"Laiklik adı altında Kur'an toplumsal hayattan dışlanmıştır"
Muş'ta "Türkiye'de Gençlik Değişimi ve İslam" adlı konferansa konuşmacı olarak katılan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, bu ülkede yaklaşık bir asra yakın bir süredir laiklik adı altında Allah'ın kitabının toplumsal hayattan dışlanmış olduğunu, Allah'ı
MUŞ - İnsani Değerler Topluluğu tarafından "Türkiye'de Gençlik Değişimi ve İslam" adlı konferans düzenlendi. Muş Alparslan Üniversitesi eski İlahiyat Fakültesinde düzenlenen programa çok sayıda öğrenci ve halk katıldı.
Yoğun ilginin gösterildiği programa konuşmacı olarak katılan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, insanların değişen dünyada değişmeyen sorumlulukları olduğunu söyledi. Dünyada çok boyutlu bir kuşatmanın olduğunu ifade eden Kaya, "Tarih sonu" iddiasının siyasi kurumlar ve bunların işleyişi ya da ekonomik kurallarının belirlenmesi ile sınırlı olmadığını, bunun eğitimden kültüre, sağlıktan mimariye kadar her şeyin egemenlerce belirlenen çerçeveden ele alındığını kaydetti.
Emperyalizmin en somut amacının küresel çapta tesis etmek istediğini, istediği nizama göre yaptığını ifade eden Kaya sözlerine şöyle devam etti:
"Emperyalistler, vahyi temel alan İslam'ı dönüştürme çabasında başarısız kalıyorlar"
"Emperyalistler dün medeniyet getirmek adına gelmiş ve topraklarımızı yağmalamışlardı. Bugün ise demokrasi pazarlıyorlar. Vazgeçilmezleri ve onların varlığı başlı başına bir tehdit öğesi oluşturmakta. Değişik süreçlerden geçerek bu günlere gelmiş anlayışları, ideolojileri dönüştürüp kendisine tabi kılabiliyor ama vahyi temel alan İslam'ı dönüştürme çabasında başarısız kalıyorlar." ifadesini kullandı.
"Değişen her şeye sevinmemeliyiz"
Dayatılan kavramlardan, anlayışlardan birinin de değişim olduğunu kaydeden Kaya, "değişen her şeye sevinmeli miyiz? Hayır, önemli olan değişimin yönüdür, hedefi ve biçimidir. Kötüden iyiye iyiden de kötüye değişim olabilir. Yani Kur anın ifadesiyle zulümattan nura olabileceği gibi nurdan da zulümata olabilmektedir. Bu yüzden illa değişsin değil hayırlı olana doğru değişsin diyenlerden ve bu yönde çabalayanlardan olmalıyız." dedi.
"Sistem insanlara İslam'ın dışında bir kimlik dayatıyor"
Bu ülkede yaklaşık bir asra yakın bir süredir laiklik adı altında Allahın Kitabının toplumsal hayattan dışlanmış olduğunu, Allah'ın otoritesinin inkâr edildiğini kaydeden Kaya, "Muhatap olduğumuz sistem yaklaşık bir asırdır hâkimiyeti altında tuttuğu insanlara İslam'ın dışında bir kimlik dayatıyor. Kemalist resmi ideolojik yönlendirmelerle daha 5-6 yaşlarından itibaren her kesimin çocuklarının zihinlerini şekillendirmeye çalışıyorlar.'' dedi.
"Kur'an salt bir bilgilenme aracı değil, bir hayat rehberidir"
Sistemin dayatmalarına karşı Müslüman toplum olarak Kur'an ve sünnetin örnek alınmasının gerektiğini sözlerine ekleyen Kaya, yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı: "Her şeyden önce Kur'an-ı rehber edinip Kur'an'ın nasıl yaşanacağını bize gösteren ''usvetunhesene'' (en güzel örnek) olan Resul'ün sünnetine tabi olmamız gerekmektedir. Kur'an-ı çok okuyacağız, çokça tefekkür edeceğiz ve anladıklarımızla amel edeceğiz. Kur'an-ı salt bir bilgilenme aracı olarak değil, hayat rehberi belleyeceğiz.'' ifadelerini kullandı.
İslam'ı kendine uyduran değil, kendimizi İslam'a uydurmaya çalışmamız gerektiğini vurgulayan kaya, hedefin, mücadele yükünü beraberce yüklenerek bu yolda Allah'ın rızasını kazanmak olması gerektiğini kaydetti.
Program katılımcıların sorularıyla sona erdi. (M. Şirin Çağlayan - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.