Kudüs dün bizimdi bugün de bizimdir yarın da bizim olacak
Eğitimci ve yazarlar İstanbul, Diyarbakır ve Sakarya'da düzenlenecek Kudüs'e sahip çıkma mitinglerine Müslümanların meydanları doldurarak katılım göstermelerinin önemli olduğuna vurgu yaptılar.
Kur'an Muallimi ve Eğitimci Ramazan Keskin Hoca ve Köklü Değişim Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar işgalci ABD'nin şer planına tepki göstermek amacıyla Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda "Kudüs Bizimdir" ve İstanbul Yeni Kapıda "Büyük Kudüs Mitingi"nin ehemmiyeti ile ilgili İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.
Düzenlenecek mitinglerin, yürüyüşlerin ve basın açıklamalarının küçümsenmemesi gerektiğini ve mazereti olmayan tüm Müslümanların, siyonistlerin uykularını kaçıran mitinglere katılmaları gerektiğini belirten Keskin, zamanla bu tür pasif direnişlerin aktif direnişlere döneceğini söyledi.
Kudüs toprağının, Filistin toprağının ilelebet Yahudilere egemen kılmak için bu anlaşmaların yapıldığını dile getiren Kar, "Bu topraklarda Müslümanların, Filistinlilerin hiçbir egemenlik hakkı, İslam'ın hiçbir izi kalmasın' diye uğraşıyorlar." şeklinde konuştu.
"siyonistler her zaman ihanetle anılmıştır"
Filistinlilere en büyük ihaneti, Suudi Arabistan Ürdün ve diğer körfez ülkelerinin yaptığını belirten Keskin, siyonist israil ile iş birliği içerisinde hareket ederek onları Filistin'e yerleştirdiklerini söyledi.
Siyonist terör çetesinin her zaman ihanetle anıldığını, peygamberlerine dahi karşı geldiklerini ve onları şehit ettiklerine dikkat çeken Keskin, "Hazreti Ömer (Radıyallahu Anhu) döneminde Filistin, Müslümanlar tarafından fethedildi. O zaman hem Yahudilere hem Hıristiyanlara kendi dinlerine göre yaşama hürriyetleri tanındı. Ama onlar zaman içerisinde yine ihanet ettiler. Ve en son haçlı seferi dediğimiz ihanette Selahaddin-i Eyyubi el-Kurdi tarafından siyonistler Filistin'den çıkarıldı ve zaman içerisinde Osmanlı Devleti oraya egemen oldu." dedi.
"Bilinçlenen ve şuurlanan Müslümanlar elbette onlara 'dur' diyecektir"
Siyonist terör çetesinin yaptıklarıyla sonunu hazırladığını ve yaptığı işgal ve katliamlarla hiçbir yere varamayacağını belirten Keskin, sözlerine şöyle devam etti:
Filistinliler er geç siyonistleri bu topraklardan çıkaracaklar. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biz göremezsek çocuklarımız, çocuklarımız göremezse torunlarımız görecek. Bu mutlaka gerçekleşecek. Şu an ellerinde mevcut silahlara güvenerek tek taraflı kararlar alıyorlar ama alınan kararın (yüzyılın anlaşması) hiçbir önemi ve kıymeti yoktur. Onları bir plan ve programı varsa Allah'ında (Celle Celelahu) bir planı vardır. Mescid-i Aksa Müslümanlar için çok önemlidir. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bir hadis-i şerifte şöyle buyuruyor: 'Yeryüzüne üç mescit için yola çıkılır.' Biri Mescid-i Haram yani Kâbe'dir. Bir diğeri Mescid-i Nebevi'dir. Bir diğeri de Filistin topraklarında bulunan Mescid-i Aksa'dır. Er veya geç Müslümanlar Mescid-i Aksa'ya sahip çıkacaklar ve Fırsansızlar İngilizler ve Amerikalılar tarafından oraya yerleştirilen siyonist uşaklarını oradan çıkaracaktır. Bilinçlenen ve şuurlanan Müslümanlar elbette onlara 'dur' diyecektir. İşte o zaman sahte ve yerli işbirlikçi yöneticiler devrilecek ve yerlerine o ülkenin gerçek sahipleri gelecek. Terör çetesi israilin yaptığı tüm suçlar masaya yatırılacak ve adil bir şekilde cezalandırılacaklar.
