Kudüs tanıtım maketi İstanbul'dan Anadolu'ya doğru yolculuğuna başladı
Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa davasının gönüllerde yeniden yeşermesi için HÜDA PAR, Yetimler Vakfı ve Filistin Vakfı'nın iş birliği ile hazırlanan Mescid-i Aksa maketi projesi ülkenin dört bir yanına yolculuğa çıktı.
Siyonist işgalin terör eylemleri hedefinde olan Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne kavuşturulması adına organize edilen programda. Mescid-i Aksa maketinin başta İzmit, Bursa, Ankara, Diyarbakır, Batman ve Van olmak üzere ülkenin dört bir tarafında sergileneceği bilgisi paylaşıldı.
İstanbul Başakşehir'de startı verilen program ile yola çıkarak ülkenin dört bir yanına gidecek olan Mescid-i Aksa maketi gönüllerdeki Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa davasının yeniden yeşermesine vesile olması temenni edildi.
Hazreti Ömer'in, Nureddin Zengi'nin, Selahaddin Eyyubi'nin ve Sultan Abdülhamit Han'ın Kudüs ve Mescid-i Aksa için ödediği bedellerin anlatıldığı programda. Mescid-i Aksa'nın sadece bir toprak parçası veya Arapların yaşadığı bir mekân olarak değil İslam Ümmetinin atan kalbi olarak görülmesi gerektiği vurgulandı.
İbrahim el-Ara'ravi
Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa için yapılan yardım çalışmalarını takdir eden ve tebriklerini ileten Ürdünlü eski Milletvekili Dr. İbrahim el-Ara'ravi açılış konuşmasını yaptı.
El-Ara'ravi, "Allah nasip ederse bu güzel projemizi Anadolu'nun farklı illerine göndereceğiz. Bu projenin amacı ise halkımızı Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin davası konusunda bilgilendirmek. Bu güzel projeye öncülük ettikleri için HÜDA PAR'a, Filistin Vakfı'na ve Yetimler Vakfı'na teşekkür ederiz. Filistin ve Kudüs denildiğinde aklımıza sadece bir toprak parçasının gelmemesi lazım. Kudüs ve Mescid-i Aksa dünyanın kalbidir. Ortadoğu'da cereyan eden bütün savaşların, çatışmaların merkezinde yer alıyor. Şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki Kudüs ve Mescid-i Aksa kimin elinde ise bütün dünya onun elindedir. Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı kontrol edenler dünyayı yöneten insanlardır. Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin denildiğinde aklımıza sadece bir toprak parçası gelmesin. Mescid-i Aksa'nın 10 bin yıllık tarihi var. O yüzden Kudüs denildiğinde aklımıza çok daha büyük hayallerin gelmesi lazım." dedi.
"Mescid-i Aksa'da 200'e yakın tarihi eser bulunmaktadır"
Mescid-i Aksa'nın önemine vurgu yapan el-Ara'ravi, Mescid-i Aksa'nın sadece bir toprak parçası olmadığını aktardı.
El-Ara'ravi, "Peygamber Efendimiz Hadis-i Şeriflerinde buyurduğu gibi 'Yeryüzünde ilk inşa edilen mabed Kâbe-i Şerif'tir ve ondan 400 yıl sonra inşa edilen mabed ise Mescid-i Aksa'dır.' Öncelikle Türkiye'de ve birçok ülkede doğru sanılan bir yanlışı düzeltmek istiyorum. Mescid-i Aksa sadece bir mescitten ibaret değildir. Toplamda 144 dönümlük bir araziye sahiptir ve içerisinde 200'e yakın tarihi eser bulunmaktadır. Müslümanların bu gerçeği hakikati bilmeleri lazım. Yine Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi 'Mescid-i Aksa'da bir rekât namaz kılmak Mekke ve Medine hariç diğer mescitlerde kılınan 500 rekât namazdan daha hayırlıdır.' hadisi çok önemlidir." ifadelerine yer verdi.
