Abdullah ASLAN
Lamı cimi yok, "milyon toplandı..." sen göremiyorsan, ben ne yapim?!!!
Herkesin yazdığı bir konuya ‘herkes zaten yazıyor’ diye ancak bu kadar zaman uzak kalabildim. Bu aşk ve sevda bir rahmet deryası gibi her tarafı sarmış durumda. Bundan etkilenmemek ve bunu kaleme almamak mümkün mü?
Bir ayı aşkındır köy-belde, il-ilçe, özellikle Doğu ve Güneydoğu diye tabir edilen Muhammedî Coğrafya’da özlenen bir tablo sergileniyor.
Geçen yıllarda bu anlamdaki sevda vardı… Ama bu yıldaki gibisine şahit olamadık gerçekten. Bir aydan fazla oldu her taraf mübarek doğumun sene-i devriyesine binaen adeta bahar bayramı içinde ayrı bir bayram yaşıyor.
Bir tarafta Muhammedi aşkı yansıtan levhalar, pankartlar, afişler… Diğer tarafta Ona meftun olanların dilinden arş-ı alaya yükselen salâvatlar, tehliller, tekbirler…
İçinde Mustazaf-Der’inde bulunduğu birçok sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Peygamber Sevdalıları Platformu’nun organize ettiği bu etkinliklerin biri diğerini izliyor... Hatta bazen biri diğerini izlemiyor; aynı anda birçok yerde bu programlar gerçekleşebiliyor.
Onların sayılarla da pek ilgilenmediklerini tahmin ediyorum; ancak yaptıkları çalışmalarla, bu manevi atmosferden herkesin istifade etmesi namına, iyi sayılar da ortaya koydukları gözden kaçmıyor. Maşaallah, barekallah!...Her taraftan kadın-erkek, genç-yaşlı büyük bir katılım gözleniyor.
Hele Diyarbakır İstasyon Meydanı’ndaki mahşeri kalabalık hakikaten Göktaş hocamızın dediği gibi zirve niteliğindeydi. Açıkçası artık kendim de dayanamadım. Tekrar da olsa yine yazmak yine yazmak gereksinimi hissettim.
Meydan hınca hınç dolmuş, ellerde tevhid ve tekbir bayrakları hepsi bir ağızdan adeta, ‘Ey dünya! Biz Muhammedîleriz… Biz Müslümanlarız… Bu diyar İslam’ın diyarıdır… Bu topraklar Muhammedî Salahaddin’in torunlarının topraklarıdır… Buralarda geçer akçe İslam’dır… Tarih boyu insanlık için yüz karası olmuşların buralardan el çekmelerinin zamanı gelmiştir…’ diye haykırıyorlardı.
Başlığa bakıp da benim kemiyete fazla önem verdiğim anlaşılmasın, ancak Onun aşkı için bir araya gelen milyonların, o sayı (rakam)sal yanı da, ‘akılları gözlerinde’ olan Ginnes’çilerin dikkatine sunmak da bir gerekliliktir. Şuan Diyarbakır (Amed)’ın dışında, evet evet Diyarbakır’ın dışında nerede bu sevda için milyonlar toplanabiliyor. İslami kesimleri halkın desteğinden yoksun, marjinallikle suçlayanlara da ayrıca bir ders olsun diye yazdım.
Soruyorum, bir asırdır hatta daha ötesinde de, hangi tarihte meydanlarda yüz binler hatta milyonlar Kutlu Doğum Programları için toplanmıştı?
Değerli okurlar, Diyarbakır İstasyon Meydanı tarih yazıyor. Daha programa saatler kala meydan dolup taştı. Bunu görmeyen gözler kör olsa gerek... Bunu anlatmayan diller lal olsa gerek... Bunu idrak etmeyen beyinler sentez (istinbat)den yoksun olsa gerek... Bunu manşete taşımayan gazeteler gazete değil güdümlü karteller olsa gerek... Ya bunu göremeyen gazeteciler nasıl gazeteci olacak?!
Peki, ya bütün bunları göremeyen Müslüman kardeşler için ne demeli? Resulullah (salat ve selam onun üzerine olsun) için atan bu yürek sahiplerini, küflenmiş türlü bahanelerle görmezlikten gelmeye ne demeli? Milyon toplandı, hala göremiyorsun, ben daha şimdi ne yapim?!
İşte ben bunu anlamada zorlandığım için izah etmede de noksan kalıyorum. Burada bu sefer ben ketum kalıyorum, lal oluyorum… Ne diyeceğimi bilemiyorum… Sadece ‘kardeşlik hukuku bu olmazsa gerek,’ diyorum ve ‘Allah (cellecelaluhu) basiret versin’ demekle iktifa ediyorum…
Unutmadan! Bu yıl Peygamber Sevdalıları’nın İstanbul programında “Kazlıçeşme Meydanı” vardır. Mayısın 6’sında gerçekleştirilmesi planlanan bu Kutlu Program, inşallah İstanbul için devamı gelecek muhteşem ilk’lerden olacaktır. Yeter ki kavli ve fiili duamızla destek olalım.
Selam ve dua ile…
Doğruhaber Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.