"Kürt meselesi artık küresel bir boyut kazanmış"
Kürt meselesinin çözümüne yönelik çağrı yapan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Yavuz, bu meselenin artık yerelliği ve bölgeselliği de aşarak küresel bir boyut kazandığını söyledi.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu tarafından dün düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklanan "Kürd Meselesine Adil Çözüm" şeklindeki çağrının ardından açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mehmet Yavuz, bu çağrının neden bu vakitte yapıldığı sorusuna da cevap verdi.
Kürt meselesinin siyasal olarak bir dil ve kimlik sorunu olduğuna, ana dilde eğitim ve Kürtçe'nin ikinci resmi dil olmasının önünün açılması konusunda adım atılmasının önemine vurgu yapan Yavuz, hem eşit hem de adalet temelinde bir vatandaşlığın anayasada ifadesini bulması ve anayasal olarak Kürt kimliğinin tanınması gerektiğine dikkati çekti.
Yapıcıoğlu'nun, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'yla yapacağı görüşmeye değinen Yavuz, "Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu, çarşamba günü genel merkezimizi ziyaret ederek, sayın başkanımızla görüşecekti. Bu, erken seçim kararı alınmadan önceki bir durumdu. Daha sonra seçimler çok erkene alınınca sayın genel başkanların da mutabakatı doğrultusunda görüşme 23 Nisan Pazartesi günü saat 12.00'de genel merkezimizde gerçekleşecektir. Bu vesileyle sayın genel başkanlar gündemdeki konularla alakalı, seçimlerle ilgili müzakerelerde bulunacaklar ve uygun gördükleri şekliyle basınla da bunu paylaşacaklar." dedi.
"Kürt meselesi artık yerelliği ve bölgeselliği de aşarak küresel bir boyut kazanmış"
"Kürd Meselesine Adil Çözüm" çağrısının neden bu vakitte yapıldığı sorusuna cevap veren Yavuz, şunları söyledi:
"Kürt meselesiyle ilgili adalet temelindeki çözüm çağrımız neden şimdi? Elbette bu, sorulması gereken bir soru. Gün geçtikçe bu sorun can yakmaya devam ediyor, kan akıyor. Mesele artık yerelliği ve bölgeselliği de aşarak küresel bir boyut kazanmış. Emperyalizm, özellikle Ortadoğu denilen İslam coğrafyasını, emperyalist emelleri doğrultusunda dizayn etmede bir araç ve bir argümana dönüştürmüş durumda. Dolayısıyla bu, akan kanın durması, barış ve huzur ikliminin hâkim olması adına artık ertelenmemesi, ötelenmemesi gereken acil bir mesele haline gelmiştir. Bir diğer hususu itibariyle daha önce sayın cumhurbaşkanı da hükümetin yetkilileri de bu meselenin kendilerine ait bir mesele olduğunu ve bunun mutlaka çözüme kavuşturulacağını ifade etmişlerdi. Biz de bu konuda hem bu sözü hatırlatıyor hem de bunun bir samimiyet testi olduğunu; hükümetin ve sayın cumhurbaşkanının artık bu konuda somut adımlar atması gerektiğini ifade ediyoruz."
"Kürt meselesinin siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik boyutları var"
Kürt meselesinin siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik boyutlarının olduğunu anlatan Yavuz, "Sayın genel başkanımız da dünkü görüşmesinde ifade etmişti. Meselenin siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik boyutları var. Siyasal olarak, aslında bu bir dil ve kimlik sorunudur. Ana dilde eğitim ve Kürtçe'nin ikinci resmi dil olmasının önünün açılması noktasında adımların atılması gerekiyor. Diğer yönü itibariyle de aynı zamanda hem eşit hem de adalet temelinde eşit bir vatandaşlığın anayasada ifadesini bulması, anayasal olarak Kürt kimliğinin tanınması gerekiyor. Biz, bunlara ilaveten ekonomik, sosyal ve kültürel olarak adımlar atıldığı takdirde bu sorunun anayasal ve siyasal olarak halledilmiş olacağını, sahada meydana gelebilecek sorunların da bu bağlamda minimize olacağını ve zamanla çözüleceğini, bundan memleketimizin de milletimizin de bölgenin de hayırlar göreceğini ümit ediyoruz." şeklinde konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.