"Kutuplaşmanın olduğu bir ülke sorunlarını çözemez"
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ülkede kutuplaşmanın arttığını belirterek, en büyük problemin kutuplaşma olduğunu söyledi.
Partisinin il kongresinde konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ülkede kutuplaşmanın arttığını belirterek, en büyük problemin kutuplaşma olduğunu söyledi.
Karamollaoğlu, konuşmasında son zamanlarda yaşanılan gelişmeleri değerlendirdi.
Eğitim sisteminin içinde bulunduğu durum, Avrupa ile ilişkiler dış politikada yaşanan gelişmelere değinen Karamollaoğlu, "Eğitim sistemimiz vasıflı insan yetiştiremiyor. Keşmekeşe döndü. Herkes diyor ki 15 yıldır iktidardayız, ama şu eğitim sistemimizi bir türlü düzene sokamamışız. Ekonomi darmadağın oldu. Uçan kuşa borçluyuz. Bu borçlardan nasıl kurtulacağımızı bilemiyoruz. Varlık fonu gibi fonlar icat ettik, derdimize derman olmadı. Dış politikada tümden şaşırdık. Avrupa'yı medeniyet projesi olarak gördük. Sizinle sonuna kadar beraber olacağız dedik, Avrupa Birliği Bakanlığı kurduk. Ama öyle bir noktaya geldik ki Avrupa ile birlikte yaşayamayacağımızı anladık. Fakat nasıl çözeceğimizi bilemiyoruz. Bir çözüm yolu var, kapıda bekleyeceğiz. Onlar bizi kovduğu zaman dönüp kendi problemlerimizi nasıl çözeceğimize o zaman karar vereceğiz." ifadelerini kullandı.
"En büyük problemimiz kutuplaşma"
Ülkemizde kutuplaşmanın arttığını belirten Karamollaoğlu, "En büyük problemimiz nedir?' denildiğinde arkadaş, kutuplaşma. Kutuplaşma bizi öyle bir hale getirdi ki aileler parçalanıyor, akrabalar birbirinin hasmı haline geliyor. Memleket meselelerinin çözümünde farklı fikirleri olan insanlar olarak artık birbirimize yanaşmıyoruz. Dışlıyoruz, yüzüne bakmıyoruz, selam bile vermiyoruz. Böyle bir ülke ayağa kalkamaz, böyle bir ülke problemlerini çözemez." dedi.
"Amerika gözümüzün içine bakarak diyor ki sizin terörist dediğinize biz sizdekinden daha gelişmiş silahları vereceğiz"
ABD'nin YPG ve PKK'ye verdiği silahları değerlendiren Karamollaoğlu, "Terörün kaynağı aslında memleketimizin içinde değil dışarıda. İçeride gaflete düşen, dağa çıkan, bugün gördüğü muameleden yakınan insanların esas destekçisi yurt dışında. Onun için bugün Amerika gözümüzün içine bakarak diyor ki sizin terörist dediğinize biz sizdekinden daha gelişmiş silahları vereceğiz. 3 bin 500 TIR silah verildi. O silahların bir kısmı bizde yok. Amerika bunu vermeye devam edecek. Türkiye'dekiler bitse dışarıdan adam gönderecek. Bugün ki haliyle terörü sadece silahla önleyebilmeyi zannetmek gafletten ileriye gitmez ve bizi bu beladan kurtaramaz. Dünyanın birçok yerinde terör var. Yüzyıllardır devam ediyor, ama bitirilemiyor. Bitiren ülkeler var, oturup masaya konuşmuşlar. Biz diyoruz ki terör ile mücadeleyi terörün esas gerekçelerini ele alarak çözmeye çalışalım. Başta da dışarıda bu terörü destekleyenlerin tavrını sorgulamadan, onları stratejik müttefik kabul ederek terörün önüne kimse geçilemez." şeklinde konuştu.
"Avrupa Birliği üyesi olmak istiyorsanız Avrupa Birliğinin her dediğine uymak mecburiyetindesiniz"
"Avrupa Birliği üyesi olmak istiyorsanız Avrupa Birliğinin her dediğine uymak mecburiyetindesiniz" diyen Karamollaoğlu, şunları söyledi: "Bizden koptukları zaman bu arkadaşlarımız 'Milli görüş gömleğini çıkardık' dediler. İspatını istedi Batı. 'Sizin gömleği çıkardığınızın delili ne?' dedikleri zaman temelde 3 şey söylediler. Bir 'Milli görüş İslam birliğinden yanadır, biz ise Avrupa Birliğini medeniyet projesi olarak görüyoruz.' dediler. İkinci olarak 'Biz Amerika ve İsrail'i stratejik müttefik olarak benimsiyoruz.' dediler. Son olarak 'Artık biz adil bir ekonomik düzen değil, faizci liberal kapitalist sistemi benimseyeceğiz.' dediler. 'Türkiye'de öyle bir şart meydana getireceğiz ki yabancı yatırımcılar gelip Türkiye'de yatırım yapacak ve ülkemizi onlar kalkındıracak.' dediler. Şimdi geldiğimiz nokta bu. 3 fikir de iflas etti mi? Bizim kelimelerimiz ile demiyorum, Cumhurbaşkanının kelimeleri ile diyorum. 'Bu ne biçim ortaklık' diyor Avrupalılara biz sizin her dediğinize uymak mecburiyetinde miyiz? Eğer Avrupa Birliği üyesi olmak istiyorsanız Avrupa Birliğinin her dediğine uymak mecburiyetindesiniz baştan bunu böyle kabul ettiniz." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.