Kurban Bayramı, tatille, trafik çilesiyle, “Nerede o eski bayramlar” diyenlerin serzenişleriyle bitti bitiyor derken bir şeyi atladığımı fark ettim.

Evet, “Kurban protestoları”nı…

Bazıları şöyle bir pankart taşımışlar: “BİZDE HAYVANIZ, CİNAYETE ORTAK OLMA”

Şimdi bazıları hemen “BİZDE” deki “de”nin ayrı olması gerektiğini bu yüzden ifadede bir yanlış olduğunu söyleyecek ve bizi yönlendirmeye çalışacak.

Hayır, arkadaşlar, bizi yönlendirmenize izin vermiyoruz ve imlaya takılarak asıl problemi görmezden geldiğinizi düşünüyoruz.

Evet, asıl problem…

Şimdi bu malum protestocu güruh, daha önce de sokaklara çıkıp “Hepimiz Ermeniyiz”, “Hepimiz Hebdo'yuz” türünden şeyler söylüyorlardı ya, ne oldu da “ifade tarzında” bir değişikliğe karar verildi.

Öyle ya eğer protesto dili aynı şekilde devam etseydi slogan şöyle olmalıydı: “HEPİMİZ HAYVANIZ”

Ama “Hepimiz” yerine imla yanlışını da göze alarak “Bizde” demelerinde ayrı bir hesap seziyorum.

“Hepimiz” deselerdi biz de şöyle derdik ve sanırım bu onları daha çok rahatsız ederdi. “Elbette hayvanlarla birçok ortak yanınız var; ama onlar faydalı siz ise faydasızsınız.”

Şimdi ne diyeceğimi bilemiyorum.

“Bizde” ifadesinde bir “soyutlanmadan sonraki arızi eklemlenme” havası seziyorum.

Yani bir iğretilik, bir gizli kategorizasyon var gibi.

Neyse, bu konudan çıkayım, çünkü kelimelerim garipleşmeye başladı.

DÜN DÜNDÜR

Avrupa ülkeleri, özellikle de Almanya ve Fransa Türkiye'ye yönelik sıcak mesajlar veriyorlar. Oysa DÜN çok farklı bir tablo vardı. Seçim çalışmalarına izin verilmemiş, bakan bile bir süre “mahsur” kalmıştı.

Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı adaylık iddiasından kolay kolay vazgeçmeyecek gibi. Oysa DÜN cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Kılıçdaroğlu'na karşı aday olmayacağı sözünü vermiş İnce.

Bazı siyasiler ve gazeteciler Rusya için “Türkiye'nin stratejik müttefiki” demeye başlamışlar. Oysa DÜN stratejik müttefik Amerika idi.

ŞİMDİLİK GÖRÜŞÜ YOKMUŞ

MHP'nin af önerisi kamuoyunda tartışılmaya başlandı.

Bazıları eleştiriyor, bazıları ise destek veriyor.

Hırsızların, katillerin, organize suçluların serbest bırakılmasının toplumda suç oranının artmasına ne kadar etki edeceği bir tarafa suçla mücadele eden kurumların motivasyonunu olumsuz yönde etkileyeceğini sanırım herkes kabul eder.

Bir de Müslüman siyasi mahkumlar meselesi var.

MHP, önerisinde “devlete karşı işlenmiş suçlar kapsam dışı” diyerek “Kirli devlet yapılanmalarının” sebep olduğu mağduriyetlerin giderilmesine kapıyı kapatıyor.

Hükümet cenahından MHP önerisi ile ilgili ciddi bir açıklama yok!

Her zaman olduğu gibi Erdoğan'ın bir açıklama yapmasını bekliyorlar ki, ona göre tavır belirlesinler.

Buna alıştığımız için garip karşılamıyoruz.

Ama bizi çok şaşırtan bir gelişmeye dikkatinizi çekmek istiyorum.

CHP'nin tutumuna…

CHP, ‘Ak Parti'nin tutumuna göre tavır belirleyeceklerini' açıklamış.

Yani…

Yani Erdoğan konuşmadan açıklama yapmama kervanına CHP de katılmış oldu.

“Hayırlı olsun” deyip sevineyim mi, yoksa muhalefetsiz memleketin haline bakıp üzüleyim mi, karar veremedim.

Siz ne dersiniz?