"Mescid-i Aksa tüm ümmetin davasıdır"
Kudüs'ün tarihi ile ilgili bilgi aktaran el-Ara'ravi, Kudüs'ün sadece Yahudiler tarafından işgal edilmediğine değindi.
El-Ara'ravi, "Mescid-i Aksa'nın tarihine baktığımızda ilk olarak Farsların egemenliği altındaydı. Ondan sonra Romalıların eline geçti. Peygamber Efendimiz'den sonra Hazreti Ömer döneminde İslam orduları tarafından fethedilmiş ve İslam devleti topraklarına katılmıştır. Mescid-i Aksa toprakları Osmanlı İmparatorluğu ile yine Müslümanların hakimiyeti altında kalıyor. Siyonizmin kurucuları Sultan Abdülhamit Han'ın yanına gelerek Yahudiler için Filistin'de yer vermesini istiyorlar. Sultan Abdülhamit Han, 'Bizler Filistin topraklarını kanımızla aldık ve ancak kanımızla veririz. Sizler bu canı almadıkça, bu can bu bedende kaldıkça Mescid-i Aksa'yı korumak için mücadeleye devam edecek.' diyerek gelen siyonistleri geri çeviriyor. Bu cevap üzerine şu teklifte bulunuyorlar, 'Eğer Filistin'de bizlere toprak verirseniz Osmanlı'nın borçlarını öderiz.' Ama Sultan Abdülhamit Han bu teklifi kabul etmiyor. Filistin topraklarını Yahudilere peşkeş çekmiyor. Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa sadece Yahudiler tarafından işgal edilmemiş, Hristiyanlar tarafından da işgal edilmiştir. Bu mukaddes topraklar 200 yıl haçlıların esaretinde kalmıştır. Allah'ın yardımıyla Selahaddin Eyyubi'nin ordusuyla Kudüs toprakları yeniden fethediliyor." diye konuştu.
"Mescid-i Aksa Müslümanlar için Mekke ve Medine'den sonra en kutsal mekandır"
Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın Müslümanlar için çok önemli olduğunu hadisler ile anlatan el-Ara'ravi, "Mescid-i Aksa'nın önemine vurgu yapmak için Peygamber Efendimizin şu Hadis-i Şerif'i de çok önemlidir. 'Eğer siz bir yere ziyarete gidecekseniz şu üç yere ziyarete gidiniz. İlk olarak Mekke'de bulunan Kâbe'ye, ikinci olarak Mescid-i Nebi'ye ve üçüncü olarak da Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya ziyarette bulunun.' Mescid-i Aksa'nın ayrıcalığını ve Müslümanlar için Mekke ve Medine'den sonra en kutsal mekânın olduğunu bu hadisle ortaya koymuştur." ifadelerini kullandı.
Mehmet Eşin
"Bütün ümmetin üzerinde bir vazife ve vebaldir"
Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın yaralarına merhem olma adına düzenlenen programda konuşan Kudüs Platformu Başkanı Mehmet Eşin, Kudüs'ün özgürlüğünü ve tutsaklığını değerlendirdi.
Eşin, "Kudüs ve Mescid-i Aksa saf bir toprak parçası değildir. Bizler Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya bir akide iman meselesi olarak bakıyoruz. Kudüs ne zaman özgür olmuşsa ümmette o zaman özgür olmuştur. Kudüs ve Mescid-i Aksa ne zaman zorda ve işgal altında olmuş ise ümmette en zor dönemlerini geçirmiştir. Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne kavuşması Türklerin, Kürtlerin ve Arapların yanı salt bir ırkın görevi değildir. Bütün ümmetin üzerinde bir vazife ve vebaldir. Tarihe bakıldığında Filistin toprakları Arapların toprakları olmasına rağmen Nureddin Zengi ve Selahaddin Eyyubi tarafından Kudüs'teki Hristiyan işgali sonlandırılmış ve Kudüs özgürlüğüne kavuşturulmuştur. Düşünün bir Arap toprağının özgürlüğüne kavuşturulması için bir taraftan Türkler diğer taraftan Kürtler ve diğer kavimler savaşıyor ve bedel ödüyor." dedi.
