Kur'an ve Siyer Dersi İçin Son 3 Gün
eni eğitim sistemiyle ilgili konuşan Van İkra Eğitim Sağlık Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı M. Necip İlbay, çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
VAN- Van İkra Eğitim Sağlık Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı M. Necip İlbay, yeni eğitim sistemiyle ilgili İLKHA'ya çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
M. Necip İlbay'la yaptığımız röportaj:
Yeni Eğitim-Öğretim yılını ve bu yıl uygulanacak olan seçmeli Kur'an ve Siyer derslerini nasıl buluyorsunuz?
Malumunuz olduğu üzere 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılına 4+4+4 dediğimiz yeni eğitim sistemi ile başlanacaktır. Bu eğitim sistemi ilk tasarlandığı andan itibaren birçok tartışmayı da beraberinde getirmiştir. Biz İkra -Der olarak yapılan bazı yenilikleri takdirle karşılarken, verilen tavizler için de müteessif durumdayız.
Malum olunduğu üzere imam hatip ortaokullarının yeniden açılması, düz ortaokul ve liselerin hepsinde özellikle öğrencilerin manevi yönlerine hitap eden ve islam dininin öğrenilmesine vesile olacak olan Kur'anı kerim, Hz. Peygamberin hayatı ve Temel dini bilgiler derslerinin seçmeli olarak açılması ve öğrencilerin tercihine bırakılması olumlu bir gelişmedir. Ancak öğrendiğimiz kadarıyla bu derslerin bu yıl sadece 5. ve 9. sınıflarda okutulup ara sınıflara verilmemesi diğer öğrenciler açısından bir haksızlık olarak anlaşılmaktadır. İmam hatip ortaokullarının bu yıl sadece 5. sınıfa geçenlere verilmesini müfredat açısından baktığımızda anlıyoruz. Ancak bir seçmeli dersin ara sınıflara verilmesindeki zorluk nedir onu anlayamadık. Bakanlığın velilerin ve öğrencilerin bu konudaki taleplerini bir an evvel yerine getirecek bir düzenleme yapmasını temenni ediyoruz.
Seçmeli dersler için velilere ne gibi tavsiyeleriniz var?
Tabi bu dersler içinde öğrenci velilerinin ayın 10'u ile 13'ü (dahil) arasında okullara dilekçe ile müracaat etmesi gerekiyor. Yönetmeliğe göre bir seçmeli dersin herhangi bir okulda açılabilmesi için o okulda en az 10 tane başvuru dilekçesinin olması gerekiyor. Aksi takdirde okuldaki idareciler kendi inisiyatiflerine göre bir ders seçerler. Bu münasebetle duyarlı Müslüman halkımıza buradan: gidip bizzat dilekçe vererek bu dersleri seçmeleri ve bu konuda duyarlılıklarını göstermeleri için çağrıda bulunuyoruz. Allah için okula gidin ve çocuklarımızın İslami bir terbiye ile büyümesi için bir adım atın.
İkra-Der olarak eğitimde, hâlâ uygulanan tesettür yasağını nasıl buluyorsunuz?
Bu gelişmelerin yanı sıra eğitim sisteminin kanayan bir yarası da tesettüre getirilen kısıtlamalardır. Her fırsatta özgürlüklerin olduğu iddia edilen bir ülkede eğitimin hemen her kademesinde ve kamusal alan dedikleri yerlerde tesettürlü insanlara yapılan engelleme bu çağda anlaşılması güç bir durumdur. Bugün dünya ülkelerinin hepsine bakın, laikliğin model alındığı ülkelere bakın hepsinde örtü serbesttir. Örtünün yasak olduğu çok az olduğu ülke vardır. Türkiye de bunlardan biridir. Umarız bu yeni eğitim sisteminde yapılan güzel uygulamalardan biri de örtü yasağının olur. Eğitimcilerin de bildiği üzere okumak, bilimle uğraşmak dış görünüşle alakalı bir durum değil. İnşallah geçen yıllarda şahit olduğumuz mağduriyet bu yıl yaşatılmaz, öğrencilerimiz gönül rahatlığıyla, okul idaresinin ve emniyet güçlerinin baskısı olmadan okullarına devem ederler.
Karma eğitimin sizce bir faydası var mıdır?
Türkiye'de uygulanan karma eğitimin de kaldırılması, en azından halkın tercihine bırakılması gerekir. Halkın çocuklarının nerde, hangi ortamda eğitim görmelerini istiyorlarsa oraya gönderme haklarını kullanmaları gerekir. Bugün bazı Avrupa ülkelerinin geçtiği karma eğitimin kaldırılması uygulamasına Türkiye, yıllar sonra yine onları taklit etmek için değil, kendi eğitim sisteminin verimini ve kalitesini arttırma adına hemen geçmelidir. İnancımızın ve kültürümüzün gereği olarak bu hak tanınmalıdır.
Öğrenci andını asimilasyon politikası olarak değerlendirebilir miyiz?
Bu uygulama ile Türkiye'de yaşayan Türkler dışındaki etnik kökene sahip vatandaşlara büyük bir zulümdür. Hükümetin her fırsatta kaldırdığını iddia ettiği ret, asimilasyon ve İnkar politikasının bir tezahürü değil midir? Arap, Çerkez, Kürt ve sair milletlerin kendi ırklarını inkâr ettiren, Türkçe bilmediği halde her gün Türküm, doğruyum, çalışkanım… diye bağırmaları büyük bir zulüm değil midir? Umarız bu eğitim sistemi ile bu hatadan da biran evvel vazgeçilir. (Fırat Arslan-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.