Kurbanını paylaş, kardeşinle yakınlaş
Türkiye Diyanet Vakfının vekaletle kurban kesim programının gönüllü uğurlama töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, bu yılki ana temanın “Kurbanını paylaş, kardeşinle yakınlaş” olduğunu belirtti.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının (TDV) ortaklaşa yürüttüğü “2018 Yılı Vekâletle Kurban Kesim Programı Gönüllü Uğurlama Töreni” Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
TDV Konferans Salonu’nda düzenlenen törende konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Peygamber Efendimizin, ‘Ben kurban gününü bayram yapmakla emrolundum. Allah onu bu ümmet için bayram kılmıştır. Kurban kesiniz. Zira o, babanız İbrahim’in sünnetidir.’ Hadis-i Şerifini hatırlatarak, TDV gönüllülerinin bu fermanı kuşanarak başkalarının bayramı olmak için seferber olduklarını söyledi.
“Vekâletle Kurban Kesim” programının yurtiçi ve yurtdışında birçok noktada yapıldığını ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “385’i bulan görevli ve gönüllü dostlarımız ile yurtiçinde 280 il ve ilçe merkezinde, yurtdışında ise 145 ülkenin 436 bölgesinde bu hayrî çalışmayı gerçekleştireceğiz.” dedi.
Medeniyetimizin Müslümanlara yüklediği önemli sorumluluklar olduğuna dikkat çeken Başkan Erbaş, şöyle konuştu:
“Sağlam bir inanç ve üstün ahlak ilkeleri üzerine inşa edilen bu medeniyetin mensupları; hakikat ve iyilik adına yollara düşüp muhacir olmayı; Ensar olmayı; yetime kardeş, yoksula sevinç olmayı bizlerin önünde ihmal edilmeyecek bir şuur ve sorumluluk dersi olarak koymaktadır.”
2018 yılı vekâletle kurban kesim organizasyonu temasının “Kurbanını Paylaş, Kardeşinle Yakınlaş” olduğunu belirten Başkan Erbaş, 1993 yılından beri Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı işbirliği ile yapılan vekâletle kurban kesim organizasyonunun ‘dinî esaslara uygun, güven ve emanete riayet’ şiarıyla yapıldığını kaydetti.
Başkan Erbaş, TDV’nin yıl yıl büyüyen bu iyilik dalgasının üç temel boyutunun olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Bunlardan birincisi; medeniyetimizin hayata dokunan en önemli yansımalarından olan bu hasbi gayretin öncelikle ‘ilmelyakîn’ diyebileceğimiz bir boyutu var. İnsanlığın yaşadığı acıları ve sefaletleri hepimiz biliyoruz. İkinci olarak, gittiğiniz yerlerde zihninize yer eden, yaşadığınız hüzne, ettiğiniz şükre ve diğer duygulara dair gözlemleriniz sonucunda oluşan ‘aynelyakîn’ olarak ifade edebileceğimiz bir müktesebat boyutu var, bu oldukça önemli. Zira bildiklerinizin ötesinde gerçeklerle karşılaşacaksınız. Onları aynelyakîn olarak göreceksiniz. Fakat asıl, milletimizin bizlere emanet ettiği kurbanları her yıl bugünü bekleyen muhtaç kardeşlerimizle buluşturacağınız, o anlatılmaz yaşanır hazzı inşallah tam manasıyla hissedeceğiniz ve ardından o duyguyu ayniyle bu topraklara taşıyacağınız ‘hakkalyakîn’ boyutu var. Bu üç aşama, çıktığınız bu yolculuğu; büyük planda kulluk yolculuğunuzu ve mü’min sorumluluğunuzu daha da anlamlandıracağına inanıyorum.”
Milletimizin ibadet niyetiyle yaptığı yardımı emanet olarak alıp taşımanın büyük bir sorumluluk olduğunu ifade eden Erbaş, “Bu tür hizmetlerin Rabbimiz katında çok değerli olmasının yanında, bir o kadar da zor ve manevi mesuliyeti ağır bir iş olduğu aşikârdır. Nitekim aziz milletimizin ibadet niyetiyle yaptığı yardımı, duasını, umudunu, hayallerini birer emanet olarak alıp taşımak, esasen dünyanın en hassas ve ağır sorumluluğunu yüklenmek anlamına gelmektedir. Hal böyleyken, bu uğurda yapılan en küçük ihmal, israf ve dikkatsizlik Allah katında hesabı verilemeyecek bir vebalin altına girmek demektir” dedi.
Erbaş, “Bugün açlık, yoksulluk ve iç çatışmaların yoğun olarak yaşandığı Afrika ülkeleri, Afganistan, Pakistan, Filistin, Gazze, Arakan başta olmak üzere Balkanlar, Türkiye Cumhuriyetleri, Kafkasya ve diğer bölgelere; ülkemizdeki Suriyeli mülteci kardeşlerimizin yanı sıra yurt dışında Çad’da Orta Afrikalı, Nijer’de Nijeryalı, Bangladeş, Malezya ve Pakistan’da ise Arakanlı mültecilere el uzatan ve böylece ümmetin dualarına vesile olan bu iyilik organizasyonunu, Yüce dinimiz İslam’ın evrensel hakikatlerinin ve Müslüman kimliğinin dünyaya tanıtımının yapılacağı en uygun zemin ve imkân olarak değerlendiriyoruz. Dolayısıyla bizler, söz konusu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeli ve bulunduğumuz coğrafyalarda dinimizin güzide bir temsilcisi olduğumuzu bir an bile aklımızdan çıkarmamalıyız. Zira milletimizin teslim ettiği kurbanlar nasıl bizim için emanetse, vurgulamaya çalıştığım husus da dinimizin bizim üzerimizdeki mühim bir emanetidir.” diye konuştu.
Programa, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Selim Argun, Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak, Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti İkinci Başkanı İlyas Serenli, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Mehmet Savaş Polat ve gönüllüler katıldı.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.