Kudüs'ün Özgürlüğü Ancak Cihatla Sağlanır

Kudüs'ün Özgürlüğü Ancak Cihatla Sağlanır

20 yıl siyonist israil zindanlarında kalan Filistinli mücahitler; "Kudüs özgür olmadan ümmet de özgür olmayacaktır" diyerek, bütün Müslümanların aynı duyarlılığı göstererek Kudüs için daha çok çalışmalarını istedi.

İSTANBUL - Özgür Kudüs Platformu, Siyonist asker Gilad Şalit karşılığında serbest bırakılarak Türkiye'ye getirilen Filistinlilerden Selahaddin el Avavde ve Fehd Şelludi'nin katılımıyla bir panel gerçekleştirdi. Bağcılar Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panel Kur'ân-ı Kerim tilavetiyle başladı. Katılımın yoğun olduğu panelde açılış konuşmasını Araştırmacı Murat Haliç yaptı.

Programı Filistin'in yalnız olmadığını ve Kudüs davasının tüm İslam ümmetinin ortak davası olduğunu göstermek amacıyla yaptıklarını dile getiren Haliç, "Filistinli kardeşlerimizin derdini,ıstırabını paylaşıyoruz. Amacımız onların yalnız olmadığını onlara göstermek ve hissettirmektir. Zindandaki esir mücahitlere karşı sorumlulukla hareket etmeliyiz. İslam ümmetinin kurtuluşu için çalışan direnen ve bu uğurda zindana düşenlere karşı vazifelerimizi yerine getirmeliyiz.

1946'dan beri Filistin halkının birçok temel hakkı kısıtlandı. Öz topraklarından sürülerek mülteci olan Filistinliler çok büyük sıkıntılar çekti ve halen çekmektedirler. Çekilen bu sıkıntılar uğrunda binlerce Filistinli zindanlara doldurularak esir edildi. İsrail'in izlediği en büyük politikalardan biri de esaret uygulamaktır.

 

Filistinlileri esir ederek toplama kampı denilen zindanlara koymaktadır. Filistinliler gayri meşru bir işgalin sonucunda hürriyetlerine el konulan tutsaklardır. İsrail kasıtlı olarak onları mahkum diye tüm dünyaya lanse ettirmektedir. Ve ne yazık ki bu oyuna gelenler de o tutsak Filistinlileri mahkûm olarak ta adlandırmaktadırlar. Ama kesinlikle öyle değil onlar toplama kamplarında tutulan esirlerdir. Ve bu esaret şekli aslında bir savaş suçudur" dedi.

 

İşkencenin Yasal Olduğu Tek Ülke
Tüm Filistinlilerin bir şekilde esir düştüklerini söyleyen Haliç, "Filistin'de halkın üçte biri tutsak edilmiştir. 7 yaşındaki bir çocuktan 70 yaşındaki dedeye kadar herkes israil'in bu sistematik esaret işkencesinden nasibini almıştır. İsrail işkencenin yasal olduğu tek ülkedir. Ve yine siyonistisrail tutsak ettiği Filistinlileri yıllarca mahkemeye dahi çıkarmamaktadır.

 

Guantanamo ve Ebu Gureyb'ten söz ediliyor. İşte o işkencehaneler MOSSAD ajanları tarafından verilen bilgi ve tecrübelerle kurulmuştur.Bu da bize şunu gösteriyor ki Filistinliler yıllardır Guantanamove Ebu Gureybleriyaşamaktadırlar. Biz buradan Filistinli direnişçi kardeşlerimizin ve tüm dünyada direnen mücahitlerle kalbimizin bir attığını ilan ediyoruz. Zulüm ilelebet devam etmeyecektir. Mazlumlar zalime mutlaka galip gelecek. Bizler despot rejimlere karşı esaret altında olan özellikle Türkiye'de ve yeryüzünün tüm coğrafyalarında bulunan kardeşlerimizin yanındayız. Onurlu bir şekilde azatlıklarını Yüce Rabbimizden diliyoruz" şeklinde konuştu.

