Kurbanlar kurtuluşa vesile olsun
İslam coğrafyasındaki Müslümanların, feryat ve çığlıklarının yükseldiği bir bayrama daha erişildiğini ifade eden kanaat önderleri, bu bayramın Müslümanların vahdetine, kurtuluşuna vesile olmasını temenni etti.
Rabbimizin Müslümanlara büyük hediyelerinden biri olan Kurban Bayramı heyecanını yaşadığımız bu günlerde İslam coğrafyası; kan, gözyaşı feryat ve çığlıkların gölgesinde bir Kurban Bayramı’nı daha ihya edecek. Bir tarafta işgaller, yağmalarla talan edilmiş İslam coğrafyaları ve burada her türlü zorbalığa maruz kalan Müslümanlar, bir yandan da yurtlarından hicret etmek zorunda kalan muhacirler…
Bir yandan ‘Rabbim Allah’tır dediği için’ idam edilen, işkencelere maruz kalan, zindanlara atılan Müslümanlar, bir yandan da bu Müslümanların gözü yaşlı aileleri…
Siyer Araştırmaları Vakfı Kurucu Başkanı Muhammed Emin Yıldırım, bu duygularla ihya edeceğimiz Kurban Bayramı’nın Müslümanların kurtuluşuna vesile olmasını dilerken, Molla Beşir Şimşek de FETÖ mağduru Yusufilerin mağduriyetlerinin giderilerek bu zulmün son bulması temennisinde bulundu.
“İçimiz kan ağlasa da bayramımızı ihya edeceğiz”
Peygamberimizin ‘Ümmetin sevinç günleri’ dediği bayramlardan bir bayrama daha erişmenin mutluluğu içerisinde olduğumuzu belirten Siyer Araştırmaları Kurucu Başkanı Muhammed Emin Yıldırım, “Binlerce kurbanın Cenab-ı Hakk’a arz edilip, bir ibadet olarak yerine getirilme heyecanını yaşarız. Arefesiyle, telbiye günüyle, her haliyle, teşrik tebrikleriyle bu güzel günleri ihya etmeye çalışırız. Her ne kadar sevinç günleri olsa da ümmetin halini hepimiz biliyoruz. Şuanda da yeryüzünün dört bir tarafında Müslüman kardeşlerimiz, sıkıntılar içindeler. Ülkelerinden, evlerinden, barklarından edilen binlerce insan var. Yanı başımızda Suriye’de, Irak’ta ve daha başka coğrafyalarda yaşanan hadiseler var. Tabi ki bunların da bir burukluğu var bizlerde. Ama ne olursa olsun yüreklerimizde bu ızdırap olsa da, dillerimizde ümmete ait dualar olsa da, hep beraber bu güzel günleri ihya etmenin de heyecanı içerisinde olma hakkımız var. Böyle bir sorumluluğumuz var.” dedi.
“Bu bayram ümmetin birliğine, dirliğine vesile olsun”
Bu bayramın vahdete vesile olmasını dileyen Yıldırım şunları söyledi: “Ben bu vesileyle bir yönüyle Hz. İbrahim’in bize bir mirası olan bu zilhicce ve zilhicce ayındaki ibadetlerin heyecanını yaşadığımız şu zaman dilimlerinde, Rabbimden niyazım, bu güzel günlerin ümmetin birliğine, dirliğine, tevhid etrafında vahdet etmelerine vesile olmasıdır. İnşallah kanayan, ağlayan coğrafyalarımızın gülmesine vesile olmasıdır. Bir dahaki Kurban Bayramı’na eriştiğimiz zaman, daha rahat, daha güzel günlerde ümmetimizin bir araya geldiği, coğrafyalarımızın güldüğü, sıkıntıların giderildiği zaman dilimlerine ulaşmak en büyük arzumuzdur. Rabbimiz inşallah bu ümmete rahmetini, mağfiretini eksik etmeyecek ve şuanda yaşadığımız şu topraklar başta olmak üzere, dünyanın dört bir tarafındaki kardeşlerimizin bir ve beraber olacakları, nasıl ki aynı dine ve aynı kitaba iman ediyorlarsa, aynı duyguları ve aynı eylemleri de yaşayacakları o güzel günlere kavuşmanın inşallah muradını hep beraber yaşayalım diye umut ediyorum.”
