kadar mı kabullendiniz? Neden idare ettiğiniz toplumlarınızın sesini duymuyorsunuz? Neden müntesibi olduğunuz İslam'ın izzetine göre hareket etmiyorsunuz? Neden hâlâ siyonistlerle ve onun topraklarımızdaki uzantılarıyla askeri ve iktisadi iş birlikleri yapıyorsunuz?" diye sordu.
Daha önce de İslam ülkelerinin yöneticilerine yaptıkları çağrıyı yinelediklerini vurgulayan Yuva şunları söyledi:
"-Siyonistlerle olan askeri ve ekonomik iş birliklerini sonlandırın.
-Kudüs'ü bir bütün olarak Filistin'in başkenti ilan edin ve buna ilişkin pratik adımlar atın.
-Yıllardır büyük sıkıntılar çeken, saldırılara uğrayan Gazze'nin üzerindeki ablukanın kalkması için her türlü baskıyı oluşturun.
-Siyonist sermayenin ülkenizde ticaret yapmasına izin vermeyin.
-Filistin topraklarını işgal altında tutan siyonistlerin meşru olmayan rejimini tanımaktan da vazgeçin."
"Şikâyet ve sitem, hamaset icra makamında olanların işi değildir"
Yuva son olarak şunları kaydetti: "Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgür kalmasında samimi olanlar, bu pratik adımları atmalıdırlar. Şikâyet ve sitem, hamaset, icra makamında olanların işi değildir. Hükümet edenler bunun gereğini yapmakla mükelleftir. Yoksa bu mazlum halkın eli hem dünyada hem ahirette siz yöneticilerin yakasında olacaktır. Ramazan'ın bu son cuma gününde mukaddes Kudüs ve Mescid-i Aksa için ellerimizi semaya kaldırıp hürriyet ile buluşmayı temenni ediyoruz."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.