İşsizliğin arttığı, hayvancılığın yok edildiği, halkın geçim kaynağı olan tütün mamullerine kotanın getirildiği, tek bir fabrikanın olmadığı, gençliğin işsizlikten dolayı uyuşturucu pençesine düştüğü Bitlis’ten batı illerine doğru insan göçü yaşanıyor.

İnsanlar, doğup büyüdüğü toprakları terk ediyor

6-7 Ekim olaylarıyla birlikte hızlanan göç dalgası vatandaşı mağdur ediyor. Doğup büyüdüğü toprakları ve köylerini terk etmek zorunda bırakılan Bitlisliler, dert yanarak bölgedeki tedirginlik ve göçün esnafa kan ağlattığını belirtiler.  Esnaf, sokakların savaş alanına çevrildiği, vandalizmin yaşatıldığı, katliamların gerçekleştirilerek huzurun kaçırıldığı bölgede işadamların yatırım yapmaktan kaçındığına dikkat çekti.

“Bölge ekonomisi büyük darbe alıyor, yatırımcı kaçıyor”

Yapılan ve yapılacak olan her şiddetin bölge ekonomisine darbe vurduğunu ve halkı göçe zorladığını belirten Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Tezcan, şiddetin yerini kardeşliğe bırakması gerektiğini söyledi.

Tezcan, “30 yıldır şiddetin arasında kalan bölgedeki Kürt vatandaşlarının batıya göç ettiğini görüyoruz. Artık yatırımcı ve turizmci burada kalmaktan endişe duymaktadır. İnanç turizmi, dağ turizmi, kayak turizmi, kış turizmi artık bu bölgeden çekilmek zorunda kalmıştır. Son 2 yıl içinde çözüm süreciyle birlikte yavaş yavaş yatırımcılar ve turizm bölgemize gelmeye başlamıştı ki, bu son olaylar insanları yeniden endişe etmeye sevk etmiştir. Hatta bu bölgede yatırım yapacak insanlar, yapacağı bu yatırımdan vazgeçti. Bölge ekonomisi bu olaylarla birlikte büyük bir darbe almıştır. Bunun en ağır faturası gariban vatandaşa yansıyacaktır.” dedi.

“Köylüler, kırsal alanlarda can güvenliğimiz yok”

Güvenlik endişesiyle isimlerini açıklamak istemeyen onlarca Bitlisli esnaf, köylü, çiftçi, işçi ve işveren bölgenin düştüğü durumun vahim olduğunu belirtti. Vatandaşlar, bölgedeki huzursuzluğun vatandaşı göçe zorladığı ifade ettiler.

Kendileriyle görüştüğümüz bazı köylüler ise, kırsal alanlarda can güvenliklerinin olmadığını dile getirerek, “Bizim tek geçim kaynağımız hayvancılıktır. Hayvanlarımızı rahatça otlatamıyoruz. Kışlık yaprak kesemiyoruz. Köylülerle aramızda yaşanan tatsızlıklar için artık PKK’ye şikayet ediliyor. Kan davaları başta olmak üzere birçok olaylara PKK müdahil oluyor. Bu da kendilerine destek verenlerin lehine, destek vermeyenlerin aleyhine sonuçlanıyor. Huzurun olmadığı köylerde artık göç etmek zorunda kalıyoruz. Hata bunu daha öteye götürerek, kendilerine destek vermeyenleri köyden çıkmaları için tehdit dahi ediliyoruz.” diyerek tepkilerini dile getirdiler.

“PKK şiddeti esnafa kan ağlatıyor”

Sokak şiddetinden dolayı zarar gördüklerini belirten esnaf ise, “Çözüm Süreci’nin gündemde olmasıyla birlikte bir canlılık yaşanıyordu. Fakat 6-7 Ekim olaylarıyla birlikte bu canlılık yerini durgunluğa bıraktı. İnsanlar tedirgindir. Esnaf olarak biz de tedirginlik yaşıyoruz. Kimi esnaf artık iş yerini satıp gitmek için müşteri arıyor. İşyerlerinin yakılması ve sokak çatışmalardan dolayı satışa çıkarılan işyerlerine müşteri de bulunmuyor.”dediler.

“Şiddetin faturası Kürt halkına ödetiliyor”

Şiddet olayları yüzünden yatırımların durduğunu dile getiren esnaf, “Kimse yatırımını buralara yapmak istemiyor. Herkes huzurun ve güvenliğin olduğu batı illerine göç etmek istiyor. Birçok esnaf kendi işyerini satabilse buradan gidecek. Şu çok iyi bilinmelidir ki, kapanan kepenkten, sokakta yaşanan şiddetten, yakılan iş yerlerinden, katledilen insanlardan en çok bölgede yaşayan Kürt halkı zarar görüyor.” diyerek içinde oldukları zorluğa dikkat çektiler. (Şükrü Tontaş-İLKHA)