Kürt Sahabeler
İlk Kürt sahabe, başka bir deyişle tarihte Kelime-i Şâhâdet getirip Müslüman olan ilk Kürt, Zozan isminde bir kadındır. Nasıl ki Müslüman olan ilk kişi bir kadın (Hz. Hatice) ise, Müslüman olan ilk Kürt de bir kadındır. Hz. Zozan annemiz
Kürtler’in İslam dini ile tanışmaları ve Müslüman olmaya başlamaları, 637’den de önce, Hz. Peygamber (saw)’in sağlığında başlayan bir süreçtir. Kürtler, daha Hz. Muhammed (saw) hayattayken İslam ile tanışıyorlar ve içlerinden bir kısmı Müslüman oluyor.
Kürt sahabelerden bahsediyorum.
İlk Kürt sahabe, başka bir deyişle tarihte Kelime-i Şâhâdet getirip Müslüman olan ilk Kürt, Zozan isminde bir kadındır. Nasıl ki Müslüman olan ilk kişi bir kadın (Hz. Hatice) ise, Müslüman olan ilk Kürt de bir kadındır.
Hz. Zozan annemiz.
Zozan’ın haricinde, yine önemli bir Kürt sahabe de Caban el- Kurdî’dir. Caban’ın oğlu Meymun el- Kurdî de Müslüman olmuştur. Bunlar baba-oğul sahabeler idiler; Peygamber Efendimiz’in ashâbı ve arkadaşı idiler.
Caban el- Kurdî, Resûl-i Ekrem tarafından Bazen bölgesine atanan bir validir. Kendisi aynı zamanda İslam’ın ilk valilerindendir. Peygamber Efendimiz (saw)’in belki de tartışmasız en meşhur ve en çok konuşulan hadisi olan şu hadis-i şerîfini nakleden kişi, Kürt sahabe Caban el- Kurdî’dir: “Sizlere iki ağır emanet bırakıyorum, onlara sımsıkı sarılın: Biri Kûr’ân-ı Kerîm, öbürü de benim Ehl-i Beyt’im. Bu ikisi asla birbirinden ayrılmaz ve havzada birlikte bana gelirler.” Tirmizî bu hadisi Cabir bin Abdullâh’tan, o da Caban el- Kurdî’den nakletmiştir.
Iraklı ünlü İslam bilgini Ebû Senâ Şihabeddîn Mahmud el- Alusî (1802 – 54), vefâtından dört yıl önce, 1850 yılında tamamladığı “Tefsîr’ul- Rûh’ul- Meanî” adlı ünlü eserinde, Peygamber Efendimiz (saw)’in mübârek Ashâb-ı Kirâm’ı arasında Kürt sahabe Caban el- Kurdî’den bahsetmekte, Caban el- Kurdî (ra)’nin yine kendisi gibi sahabe olan Meymun adlı bir oğlunun da olduğunu belirtmekte, Meymun el- Kurdî’nin künyesinin “Ebû Buseyr” olduğunu kaydetmektedir.
El- Alusî bu bilgileri aktarırken, kaynak olarak, 14. – 15. yy’larda yaşamış ve kısaca İbn-i Hacer adıyla tanınan Mısırlı ünlü hadis bilgini El- Hâfız Ebû’l- Fazl Ahmed bin Ali bin Muhammed Şihabeddîn el- Kinanî el- Asqalanî (1372 – 1449)’ye ait olan “El- İsabe fî Temyîz el- Sahabe” adlı ünlü eserine dayanmaktadır.
Mısırlı hadis bilgini İbn-i Hacer tarafından 15. yy. başında kaleme alınan “El- İsabe fî Temyîz el- Sahabe” adlı meşhur eserde, ayrıca Allâh Resûlü (saw)’nün Kürt sahabeler tarafından rivayet edilen hadislerine de yer verilmektedir. Kürt sahabelerin Hz. Muhammed (saw)’den rivayet ettiği hadislerin dikkat çeken en ilginç yönü, bunların genelde evlilik, nikâh ve benzeri konularla ilgili olmasıdır. Yalnızca bu nokta bile, bu Kürt sahabelerin, Peygamber’in çok yakınında ve sırdaş derecesinde güvenilir dostları olduğunu göstermektedir.
