Kurban Rabbe yaklaşmaktır

Kurban Rabbe yaklaşmaktır

Bingöl Üniversitesi İlahiyat Dekanı Prof. Dr. Hakan Olgun, kurban ibadetinin Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’in teslimiyetini hatırlattığını belirterek, Rabbe yaklaştırdığını söyledi.

Yaklaşmakta olan Kurban Bayramı’nın önemi üzerine İLKHA’ya  konuşan Bingöl Üniversitesi İlahiyat Dekanı Prof. Dr. Hakan Olgun, kurbanın Rabbe yakın olmak amacıyla yapılan ibadet olduğunu söyleyerek bu ibadetin Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’in teslimiyetini hatırlattığını belirtti.

‘Kurban’ kelimesinin kavram olarak “yakınlaşma, yakın olma” anlamlarına geldiğine vurgu yapan Prof. Olgun, Arapçadaki karşılığının ise “udhiyye” olduğunu söyledi.

“Kurban kelimesi Rabbe yakın olma anlamını ifade etmesi açısından çok büyük bir anlam ifade ediyor,” diyen Olgun “Çünkü Kur’an’ın ilgili ayeti kerimesinde Cenabı Hak şöyle buyuruyor; ‘Sizin kesmiş olduğunuz hayvanların ne eti, ne kanı, ne derisi Rabbinize ulaşmaz, ancak sizin takvanız Allah’a ulaşır.’ Dolayısıyla öyle anlaşılıyor ki kurban kesmek özellikle dünyevileşmiş toplumumuz açısından bir hayvan pazarına dönüştürülmesi, bir kurban derisi kavgasına dönüştürülmesi,’ne kadar et çıktı’  ‘ne kadar yağ çıktı’ şeklindeki bir pazarlığa konu edilmesi değil. Rab için kesilmiş, Rabbe yakın olmak amacıyla kesilmiş bir ibadetin adı olarak karşımıza çıkıyor.” diye belirtti.

“Kurban aslında İbrahim’i bir davranıştır, İbrahim’i bir tutum ifade ediyor”

Olgun konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kurban meselesinin aslında Hz. İbrahim (a.s) ile çok yakın bir ilişkisini ifade etmemiz gerekiyor.  Kurban aslında İbrahim’i bir davranıştır, İbrahim’i bir tutum ifade ediyor. Şöyle düşünelim; doksan küsur yaşına kadar baba olamamış bir peygamber, doksanlı yaşlarında Cenabı-ı Hak ona bir evlat nasip ediyor, bu evladı büyüyüp kendisine yardım edecek, yanında koşup oynayabilecek bir yaşa gelince oğlunu kurban ettiğine dair bazı rüyalar görüyor ve düşünüyor ki Cenabı-ı Hak beni oğlumla imtihan ediyor. Bunu oğluna söylüyor, oğlunun cevabı da çok enteresan;  ‘Baba emredildiğin gibi yap, beni sabredenlerden bulacaksın.’ Dolayısıyla bizim kurban hadisesinde adeta ‘ete-kemiğe’ indirgediğimiz bayram, esasen Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’in Cenab-ı Hak karşısındaki itimadını, teslimiyetini, Mümin’lik bilincini deklare eden çok harikulade bir ibadettir, bir tutum ve davranıştır.”

Kesilin kurban etinin fakir-fukaraya, eş-dosta dağıtılabileceğini söyleyen Olgun, isteyen kişinin kendine de etin birazını ayırabileceğini dile getirdi.

Olgun, “Tekrar hatırlayalım, ‘Kestiğiniz kurbanların ne eti ne kanı Allah’a ulaşmaz, sizin takvanız Allah’a ulaşır.’ O halde kurban bayramında kurban keserken, kurban etinden nimetlenirken mutlaka Hz. İbrahim’in, o büyük, önder peygamberin büyük imtihanına ortak olduğumuzun bilinci içerisinde davranmamız gerekiyor, aksi takdirde kurban,  Rabbe yakınlaşmaktan ziyade kolesterolleri yükselten bir et bayramından öteye geçmez.” şeklinde konuştu.

İLKHA







HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.