 

Yıllarca Zindanda Boşuna Yatmadığımızı Gördük
19 yıl İsrail zindanlarında esir bulunan Selahaddin El Avavde, konuşmasına topluluğu selamlayarak başladı. Avavde, esaretten sonra böyle bir toplulukla olmanın mutluluk verdiğini ifade ederek, "Türkiye'ye ilk geldiğimizden bu yana burayı kendi vatanımız gibi gördük. Çarşıda dolaşırken bize nereli olduğumuzu soranlar Filistinli olduğumuzu öğrendiklerinde hemen 'Bizler kardeşiz' cevabını veriyorlar.

 

Zindandayken bunu basından görüyorduk ama burada canlısını görünce yıllarca zindanda yatmamızın boşuna olmadığını anladık. Bunu da şuradan anladık ümmetin kalbine Filistin aşkı nakşedilmiş. Zindandaki diğer kardeşlerimiz de bunun farkındalar ve şu da iyi biliyorlar ki ümmeti birleştiren Filistin davasıdır. Bu onların azmine ruh vererek maneviyatlarını güçlendiriyor" dedi.

 

Davamız İslam Davası Olduğu İçin Hala Ayaktayız
Bu tür etkinliklerin önemine de vurgu yapan Avavde, "Bu tür etkinlikler basite alınmamalıdır. Çünkü biz zindandayken böyle etkinlikleri duyduğumuz zaman direniş azmimiz daha da kuvvetleniyordu. Sabrımız artarak bize bizim dik durmamızı sağlıyordu. O yüzden böyle etkinliler düzenlerken Filistin mücadelesini verenler ve zindandaki esirler akıllara gelmelidir.

Buralara gelinirken zindandaki kardeşleriniz inanınki bu ortamı hissediyorlar. Bunun farkında olan israil gardiyanları da esirlere psikolojik anlamda zarar vermek için sizi kimse düşünmüyor kimse sizden bahsetmiyor diyerek azimlerini kırmaya çalışıyor" şeklinde konuştu.

 

Yıllarca cezaevlerinde kalan Filistinli tutsakların direniş ve mücadeleden bir an olsun geri durmadıklarını dile getiren Avavde, "Cezaevindeki kardeşlerimiz ve dışarı çıkan kardeşlerimizin yıllarca içeride yatmalarına rağmen sanki hiç yatmamışlar gibi görünmelerinin sebebi davalarının Kudüs ve İslamdavası olmasıdır. Onlara olan sevgi ve bağımlılıklarıdır.

 

Bize sürekli zindanda neler yapıyorsunuz diye soruyorlar. Bizler zindanda en acı olayları bile kendimizce güzelleştirmenin yolunu buluyorduk. Örneğin bir kardeşimiz müebbet ceza aldığı zaman ona 'hayırlı olsun' derdik. Böylece en ağır olayları bile basite indirirdik. Mahmut İsa adında 15 yıldır tek başına bir hücrede olan mücahit kardeşimiz var. Maşallah maneviyatı çok kuvvetli ve hala dimdik ayakta. İşte zindandaki halimiz buna benzerdi" ifadelerini kullandı.

 

İsrail Toplama Bir Kavimdir
Avavde konuşmasının sonunda özellikle Türkiye'de bulunan Müslümanlara seslenerek, "Türkiye Müslümanlarına şu mesajı vermek istiyorum. israilbüyük bir devlet olarak gösteriliyor. Ve Filistin'in işgal edildiği söyleniyor. Bu bizi çok üzüyor. Çünkü Filistin güçlü bir topluluk tarafından işgal edilmedi. İsrail toplama bir kavimdir hiçbir vasfı olamayan bir topluluktur ve tarih boyunca da hiçbir zaman hüküm sahibi olamamıştır.