"Ne zaman yeryüzü ıslah olmuşsa mutlaka siyosit yahudiler tarafından ifsat edilmiş"
Müslümanlar Yahudilere değil siyonist Yahudilere karşı olduklarını dile getiren Keskin, "Ne zaman yeryüzü ıslah olmuşsa mutlaka siyonist Yahudiler tarafından ifsat edilmiş ve bozulmuşlardır. Şu an siyonist Yahudilerin dünya üzerindeki egemenlikleri de Osmanlı Devleti'nin yıkılışından sonradır. 1914 senesini baz alırsak bir asrı geçti Müslümanlar başsız. Ama er ya da geç Allah'ın (Celle Celelahu) izniyle Müslümanların bir başı olacak ve o zaman siyonistler yaptıklarının hesabını bir bir vereceklerdir. Trump ve Trump gibileri istedikleri kadar bağırıp çağırsınlar, istedikleri kadar 'şu kararı bu kararı aldık' desinler bunun hiçbir anlamı yoktur. Tarihte görülmüştür. Peygamberlere karşı gelenler, Peygamberleri şehit edenler sonuçta kaybetti, Peygamberler kazandı. Er geç Allah'ın izniyle Filistin mutlaka hürriyetine kavuşacaktır ve bu yakındır. Onun için alınan bu kararın hiçbir kıymeti yoktur. Varsın Arap ülkelerindeki halktan kopuk yöneticiler istedikleri kadar açık veya gizli siyonist israille veya siyonist Trump'la ilişki içerisinde olsun hiçbir ehemmiyeti yoktur. Müslümanlar yeryüzünde oldukları müddetçe Filistin mutlaka bir gün hürriyetine kavuşacaktır." dedi.
"siyonistler inanın geceleri korkudan yatamıyorlar"
Aktif ve pasif mücadele şeklinin olduğunu belirten Keskin, "Aktif mücadele devletlerin işidir, halkların işi ise pasif direniştir. siyonistler ellerindeki büyük silahlara güvenerek kendilerini güçlü görüyorlar ama inanın onlar geceleri korkudan yatamıyorlar ve hep rüya görüyorlar çünkü zulmediyorlar. Pasif direniş devam etmeli. Elinde kalemi olan kalemiyle, hatipler hitabeleriyle, halkımız mitingleriyle, yürüyüşleriyle, basın açıklamalarıyla ayakta olduklarını ve Filistinli kardeşlerinin yanında olduklarını beyan etmelidirler. Er veya geç zalimler yaptıklarının cezasını çekeceklerdir. Rabbimiz buyurur ki; 'Allah sizin elinizle onlara ceza vermek istiyor.' İnşallah Müslümanlar bu bilinç ve şuura erdiği zaman Allah'ın (Celle Celaluhu) izniyle o gün, Filistin hürriyetine kavuşacak ve dünyanın dört bir tarafından oraya getirilen siyonist yahudiler geldikleri yere tekrar gidecekler. Bu da Müslümanların mukavemetine, mücadelesine, gayretlerine bağlıdır. İdarecilerini israile karşı tutum almaya zorlayabilirler. Müslümanlar 'elimizden bir şey gelmiyor' demesinler. Elimizden dua etmek geliyor, elimizden 'bunlar zalimdir' demek geliyor. Her fırsatta imkanlar nispetinde zorunlu olmayan meta dediğimiz israil patentli malların kullanılmamasına da azami gayret göstermelidir. Bunun için Müslüman gençlerimizin ilimle mücehhez bir hale getirilmesi ve günümüz ilmini, teknolojisini genç kardeşlerimize öğretmek için gayret etmeliyiz." diye konuştu.
"Kudüs dün bizimdi bugün de bizimdir yarın da bizim olacak"
İstanbul, Diyarbakır ve Sakarya'da düzenlenecek Kudüs'e sahip çıkma mitinglerine Müslümanların katılmaları ve orada olduklarını göstermeleri gerektiğini söyleyen Keskin, "Biz Müslümansız. Müslümanlar olarak bedeli ne olursa olsun her zaman her yerde zalimin karşısındayız ve karşısında olacağız. Bundan dolayı Kudüs için endişe taşıyan ve bu düşünce de duyarlı Müslümanları tebrik ediyorum Rabbim yar ve yardımcıları olsun. Kudüs dün de bizimdi, bugün de bizimdir, yarın da bizimdir. Bizim olan bir şey birileri tarafından işgal edilmesi demek elimizden çıkmış demek değildir, işgal edilmiştir. Er geç Allah'ın (Celle Celaluhu) izniyle hem Mescid-i Aksa, hem bize göre işgal altında olan Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Haram Müslümanların gayretiyle asıl sahiplerine teslim edilecek ve hürriyetine kavuşacaklar." dedi.