Meşhur hadis kitaplarından biri olan “Cem’ul- Fewaîd” adlı eserde, Meymun el- Kurdî’nin adı zikredilmekte ve O’ndan şu hadis nakledilmektedir (olduğu gibi paylaşıyorum): “Meymun el- Kurdî’den, o da babası Caban el- Kurdî’den: Allâh Resûlü (saw) buyurdu: ‘Herhangi bir adam az veya çok bir mehir karşılığında içinde onu ödememe niyeti olduğu halde evlenirse, o kişi, kıyâmet gününde Allâh’a zinakâr olarak kavuşur.’” (Bkz. Muhammed bin Süleyman el- Rudanî, Cem’ul- Fewaîd, Çeviren Naim Erdoğan, cilt 4, sayfa 284, Ocak Yayıncılık, İstanbul 2003)
Helekî Hâfız Nureddîn el- Heysemî (vefâtı 1404) de, “Mecmâ’uz- Zewaîd” adlı eserinde, Suriyeli ünlü hadis bilgini Süleyman el- Taberanî (873 – 970)’nin “El- Mucem’ul- Ewsat” adlı eserinden aktararak bildirdiğine göre, sahabeden Ebû Hulde şöyle demiştir: “Bir gün Meymun el- Kurdî ile birlikte Malik bin Dinar’ın yanında idik. Malik (Meymun el- Kurdî’yi kastederek), ‘Şeyh neden babasından bir şey anlatmıyor?’ diye sordu. Sonra kendisine dönerek, ‘Biliyorsun, senin baban Hz. Peygamber’in arkadaşıydı, O’ndan hadis duymuş bir kimseydi.’ Meymun el- Kurdî cevap olarak şöyle dedi: ‘Babam, bir şey fazla veya eksik söyleyecek korkusuyla bize Hz. Peygamber’den pek fazla bir şey anlatmaz ve Resûlullâh’tan ‘Kim bilerek yalan yere bana bir söz uydurursa, cehennemdeki yerini hazırlasın’ hadisini işittiğini, bunun için hadis rivayet etmekten çekindiğini söylerdi.” (Bkz. Hâfız Nureddîn el- Heysemî, Mecmâ’uz- Zewaîd, cilt 1, sayfa 148; Gösterdiği kaynak: Taberanî, El- Mucem’ul- Ewsat, cilt 13, sayfa 471)
Ünlü hadisçi Taberanî, ayrıca hem “El- Mucem’ul- Ewsat” hem de “El- Mucem’us- Sağir” adlı eserlerinde, Kürt sahabelerden hadisler nakletmektedir. (Bkz. Taberanî, El- Mucem’ul- Ewsat, cilt 4, sayfa 380 / Taberanî, El- Mucem’us- Sağir, cilt 1, sayfa 114)
Hâfız el- Heysemî ise, Kürt sahabelerden nakledilen sözkonusu hadislerde, rivayet zincirindeki bütün isimlerin sağlam olduğunu söylemiştir. (Bkz. Hâfız Nureddîn el- Heysemî, Mecmâ’uz- Zewaîd, cilt 4, sayfa 132)
19. – 20. yy’larda yaşamış olan ünlü Kürt tarihçi ve devlet adamı Muhammed Emin Zeki Bey (1880 – 1948) de, bundan 100 yıl önce kaleme aldığı “Kürt ve Kürdistan Ünlüleri” adlı değerli eserinde, Peygamber Efendimiz’in sahabeleri olan Caban El- Kurdî ile oğlu Meymun el- Kurdî’yi “Kürt ünlüleri” arasında saymaktadır. (Bkz. Muhammed Emin Zeki Bey, Kürt ve Kürdistan Ünlüleri, Çeviren M. Baban- M. Yağmur- S. Kutlay, sayfa 86, Öz-Ge Yayınları, Ankara 2005 / ayrıca bkz. Muhammed Emin Zeki Bey, Kürt ve Kürdistan Ünlüleri, Çeviren Vahdettin İnce, sayfa 86, 124 ve 369, Nûbihar Yayınları, İstanbul 2010)
Aynı şekilde, Konya Necmeddin Erbakan Üniversitesi Tarih Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bekir Biçer (doğumu 1963 Çorum) de, 2012 yılında kaleme aldığı “İslam Tarihi Kitaplarında Kürtler Hakkındaki Rivâyetler” adlı makalesinde, pek çok Tefsir ve Hadis kitaplarına dayanarak, Resûl-i Ekrem (saw)’in arkadaşı Kürt sahabelerin bulunduğu bilgisini aktarmaktadır.
İBRAHİM SEDİYANİ/TARAF
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.