Kürdistan yönetimi ile Maliki arasında gerginlik
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri ve Sözcüsü Cabbar Yaver, IKBY ile Başbakan Nuri el-Maliki arasında yaşanan gerginliğin savaşa dönüşmesi endişesini dile getirdi.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri ve Sözcüsü Cabbar Yaver, IKBY ile Başbakan Nuri el-Maliki arasında askeri konularda süren görüşmelerden henüz bir sonuç çıkmadığını belirterek, "Allah korusun eğer bir şekilde şiddet söz konusu olsa bile biz yine diyalog yoluna dönmeliyiz" dedi.
IKBY ile Maliki yönetimi arasında, "tartışmalı bölgeler" olarak adlandırılan ve başta Kerkük vilayeti olmak üzere Musul, Selahaddin ve Diyala vilayetlerinin bazı ilçelerinin kontrolü ile buralarda askeri birlik konuşlandırılması konusundaki anlaşmazlık devam ediyor. Sorunun çözümü için taraflar arasında oluşturulan heyetin başkanlığını yapan General Yaver, 3 aydır süren görüşmelerde gelinen noktayı AA'ya değerlendirdi.
"Merkezi hükümet bir bahane arıyordu"
Yaver, müzakerelerin devam ettiği bir dönemde Başbakan Maliki'nin Dicle Harekat Komutanlığı'nı harekete geçirmesinin ve ardından 16 Kasım'da Tuzhurmatu'da Irak birlikleriyle Peşmerge arasında meydana gelen çatışmanın sorununu karmaşık hale getirdiğini ifade etti. IKBY Peşmerge Bakanı, Tuzhurmatu'daki olay için, "Merkezi hükümet bir bahane arıyordu. Bu hadiseyi suistimal etti ve şehre bir birlik gönderip, orada bulunan bütün Kürt parti merkezlerinde bulunan silahlara el koyacaklarını söylediler. Irak askerleri şehir çevresinde toplandıkça, Peşmerge de aynı şekilde orada konuşlanmaya başladı. Olay bu" ifadelerini kullandı.
Tuzhurmatu hadisesinden sonra Erbil-Bağdat arasında başlayan görüşmelerde Maliki'ye Diyala, Selahaddin ve Musul vilayetlerinde güvenliğin nasıl sağlanacağı konusunda sekiz aşamalı plan önerdiklerini anlatan Yaver, "Birinci aşama nasıl ortak bir güç sağlayacağımızdı. Peşmerge ve Irak ordusunun bu bölgelerde nasıl dağıtılacağı, ortak operasyonlara nasıl gireceği gibi konular vardı. Bu geçici bir süreç içindi. Anayasa'daki 140. maddenin çözüme kavuşması halinde bu durum değişecekti" dedi.
Maliki'nin kabul etmediği uzlaşma metni
Yaver, Kürt yönetimi ile Irak Savunma Bakanlığı arasında uzlaşmaya varıldığı açıklanan ancak daha sonra Maliki tarafından reddedilen uzlaşma maddeleri ile ilgili olarak "ortada herhangi imzalı bir anlaşma yoktu" diyerek şunları belirtti:
"Bağdat'a gittiğimizde olayların en sıcak olduğu dönemdi. O dönem, Kürdistan ve Bağdat'ın karşı karşıya geldiği dönemdi ve Tuz olayından sonraydı. Biz o zamanlar 14 başlığı genel olarak Bağdat;a sunduk ve ortak komiteler genel hatları itibarıyla kabul ettiler fakat tüm bunlar sadece sözde onaylardı. Ortada herhangi bir imza ya da anlaşma yoktu. Bizim ardımızdan 28 Aralık 2012'de başbakan yardımcısı ile toplantı yaptılar. Bu toplantıda, bizim projemiz başbakanlığa sunuldu. 29'unda, toplantının son gününde Bağdat yeni bir proje ile bize geldi. Bize 12 maddenin kabul edilmediğini söylediler. 26-29 Aralık 2012 tarihleri arasındaki toplantıların içeriği buydu."
