Kura sonucunda sevinç ve hüzün Allah katında aynı değerde olacaktır
2020 yılı hac kura çekiminde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, milyonlarca vatandaşın kutsal beldelere duyduğu hasretle bu ana kilitlendiğini belirterek, "Bu uğurda sevinç de gözyaşı da hüzün de aynı derecede makbul ve mübarektir" dedi.
Hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitmek için başvuruda bulunan 2 milyon 298 bin 800 hacı adayının heyecanla beklediği 2020 hac kuraları çekildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda elektronik ortamda, noter huzurunda yapılan kura çekimine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Kura sonucunda 83 bin 430 kişi kutsal topraklara gitmeye hak kazandı. Kura sonuçları bugün saat 21.00'den itibaren e-Devlet üzerinden öğrenebilecek. Ayrıca hacı adaylarına kısa mesaj yoluyla kura sonuçları iletilecek.
"Allah bu özlemi, bu sevgiyi hiçbir zaman gönlümüzden eksik eylemesin"
Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen kura çekimine katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Hac bir Müslüman için en büyük özlem, aşk ve heyecandır. Biz her yıl bu özlem ve heyecana burada sizlerin katılımı ile kura çekimiyle başlıyoruz. Son hacımızı Mekke'den, Medine'den uğurlayıncaya kadar hacda görevli olan tüm hocalarımızla hizmet ederek bu heyecana ortak oluyoruz, şahitlik yapıyoruz." dedi.
Erbaş, milyonlarca vatandaşın kutsal beldelere duyduğu hasretle bu ana kilitlendiğini belirterek, "Elbette bu uğurda sevinç de gözyaşı da hüzün de aynı derecede makbul ve mübarektir. Bunun için Allah bu özlemi, bu hasreti, bu sevgiyi ve bu muhabbeti hiçbir zaman gönlümüzden eksik eylemesin." diye konuştu.
"Kura sonucunda sevinç ve hüznün gözyaşları Allah katında aynı değerde olacaktır"
İslam fıkhına göre önemli olanın müminlerin hac ibadetini yapmaya niyet etmesi ve başvuru yapması olduğunu dile getiren Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Hac ibadetiyle mükellef olan kardeşlerimizin, 'Ya Rabbi! Ben niyetimi ortaya koydum, müracaatımı yaptım, sıramı bekledim ama dünyadaki imkanlar buna el vermedi' diyebilmesi önemlidir. Niyetler böyle olunca kura sonucunda sevinç ve hüznün gözyaşları Allah katında inanın aynı değerde olacaktır. Hatta kurada çıkmadığı için dökülen gözyaşları belki de çıktığı için dökülen sevinç gözyaşlarından Allah indinde daha makbul, daha sevaplı olacaktır. Bu açıdan biz Müslümanlara bu vakarı bu özlemi muhafaza etmek ve Allah'ın takdirine göre hareket etmek yakışır. Asr-ı saadetten şu tarihi olayı tam da burada sizlere hatırlatmak istiyorum; 'Ya Rasulallah! Sizinle haccetme imkânı bulamadım' diyen hanım bir sahabeye Peygamber Efendimiz, "Ramazan'da yapacağın bir umre benimle birlikte yapılan hacca bedeldir" buyurarak onun gönlünü almıştır."
"Günlük aktivitelerini yapamayacak derecede hasta olan kardeşlerimiz, vekil göndermeli"
Erbaş, müracaat ettiği halde bu imkana kavuşamadan vefat eden ya da güç ve takatten düşen kimselerin hac ibadetinden sorumlu olmayacağını söyledi.
Hac ibadetinin meşakkatli ve zor bir ibadet olduğunu anımsatan Erbaş, "Peygamber Efendimiz sadece hac ibadetinde; 'Rabbim! Bana kolaylaştır!' diye dua etmiştir. Bunun için günlük aktivitelerini yapamayacak derecede hastalıkları olan ve bu hususta bir başkasının yardımına ihtiyaç duyan kardeşlerimize kuradan hac çıkarsa bu kardeşlerimizin bizzat kendileri değil de vekil göndermek suretiyle hac farizalarını eda etmelerini tavsiye ediyorum. Çünkü hac, sağlıklı insanların dahi zaman zaman zorlanarak eda edebildikleri bir ibadettir." şeklinde konuştu.
"Hakkaniyete uygun bir tespiti ancak kura yoluyla gerçekleştirebiliyoruz"
Erbaş, bu yıl 83 bin 430 kişinin hac için kutsal topraklara gideceğini hatırlatarak, "Elbette bu ibadeti ifa etmek için müracaatını yapmış kardeşlerimizin bekledikleri sürenin uzadığının da farkındayım ve inanın bu durum, en az sizin kadar beni de üzüyor. Fakat takdir edersiniz ki, mevcut imkân ve sınırlılıklar çerçevesinde hakkaniyete uygun bir tespiti ancak kura yoluyla gerçekleştirebiliyoruz. Buna göre, hac başvurusuna daha önce müracaat eden kardeşlerimizin diğer kardeşlerimize nispetle daha avantajlı olduğunu buradan yeniden ifade etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan ise yaptığı konuşmada, hac organizasyonu, katsayılı kura sistemi ve kesin kayıt işlemleriyle ilgili bilgi verdi.
Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ve Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu üyelerinin de katılımıyla kura çekildi. Ankara'dan başlayan kura çekimi daha sonra illerin plaka sırasına göre devam etti.
Kesin kayıtlar 13-24 Ocak'ta yapılacak
Kurada adı çıkanlar, 13-24 Ocak tarihleri arasında "Kesin Kayıt Yaptırabilir" belgesini, e-Devlet sistemi üzerinden alarak kayıtlarını il müftülüklerine ve acentelere yapabilecek.
Belirlenen süre içerisinde kesin kayıt yaptırmayanların yerine, hac konaklama türlerine göre kura sırası gözetilerek 30 Ocak-7 Şubat tarihleri arasında illere dağıtılan kontenjanlar çerçevesinde kayıtlar alınacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2007-2020 yılları arasında kayıt yaptırıp da daha önce hiç hacca gitmemiş "şehit annesi, babası, eşi ve evlenmemiş çocukları ile gazi ve eşlerinden" müracaat edenleri kurasız hacca götürecek.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.