"Kürd meselesi çözülmezse diğer meselelerin çözümü mümkün değil"
Kürd meselesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan İbrahim Güçlü, Türkiye'deki birçok sorunun çözümünün, Kürd meselesinin çözümüyle olacağını söyledi.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun çağrısıyla tekrar gündeme gelen Kürd meselesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kürd yazar ve siyasetçi İbrahim Güçlü, bu çağrının doğru ve yerinde olduğunu söyledi.
Kürd meselesinin sadece Türkiye'nin meselesi olmadığını belirten Güçlü, bunun, Ortadoğu'nun da meselesi olduğunu dile getirdi.
Güçlü, "Kürd meselesi, Türkiye'de her zaman temel bir mesele olmuştur. Bugünün meselesi değildir. Osmanlı imparatorluğu döneminde de önemli bir meseleydi ama Osmanlı dönemindeki mesele ile bugünkü mesele arsında bir fark var. Osmanlı döneminde Kürdistan otonomdu, Kürdistanlılar kendi dilleriyle eğitim ve öğretim yapabilecek durumdaydılar. Kendi bölgelerinde kendilerini yönetebilir durumdaydılar. Sadece merkezi hükümete asker gönderen, vergi veren bir konumdaydılar. Osmanlı saltanatının son bulmasından sonra Kürd meselesi temel bir mesele oldu. Yeni devlet, anti Kürd ve anti İslam yapısı üzerine kuruldu. Kürdlere ve İslam'a düşmanlık arasındaydı." dedi.
"Kürd meselesi çözülmezse diğer meselelerin çözümü mümkün değil"
1919'da Koçgiri'de, 1925'te Diyarbakır ve çevresinde, Zilan ile Dersim gibi yerlerde katliamlar yapıldığına dikkati çeken Güçlü, şunları söyledi:
"Bu sorun, günümüze kadar da devam ediyor. O bakımdan 'Türkiye'de Kürd sorunu yoktur.' demek, 'Türkiye'de hiç sorun yok.' demektir. Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu'nun da belirttiği gibi, belki de birçok meselenin çözümü bu meselenin çözümüyle olabilecektir. O kadar hayati bir mesele ki eğer bu çözülmezse, Kürdler kendi haklarına kavuşmazlarsa, Kürdler ve Türkler arasında hem statü hem de haklar açısından eşit bir yapı oluşmazsa diğer meselelerin çözümü mümkün değildir. Kürd meselesinin, belirli gerekçelerle askıya alınmış olan ve gündemden çıkarılmaya çalışılan bu meselenin Zekeriya Bey ile yeniden gündeme gelmesi çok önemlidir. Seçimler döneminde, Kürd meselesinden bahsettiğinde belki dışlanacağın ve şeytanlaştırılacağın, oy kaybına uğrayacağın bir dönemde bunu söylemek, sağduyunun, adaletin ve vicdani davranışın bir gereğidir."
"Kürd milletinin meselesini PKK bağlamında çözmeye kalkmayın"
Kürd meselesini PKK bağlamında çözmeye kalkmanın daha fazla çözümsüzlük anlamına geldiğine değinen Güçlü, "PKK, Kürdlere ait bir örgüt değildir. PKK üzerinden sorunu çözmeye çalışmak demek, sorunu çözmemek demektir. PKK sorunu, Kemalist devletin sorunuydu. Hiçbir zaman Kürd milletinin meselesini, Kürdistan meselesini PKK bağlamında çözmeye kalkmayın. Bu, çözümsüzlük anlamına gelir. Kürdistan'da partiler, kanaat önderleri, kuruluşlar, dernekler var. Bunlarla oturacaksınız, bu sorunları konuşacaksınız. Onlara temsil olanakları ve imkânlar sağlayacaksınız. Kürd toplumu kendi temsil kurumlarını ortaya çıkaracaktır. PKK üzerinden çözüm, sorunu Amerika, bir dönem öncesinden Suriye rejimi, Rusya, İran ya da Irak üzerinden çözmeye çalışmaktır. Bu mümkün müdür? Oysa asli unsurlarla, asıl aktörlerle sorun çözülmelidir. Asıl aktör de Kürd milletidir." ifadelerini kullandı. (Emrah Deniz, Mehmet Çelik - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.