"140. madde çözülene kadar toplantılar devam edecek"
Görüşmelerin kopma noktasına geldiği 26 Aralık'ta bazı yeni gelişmelerin olduğunu ve tekrar Bağdat'a gittiklerini ifade eden Yaver, görüşmelerde gelinen son nokta ile ilgili olarak şunları söyledi:
"Bağdat'a Yüksek Komiteler Bakanlığı ile görüşmelerimiz oldu. Görüşmelerde 14 maddeden vazgeçtik ve daha detaylı, sekiz aşamadan ibaret yaklaşık 4 sayfalık yeni bir proje sunduk. İçeriğinde nasıl anlaşabileceğimiz ayrıca 17 adet çalışma ilkesi vardı. 2 Ocak'ta Erbil'deki toplantıda sunduğumuz projeye karşılık onlar da bizimkinden biraz farklı bir proje getirdiler. Her iki proje üzerinde de tartışıldı ve çalışma komitesi, toplantıların devam etmesi gerektiğine karar verdi. Ardından 13 Ocak'ta tekrar Bağdat'a gittik ve bir toplantı daha yapıldı. Bu toplantıda her iki tarafın projelerinin birleşiminden oluşan yeni bir proje yapma kararı aldık. Bazı ortak noktaları olan bu proje üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Toplantılar devam edecek bu konular bitene kadar. Fakat biz bir şart koyduk ve 140. madde çözülene kadar, Yüksek Çalışma Komitesi ile Bakanlık Komitesi'nin kalması kararını aldık. Yani her ay bizim çalışma komitesi ile bir toplantımız ve her üç ayda bir bakanlık komitesi ile toplantımız olacak."
"Diyalog yoluna dönmeliyiz"
Heyetlerin çalışmalarını bitirdikten sonra varılan ortak noktaları, Maliki ile IKBY Başkanı Mesud Barzani'nin onayına sunacaklarını kaydeden Yaver şöyle devam etti:
"Uzlaşma metnini Maliki'nin kabul edip etmeyeceğini şu an için bilmiyoruz. Henüz olmamış bir şey üzerinde fikir yürütmem doğru değil ancak böyle bir şey olursa o zaman tavrımızı belli ederiz. Biz Kürdistan hükümeti olarak sorunları öncelikle diyalogla çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Allah korusun eğer bir şekilde şiddet söz konusu olsa bile biz yine diyalog yoluna dönmeliyiz."
"Sorunu silah ile çözmeyi düşünüyorsa hayal dünyasında yaşıyor demektir"
Başbakan Maliki'nin bir toplantıda söylediği iddia edilen "Savaş uçaklarım gelsin, sonra ben Kürtlere dönerim" şeklindeki sözlerine ilişkin olarak da Yaver, bu sözün Mesud Barzani'nin kulağına kadar gittiğini belirterek şöyle konuştu:
"Güya bir toplantıda Maliki demiş ki, 'Ben F-16'ları alayım sonrasında Kürtlere ne yapacağımı bilirim.' Oysa Saddam'ı elinde de en gelişmiş 500 adet savaş uçağı vardı, 5 binden fazla tank, 20 binden fazla top, 1 milyondan fazla asker vardı. Buna rağmen Kürt sorunu çözülemedi. Güç bu sorunları çözmez. Gücü kısa bir süre için kullanabilirsiniz. 1921'den bu yana yaklaşık 93 senedir Irak'ın problemlerini çözmek için silah kullanıyorlar. Yapabildiler mi? Yapamazlar. Sadece akıl ve siyaset sorunları çözebilir. Biz sadece Irak anayasasını düzgünce uygularsak, Iraklıların arasında hiçbir problem kalmayacak. Eğer biri Irak sorununu silah ile çözmeyi düşünüyorsa o kişi hayal dünyasında yaşıyor demektir."
"Siyasetçilerin hiçbirinin birbirine güveni yok"
Yaver, "Irak siyasi bir krizden geçiyor ve siyasetçilerin hiçbirinin birbirine güveni yok" diyerek, bunun ortadan kaldırılması için Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin daha önce önerdiği ve bütün tarafların katılacağı bir genel konferans yapılarak herkesin taleplerini açık açık dile getirmesi gerektiğini söyledi.
Irak anayasasına göre Maliki'nin artık bir daha seçilemeyeceğini hatırlatan Cabbar Yaver, "Bize göre hiç kimse Irak'a tek başına hükmedemez. Sadece Irak değil, hiçbir Ortadoğu ülkesi artık diktatörlük ile yönetilemez" şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.