MERSİN - Mersin Bilge Eğitim Der tarafından organize edilen Kerb u Bela tiyatrosu Mersin İl Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Halk tiyatroya yoğun ilgi gösterdi. Oturmak için yer bulmayanlar ise bitimine kadar programı ayakta izlediler. Duygusal anların yaşandığı tiyatro gösterisinde katılımcıların ağladıkları görüldü.

Mersin İl Kültür Merkezinde gerçekleşen tiyatro sözlerin en güzeli olan Kur'an'ı Kerim tilaveti ile başladı.

Ardından bir açılış konuşması yapan Akdeniz Paygamber Sevdalıları Platformu Dönem Sözcüsü Veysi Yumlu Muharrem ayında Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehid edilmesinden sonra artık farklı şekilde Muharremlerin kutlandığına dikkatleri çekti.

Kerbela'da yaşananların insanlığa neler öğrettiğine de kısaca değinen Yumlu şöyle devam etti; "İnsanlığın ne Hüseyinleri biter ne Yezidleri; yürüdüğün yola iyi bak izlediğin adımlar Hüseyin'in adımları mı yoksa Yezid'in adımları mı? Bugün Yezid diye biri ortada gözükmemektedir ama Yezid'i karekter değişik isimler altında rolünü devam etmektedirler. Ama heyhat, Müslümanlar artık isme değil, karektere bakarlar. Yezidler hangi kılığa girerse girsin onların gözünden kaçmaz. Her zaman ve her mekanda Yezitlere karşı Hüseyinlerden yana tavır almamız gerekir" diyerek konuşmasına son verdi.

Yapılan konuşmanın ardından Ümmetin Sesi Tiyatro Grubu sahne aldı. Sahnelenen oyunda Hür'ün gerçeği görüp Hz. Hüseyin'e biat etmesi ve ardından şehid düşmesi, izleyenlerin düşüncelerinde farklı bir iz bıraktı. Tiyatroda, Yezid taraftarlarının Hz. Hüseyin ve taraftarlarına su vermemesi ardından çocukların "su diye inlemeleri" ise "zalimlerin vicdandan ne kadar yoksun olduğu" yorumlarına neden oldu.
Hz. Hüseynin "kimse yok mu bizi savunacak" diye orduya haykırması ise izleyicilerden "lebbeyk ya Hüseyn" cevabı ile karşılık buldu.
Hz. Hüseyin'in şehid edilme anı ise programa katılanların hıçkırarak ağlamasına yol açtı.

Son olarak tiyatro grubu "Yanlız Kerbela da değil bizim için her yer Kerbela" ezgisini katılımcılar hep birlikte söylediler. Programın son bulması ile katılımcılar sesiz bir şekilde dağıldılar. (Osman Öksüz-İLKHA)