"Kudüs ve Mescid-i Aksa davası disiplin samimiyet ve bedel ister"
Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın gönüllerde ırak olmaması için gerçekleştirilen projenin kendisinde uyandırdığı tarihi olayı aktaran Eşin, "Bu maketi görünce aklıma şu geldi. Nureddin Zengi Allah rahmet etsin, kendisi bir Türk komutan. Muttaki, muhlis ve Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşmasını kendisine amaç ve gaye edinen bir insan. Kudüs davasının Müslümanlarının gündeminde yer etmesi ve canlı tutulması amacıyla Mescid-i Aksa için bir minber yaptırtıyor. O dönemde Mescid-i Aksa topraklarının haçlı işgali altında olmasına rağmen o dönemin en meşhur ustalarını ve hattatlarını toplayarak Mescid-i Aksa için şanlı, ihtişamlı ve gösterişli minber yaptırarak Halep Cami'sine yerleştiriyor. Bu minbere bakan Müslümanların Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın işgal altında olduğunu hatırlamasını istiyor. Amacının ise minberi Mescid-i Aksa'nın içerisine yerleştirmektir. Bu minberi Mescid-i Aksa'ya yerleştirmek Nureddin Zengi'ye yerleştirmek nasip olmuyor. Ama öğrencisi davasının yolcusu Kürt olan Selahaddin Eyyubi'ye nasip oluyor. Selahaddin Eyyubi Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı özgürleştirdiğinde ilk işi Nureddin'in minberini alıp Mescid-i Aksa'ya yerleştirmek oluyor. Dolayısıyla bu maketi yapan kardeşlerimizden Allah razı olsun. Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Gönülden ırak olan bir yer için insanların çalışması ve mücadele etmesi beklenemez." ifadelerini kullandı.
"Mescid-i Aksa'nın işgal altında olduğunu idrak etsinler"
Mescid-i Aksa maketinin amacına değinen Eşin, "Bizler bu maketi ülkenin farklı yerlerine, coğrafyalarına, farklı şehirlerine ve meydanlarına göndereceğiz. Oralarda sergileyeceğiz. İnsanlar Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı görüp tanısınlar ve Mescid-i Aksa'nın işgal altında olduğunu idrak etsinler. Bunu bir görev ve vazife olarak bilip Mescid-i Aksa'yı nasıl özgürleştirebiliriz derdi ile sürekli olarak dertlensinler. İnşallah bu maketimiz yola çıkacak İzmit, Bursa, Ankara, Diyarbakır, Batman ve Van gibi farklı illerimize gidecek." diye konuştu.
"Mescid-i Aksa'nın özgürlüğünün çokta uzak olmadığını temenni ediyoruz"
Kudüs Kılıcı operasyonu işgalcilerin ne kadar zayıf olduğunu belirten Eşin, "zaferin yakın olduğunu dile getirdi.
Eşin, "Ramazan ayının son haftasında gelişen olaylara baktığımız zaman direniş hattı Kudüs'ün Kılıcı diye bir operasyon başlattı. Ve elhamdülillah tarih, uzmanlar ve analistler Kudüs'ün Kılıcı öncesi ve sonrası olarak yazacaklardır. Bundan sonra zaman, şartlar ve ortam siyonist işgalin aleyhine ve Müslümanların lehine işlemeye başlamıştır. Bu operasyon, savaş ve direnişle Kudüs ve Mescid-i Aksa davası mücadelenin ortasına oturmuştur. Daha öncelerde Gazze, Batı Şeria ve Cenin ön plana çıkarken elhamdülillah Kudüs ve Mescid-i Aksa mücadelenin merkezine oturmuştur. Bu maketleri, mücadele ve zaferleri gördüğümüz zaman inşallah Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğünün çokta uzak olmadığını temenni ediyoruz." ifadelerine yer verdi.
Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa davasının unutulmaması ve diri tutulması için gerçekleştirilen program Yetimler Vakfı'nın mesajı ile son buldu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.