Biz onları işgalci görmüyoruz. Onlar gaspçıdır. Ve son olarak şunu söylemek istiyorum ki Kudüs özgür olmadan ümmet de özgür olmayacaktır. Bütün Müslümanların aynı duyarlılığı göstererek Kudüs için daha çok çalışmaları gerekir" dedi.

 

Kudüs Er Ya da Geç Özgür Olacaktır
Şehid Şeyh Ahmet Yasin'in özgürlüğe kavuşması için bir asker kaçırma operasyonuna katılan ve bundan dolayı 20 yıl zindanda esir kalan Fehd Şelludi ise, "Zindan kâfirlerin en son başvurduğu ve en çok önem verdiği kozlarıdır. Ama zindanda sabır ve direniş gösteren mücahitler onların bu kozlarını boşa çıkarıyorlar.

 

Allah ayette buyurduğu gibi onların tuzaklarını boşa çıkarıyor. Onlar da bunun farkında oldukları için bedene yaptıkları esaretin dışında zihinleri de bulandırarak esir almaya çalışıyorlar. Şuna inanıyorum ki Kudüs er geç kurtulacaktır. Görecekmiyiz onu bilmiyorum. Ama biz olmasak da çocuklarımız bunu göreceklerdir. Önemli olan bu kurtuluşta bizim katkımızın ne kadar olduğudur. Bunu kendimize soralım. Bu ümmet mutlaka uyanacaktır.

Çünkü Kur'ân-ı Kerim ümmetin elindedir. Kur'ânMescid-i Aksa'dan bahsediyor. Allah,Mescid-i Aksa ve etrafını mübarek kılmıştır. Bu Kur'ân kalbimizde olduğu müddetçe Kudüs'te bizim kalbimizde kalacaktır. Ümmetin kalbinden hiç çıkmayacaktır. Biz bu Kur'â'nın müjdesini sizlerin yüzünde, lisanı kalp ile görüyoruz. Bundan da çok mutlu oluyoruz" şeklinde konuştu.

 

İsrail Bedel Ödemek Zorunda Kaldı
Siyonist israil'inHamas tarafından büyük bir yenilgiye uğratıldığını dile getiren Şelludi, "Beş yıl boyunca İsrail GiladŞalit için açık ve kapalı birçok saldırı düzenledi. Onca baskıya rağmen onun yerini tespit edemediler. Gazze savaşı da bunun içindi. Çok çaba sarfettiler ama başarılı olamadılar bu da onları bedel ödemeye mecbur bıraktı. Aslında denildiği gibi bire bin durumu yok. israil'inelinde olsa bir kişi de bırakmazdı ama mücahitlerin direnişi bu zaferi getirdi.

 

Hamas karada olduğu gibi masada da onları yendi. Benim esir düşmem ve zindanda 20 yıl kalmamın sebebi Şehid Şeyh Ahmed Yasin'in özgürlüğü için bir Siyonist askeri kaçırma operasyonuna katılmamdır. Allah'ın takdiridir ki yine bir asker kaçırma sonucunda özgürlüğüme kavuştum" ifadelerini kullandı.

 

Kudüs'ün Özgürlüğü Gençlerle Olacak
Konuşmasının sonunda gençlere seslenen, Şelludi sözlerini şöyle sürdürdü, "Son olarak özellikle gençlere bir tavsiyem olacak. Resullullah bir hadisinde "Ben gençlerle yardım olundum" buyurmuştur. İşte bu hadiste geçtiği gibi gençler bu sorumluluğu üzerlerine almalıdırlar. İçlerinde cihat aşkını canlı tutmalıdırlar. Başka bir hadiste de Resullullah içinde cihat fikrini geçirmeden ölen kişinin nifak üzere ölmüş olacağını ifade ediyor.

Bu nedenle cihat kalbimizden hiçbir zaman eksilmesin. Kudüs'ün özgürlüğü cihattan geçer. Özgür Kudüs'te tekrar buluşmak dileğiyle…" (Mehmet Laçin / Adem Çiçek - İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.