“Kürtler yok sayılarak açık bir zulüm işlendi”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kars ve Balıkesir’de halka hitaben yaptığı konuşmalarında "Kardeşim ne Kürt sorunu ya. Artık böyle bir şey yok.” tarzındaki konuşmalarının yankıları sürüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Balıkesir’de yaptığı konuşmada “Kürt sorunu yoktur” sözlerine yönelik bir değerlendirmede bulunan HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, Kürtlerin bulundukları coğrafyalarda hiçbir zaman sorun olmadıklarını belirterek, Kürtlerin meşru haklarının gasp edilmesinden kaynaklı bir Kürt meselesi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kars ve Balıkesir’de halka hitaben yaptığı konuşmalarında "Kardeşim ne Kürt sorunu ya. Artık böyle bir şey yok. 2005’te Diyarbakır konuşmamda açıkladım. Her etnik unsurun kendine has sorunları var.” tarzındaki konuşmalarının yankıları sürüyor
Konu ile ilgili olarak bir değerlendirmede bulunan HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, Türkiye’de sorunu yok demekle “Kürt meselesinin” hal edilemeyeceğini söyledi.
“Kürtler yok sayılarak açık bir zulüm işlendi”
Kürtlerin tarih boyunca hiçbir zaman yaşadıkları coğrafya üzerinde sorun teşkil etmediklerini belirten Tanrıkulu, özellikle cumhuriyetin kurulmasından sonra Kemalist rejimin, ulusalcılık dayatmaları ile Kürtleri içinden çıkılmaz bir sorunun merkezine ittiğini ve Kürtleri yok sayarak açık bir zulüm işlediğini belirtti.
Tanrıkulu, “Başta Kürtler olmak üzere bütün etnik gruptaki halklar Kemalist rejim tarafından asimilasyona tabi tutuldu. Halka çok büyük zulümler uygulandı. Tüm bu sorunlar bir tarafta dururken ‘Ülkemizde Kürt sorunu yok’ demekle işin içinden çıkamayız. Belki Cumhurbaşkanının ‘Kürt sorunu yoktur’ demesi, yaklaşan seçimlerde Türk milliyetçilerine yönelik olarak sarf edilmiş bazı söylemler olabilir veya oy kaybetme endişesinden kaynaklı söylemler olabilir.” ifadelerini kullandı.
“Türkler hangi haklara sahip ise Kürtlerinde bu haklara sahip olması en doğal haklarıdır”
Kürt meselesine yönelik Diyarbakır’da yapılan “Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı” na da vurgu yapan Tanrıkulu, çalıştayda Kürt meselesi bağlamında Kürtlerin en meşru haklarının neler olduğunun açık bir şekilde dile getirildiğini ve dile getirilen bu hakların Allah tarafından verilen fıtri haklar olduğuna dikkat çekti.
Tanrıkulu, “İki gün boyunca Diyarbakır’da yapılan ve İslami STK’lardan geniş bir katılımın sağlandığı çalıştayda, Kürt meselesinden kaynaklı haklar dile getirildi. Bunların başında, Kemalist rejimin özellikle Kürt halkına yapmış olduğu zulümlerden doğan mahrumiyetlerin giderilmesi ve devletin bu dayatmalarından vazgeçmesi gelmektedir. Bu ülkede, Türkler hangi haklara sahip ise Kürtlerinde bu haklara sahip olması en doğal haklarıdır. Bunların başında da Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi ve Kürtçe anadilde eğitim yapılmasının önünün açılması gelmektedir.” şeklinde konuştu.
“Ortada bir sorun var ise de bu sorunu oluşturan Kürtler değildir”
Cumhurbaşkanının penceresinden değil de hakkaniyet penceresinden bakıldığında ülkede bir Kürt meselesinin yokluğunun inkâr edilemeyeceğini belirten Tanrıkulu, “Doğrudur, ülkede Kürt sorunu yoktur. Belki diyebiliriz ki; Türk sorunu vardır. Çünkü Kürtlere karşı yapılan zulümler, insani hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması tamamen Türk milliyetçiliğinden, Kemalist rejimden kaynaklanmıştır. Yani ortada bir sorun var ise de bu sorunu oluşturan Kürtler değildir.” tespitinde bulundu.
“Kürt meselesi çözülmediği müddetçe diğer sorunların çözüleceğinde inanmıyorum”
Ülke sınırları içerisinde halkların yaşadıkları temel bazı sorunların olmasının doğal olduğunu ve bu sorunları çözmede asıl yetkinin de Hükümette olduğunun altını çizen Tanrıkulu, bu günkü hükümetin bu sorunları çözmeye yönelik attıkları olumlu adımları görmemezlikten gelmediklerinin de altını çizdi.
Tanrıkulu, “Kürt meselesi tam olarak çözülmediği müddetçe bu topraklarda, bu ülkede diğer sorunların çözüleceğinde inanmıyoruz. Eğer Kürt meselesi adil bir çözüm ile çözülürse ve meselelere İslam Kardeşliği bağı ile yaklaşılırsa çözülmeyecek sorunun olmadığına inanıyoruz. Böyle bir çözüm içinde bu Kemalist sistemin değişmesi lazım. ideolojinin değişmesi lazım. İslam düşmanlığı üzerine bina edilmiş zihniyetin değişmesi lazım. Tüm bunlar konuşulması, hal edilmesi gerekirken Cumhurbaşkanının sarf ettiği sözler, meselenin içyüzünü iyi bilen biri olarak Cumhurbaşkanına yakışmadığı gibi Kürt halkıda bu söylemi kendisi için bir hakaret olarak algılamaktadır.” dedi. (Hamza Adiyaman / Emrah Deniz – İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.