"Kur'an-ı Kerim Müslümanın hayat pusulasıdır"

"Kur'an-ı Kerim Müslümanın hayat pusulasıdır"

Ramazan ayının Kur'an ayı olduğunu belirten Bingöl İl Müftüsü Mecit Can, Kur'an-ı Kerim Müslümanlar için hayat pusulası, rotasını belirleyen ölçü olması gerektiğini belirtti.

Ramazan'ın Kur'an ayı olduğunu söyleyen Bingöl İl Müftüsü Mecit Can, Kur'an-ı Kerim'in Müslüman için hayat pusulası, rotasını belirleyen ölçüdür. Hayat pusulasının Ramazan ayında indirilmesi Müslümanlar bir nimet olarak bilmeleri ve ona yoğunlaşması gerektiğini söyledi.

Ramazan ayının Kur'an ayı olmasından dolayı iyi değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Can, hepimiz çok iyi biliyoruz ki Kur'an-ı Kerim'in anlaşılması ve hayata tatbik edilmesi için gönderildiğini vurguladı.

"Orucumuzun manevi sevaplarını ve bereketini heba etmeyelim"

Oruçla ilgili Hz Peygamberin önemli uyarılarda bulunduğunu hatırlatan Can, “Bir insan yalan söz söylemekten dilini muhafaza etmediği takdirde, o insan bilmelidir ki, Allah’ın kendisini aç ve susuz bırakmasına ihtiyacı yoktur.  Yani, oruçlu iken yalan söylemek, oruçlu iken gıybet etmek ve insanların kalbini kırmak gibi böyle sadece dilimizden ve kulağımızla bir takım davranışlarımızla, oruçlarımızı bozmamaya manevi sevaplarını ve bereketini heba etmemeye gayret göstermemiz lazım. Bu çok önemlidir, bir insan yalan söylüyor ve gıybet ediyorsa, Allah Resulünün ifadesiyle orucu boşuna gitmiştir.” dedi.

“Kur'an-ı Kerim Müslüman için hayat pusulasıdır”

Ramazan ayının Kur'an ayı olduğunu vurgulayan Can, “Bu ayda Kur'an indirildi. Ramazanı diğer zaman dilimlerinden farklı kılan da Kur'an'ın bu ayda indirilmiş olmasıdır. Müslümanların yeniden Kur'an’ın temel ilkelerine daha yoğun bir şekilde Kur'an'a bakışlarını yönlendirmeleri lazım. Ramazan boyunca hatim yaparken, mukabele dinlerken, hepimizin de anlayanında, okuyanında top yekün olarak, Kur'an benden nasıl bir Müslüman ve nasıl bir insan olmamı istiyor? Ramazanda aramamız gereken soru ve cevap da budur. Kur'an nasıl bir Müslüman olmamızı istiyor, bu sorunun cevabını aramamız lazım. Kur'an-ı Kerim'i imkânımız varsa, Arapça tilavetiyle mealini anladığımız dilden mealini okuyarak, gözden geçirmemiz lazım. Çünkü bu Kur'an hepimiz çok iyi biliyoruz ki anlaşılsın diye gönderilmiştir. Hayatta tatbik edilsin diye gönderilmiştir. Sadece bir dua kitabı değil, Kur'an-ı Kerim Müslüman için hayat pusulasıdır. Rotasını belirleyen ölçüdür." ifadelerini kullandı.

"Ümmetin birliğinin yeniden kurulması için çokça dua etmemiz lazım"

İslam âleminin bulunduğu durumu herkesin bildiğini anımsatan Can, “Ülkemiz başta olmak üzere, bütün Ortadoğu coğrafyası ve tüm Müslümanların çekmekte oldukları sıkıntıları ortadadır. Fırsat buldukça Ramazan'daki gecelerde teravihte, sahura kalkarken, sabah namazını kılarken, hatim okurken, mukabele bittiğinde her vesileyle Müslümanların bu sıkıntıları atlatmaları ve sahili selamette çıkmaları için bu mübarek Ramazan ayında bolca dualar yapmamız lazım. Ümmetin birliğinin yeniden kurulması ve kendini muhafaza etmesi ve düşmanlarının şerrinden korunması için çokça dua etmemiz lazım.” şeklinde konuştu.

"İbadetler ruhuna uygun yapılırsa hiçbir sorun kalmaz"

Kur'an, namaz, dua, sadaka ve infak Ramazan ayında sürekli hayatımız içinde dönüp dolaşan kavramlar olduğunu belirten Can, “Hakikatten bu dediklerimizi Kur'an'ı anlamak, orucu manasına ruhuna uygun şekilde tutmak, fakir-fukaraya sahip çıkmak gibi değerleri ruhuna uygun olarak icra edersek üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir problem kalmayacaktır.” diye konuştu.

“Çocukları camilerden uzak tutmayalım ve kırmayalım”

Ramazan ayında ve her zaman camiye gelen çocuklara iyi davranılması gerektiğini vurgulayan Can, daha sonra şunları kaydetti: “Ramazan'da ailelerin camiye gelirken çocuklarını beraberinde camiye getirsinler. Çocuğun hafif bir sesini çok sert bir tepkiyle karşılayan cemaatimiz hata imamlarımız var. Bırakın çocuklar oynasınlar.  Yeter ki o manevi atmosferi ve havayı teneffüs etsinler. Bu konu da cami cemaatini ve din görevlerinin dikkatini çekmek istiyorum. Ramazanda çocuklarımız, bir eğlence yeri olarak düşünseler de camilerden onları uzak tutmayalım ve kırmayalım. Cami içinde çocuğa bağırmak, çağırmak o çocuğun camiye karşı ruhunda bir nefret hissi geliştirmesine vesile olur, Allah muhafaza. Belki ömrünün sonuna kadar camiye soğuk bakar. Dolayısıyla öyle bir vebale girmeyelim.  Cemaatimiz birbirlerine oraya gelen çocuklara ve üst katlara gelen hamım efendi bayanlara ve onların giriş çıkışlarına mutlaka dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum."  

 “Teravih namazı tadili erkân ve sünneti seniyeye uygun olarak, kılınması gerekir”

Ramazan ayının manevi iklime yaşarken biz Müslümanların dikkat edilmesi gereken önemli durumlar olduğunu söyleyen Can, “Özelikle altını çizerek belirtmek istiyorum,  Teravih Namazının sünneti seniyeye uygun olarak kılınması lazım. Bu konudaki denge bir türlü sağlanamadı. Cemaat zorluyor bizim imam geç ya da erken namaz kıldı. Öncelikle kılınan namazların şekli olarak sünneti seniyeye uygun olması gerekiyor. İçerik olarak ta tüm ibadetlerde olduğu gibi teravih namazlarımızın da ihlâsla kılınması lazım. Müftülük olarak tüm personelimizi uyardık. Teravih namazını sakatlayacak şekilde insanların Fatihalarını okumalarına izin verilmeyecek şekilde davranılmaması gerekir." diye konuştu. (Nihat Kanat-İLKHA) 


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.