“Evlatlarımızı kurban vermemek için kurban keselim”
“Hiçbir Mü’min kurbanın kanını akıtmaktan daha faziletli bir ibadet yapmış olamaz” hadisini aktaran Molla Beşir Şimşek ise “Özellikle böyle faziletli bir ibadetin sevabından faydalanmak için kurban keselim. Kurban bayramı dendiği zaman Hz. İbrahim akla geliyor. Kurban deyince aklımıza Hz. İbrahim’in Rabbine karşı olan samimiyeti, geliyor. Yine Hz. İsmail’in sadakati ve fedakârlığı aklımıza geliyor. Evlatlarımızı kurban etmekten kurtarmak istiyorsak, onların her gün kanının akıtılmasına son vermek istiyorsak Hz. İbrahim’in sünnetini yerine getirelim ve kurban keselim. Acaba bugün İslam âleminde katledilen çocuklarımız bu değerli sünneti terk ettiğimizden dolayı mı katlediliyor? Çünkü kurban kesmek toplumsal barışın, kardeşliğin, sevginin ve dayanışmanın en bariz göstergesidir.” diye konuştu.
“Bu bayram kardeşliğe, huzura ve barışa vesile olsun”
Allah’ın insanlara merhamet etmesi için öncelikle insanların birbirine merhamet etmesi gerektiğine vurgu yapan Şimşek, “Az da olsa birbirimize karşı ikramda, iyilikte bulunalım ki Rabbimiz de bu bela ve musibetleri aramızdan kaldırsın. Bizler bir kilo et dağıtalım ki insanlarımızın, çocuklarımızın bedenleri bombalar altında parçalanmasın. Kurban keselim ki Yasinlerimizi kurban vermeyelim. Kurban keselim ki Allah’u Teâlâ Yasinlerimizi, çocuklarımızı korusun. Allah bu kurban bayramını Müslümanların kardeşliğine, huzura ve barışa vesile kılsın inşallah. Hz. İbrahim nasıl ki sadakatini göstermiş ve Allah da ona Hz. İsmail’ini geri verdiyse bizler de kurban keselim ki Rabbim bizim İsmaillerimizi, Yusufilerimizi, Yasinlerimizi de bizlere geri versin.” şeklinde konuştu.
“FETÖ mağduru Yusufilere adaleti çok görmeyin”
“Temenni ediyoruz ki bu Kurban Bayramı Yusufilerin ailelerinden ve sevdiklerinden ayrı yaşadığı son bayram olsun” diye konuşan Şimşek, “FETÖ tarafından kumpaslar sonucu cezaevine atılmış, zulme uğramış bu mazlumların mağduriyetleri giderilsin. 1990’lı yıllarda bu memleketin en karanlık dönemlerden geçtiği zamanda Müslümanlara karşı çok büyük oyunlar oynandı, kumpaslar kuruldu. FETÖ’nün en büyük mağduru Yusufi dediğimiz bu ağabey ve kardeşlerimizdir. Onlar FETÖ zulmünü iliklerine kadar yaşadılar. Eğer ki hükümet FETÖ’ye sadece 17-25 Aralık sonrasındaki zulümleriyle ele alırsa bu büyük bir yanlışlık ve büyük bir haksızlık olur. Çünkü bu yapı, zulmüne o tarihte başlamadı. Ta 90’lı yıllarda bölgedeki her Müslüman bunların yaptıkları zulmü tüm benliğiyle yaşadı. Eğer ki hükümet bu yapının zulüm ve komplolarını ortaya çıkarmak istiyorsa ve bunların mağdurlarına gerçek adaleti sağlamak istiyorsa 90’lı yıllarda yaşatılan zulümlere kadar inmelidir. Bu yapının hâkim, savcı, polis ve resmi görevlilerinin yaptıkları işleri bir kez daha masaya koysunlar. O gün oluşturulan kumpas dosyalarını ortaya koysunlar ki FETÖ’nün nasıl zulümlere imza attıklarını görebilsinler” ifadelerini kullandı.
“Yusufî ailelerin beddualarından korkun”
FETÖ’nün başına gelenleri yaşamasının en büyük nedenlerinden birinin de mağdur ettiği insanların ahı ve bedduaları olduğuna işaret eden Şimşek, “Hükümete de çağrıda bulunuyoruz ve diyoruz ki bu mazlum anne, çocuk ve eşlerin beddualarından sakının. Çünkü bu mazlumların duaları ile Allah’u Teâlâ arasında perde yoktur. Çocukları kucakta iken cezaevine girmiş Yusufilerin ve dışarıda babasız büyüyen, evlenen, çoluk çocuğa karışan masumların sesini duyun. Bu mağduriyetleri daha fazla uzatmayın. Yusufilerin de herkes gibi çocuklarıyla bayram yapmaya hakları vardır. Bu zulüm daha fazla görmezden gelinmesin. Yusufi Müslümanların dosyaları bir kez daha ele alınsın ve bu mağduriyetler son bulsun.” şeklinde konuştu. (Mehmet Tahir Özsoy- İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.