"Müslümanlar İslami değerleri ve kutsal beldeleri unutmuyorlar"
Kudüs'ün Müslümanların kutsal bir beldesi olduğunu dile getiren Kar, "Kudüs, Allah'ın mübarek kıldığı bir beldedir. Allah'u Teala bunu İsra süresinde de ifade ediyor. Dolayısıyla Kudüs Müslümanlar için Allah'ın mübarek kıldığı bir belde olduğu günden itibaren, Hazreti Ömer fethettiği günden itibaren, Müslümanların toprağıdır, Yahudilerin, Hristiyanların veya Nasranilerin değildir. O toprak üzerinde söz sahibi olacak olanlar ancak Müslümanlardır. Bu anlamda Kudüs denildiğinde bütün Müslümanlar o toprakların mübarek olması açısından daha büyük bir hissiyatla o meseleye duyarlılık gösteriyorlar. Trump'un Netanyahu ile beraber yaptığı açıklama sonrası süreçte, Müslümanların tepkisi gerçekten önemlidir. Bu bize, şunu gösteriyor. Müslümanlar, üzerinden yüzyıl da geçse, işgal, sömürü yaşamış olsalar da batılılar tarafından kontrol edilemiyorlar. Müslümanlar İslami değerlerini, kutsal beldelerini, İslam'a olan kıymetlerini unutmuyorlar ve bir şekilde ortaya çıkarıyorlar." ifadelerini kullandı.
"Bu topraklarda Müslümanların, İslam'ın hiçbir izi kalmasın' diye uğraşıyorlar"
Bütün İslami sivil toplum kuruluşlarının daha güçlü bir şekilde meydanlara inmeleri gerektiğini açıklayan Kar, "Bu konuda diyanetin duyarlılık göstermesini beklerdik. Her meselede izahat yapan diyanetin bu meselede de duyarlılık göstermesini beklerdik. Bu anlamda Müslümanlar üzerine düşeni yaptılar. Ama Müslümanlar meydana 'spor olsun, hobi olsun' diye inmiyorlar. Bu toprakların, Müslümanlara ve İslam'a ait topraklar olduğunu göstermek için iniyorlar. Müslümanların meydanlardaki tepkisi batılı kafirlere, Natenyahu'ya ve aynı zamanda bu mübarek beldeye sahip çıkacak İslam beldelerinin yöneticilerine, ordularına bir çağrı olmalıdır. Yoksa biz biliyoruz ki kafirler; Kudüs toprağının, Filistin toprağının ilelebet Yahudilerin egemenliği altında kalması için bu anlaşmaları ve açıklamaları yapıyorlar. Bu topraklarda Müslümanların ve Filistinlilerin hiçbir egemenlik hakkı, 'İslam'ın hiçbir izi kalmasın' diye uğraşıyorlar."
"Türkiye ve diğer Arap beldelerinin yöneticileri karara tepki göstermelidir"
Kar, "Müslümanların meydanlarda ortaya koyduğu tepki, kafirleri korkutacak değil belki ama İslam orduları ve Müslüman beldelerinin yöneticileri yapacakları açıklamalarla, uygulayacakları yaptırımlarla ve ortaya koyacakları tavırlar ile Müslüman beldelerin ordularının ortaya koyacakları tavırlar kafirleri korkutabilir. Müslümanlar, sivil toplum kuruluşları, İslami camialar, İslami cemaatler, İslami hareketler görev ve sorumluluklarını yerine getiriyorlar, getirmeye devam ediyorlar. Bu kıyamete kadar devam edecek. İslam ruhu Müslümanlarda olduğu müddetçe Müslümanların kutsallarına yönelik saldırılarına Müslümanlar sessiz kalmayacaklar. Burada sessiz kalan Arap liderlerine söz söylemek gerekir. Yüzyılın anlaşmasına destek veren Mısır'ın darbecisine söz söylemek gerekir. İşgalcinin varlığını devlet olarak tanıyan Türkiye'nin ve diğer Arap beldelerinin yöneticilerinin tepki vermesi gerekir." dedi.
"Müslümanların bu diri tepkileri, İslam beldelerindeki suskun yöneticileri de harekete geçirecektir"
Kar, pazar günü İstanbul, Sakarya ve Diyarbakır'da yapılacak mitingler ile ilgili şu ifadelere yer verdi:
"Bu mitinglere, bu tür toplantı ve basın açıklamalarına, eylemlere Müslümanlar yoğun iştirak etmeliler. Meydanlar Kudüs ve Filistin sevdalılarının tekbir sesleriyle dolup taşsın. Batılı kafirler; İslam ümmetinin ve Müslümanların ölmediğini, hala canlı ve dipdiri bir İslam akidesine sahip olduklarını bilsinler. Filistin'i Selahaddinler, Hazreti Ömerler fethetti. Abdülhamitler korudu. Ama bugün işgal altında. Kafirler, Filistin'i yeniden fethedecek Müslümanları canlı ve dipdiri görsünler. Bu manada meydanların dolu olması, meydanlarda bu tür amellerin olması güzeldir. Kudüs'ün bizim olacağını ve kıyamete kadar bizim kalacağını ne Nasraniler ne de Yahudilerin hiçbir hak talep etmelerine müsaade etmememiz gerektiğini de Müslümanlar meydanlarda haykırmalıdır. Kudüs bizimdir bizim kalacak. Her ne kadar Trump değil yüzyıllık, bin yıllık anlaşmalarda yapsalar, Müslümanların bu diri tepkileri, İslam beldelerindeki sessiz ve suskun yöneticileri de harekete geçirecektir."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.