Liyakat ve Laiklik

Başarısız darbe girişiminden sonra yapılan operasyonların iki ayağı olduğunu kısa süre içerisinde hemen herkes fark etmeye başladı: Biri sahada polis ve MİT'in yaptığı operasyonlar biri de ekranlarda, gazete ve internet sitelerinde yapılan operasyonel haber ve programlar…

Önce kısaca ikincisinden söz edeyim:

Gülen grubunun “Nurcu” görüntüsü üzerinden başta Said Nursi olmak üzere tarikat ve cemaatlerin hedef haline getirilmesi ve bunun da “laiklik ve liyakat” ekseninde bir tartışmaya konu edilmesi kötü bir sürecin işaretlerini verdi.

Egosu şişkin kimi hoca kılıklılar Kemalistlerle ittifak ederek Allah'ın emri olan “cemaatleşme” olgusuna savaş ilan ettiler. Oysa Rabbimiz şöyle buyurmuştu: “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Al-i İmran/104)

Şer cephesinin ortak kanaati adaletin ancak laiklikle sağlanacağı ve laik ortamda “liyakat”ın esas alınacağı yönündeydi.

Hafızamızla alay ediyorlardı, hem de gözlerimizin içine baka baka.

Kemalistlerin devlet kadrolarına liyakatı mı laik ve batılı yaşamı mı esas aldıklarına dair elimizde o kadar çok örnek var ki…

Askerlerin durumu ortada.

Ahmet Necdet Sezer'in atamalarda eşin örtülü olup olmadığı konusunu esas aldığını bilmeyen mi var?

Seyfi Oktay'ın, Mehmet Moğultay'ın yargıya hangi kriterlere göre eleman aldığı konusu da herkesin malumu…

Onlarca örnek daha sayabiliriz; ama sanırım bu kadar yeter.

Ortada bu kadar gerçek varken laik Kemalistlerin pişkince “liyakat”ten söz etmelerini kendi tıynetlerine bağlayabiliriz; ama toplumun dinamiklerini tahrip ederken “ben kendime değil Allah'a çağırıyorum” diye höykürenleri anlamak zor.

Bütün bir İslam kültür külliyatını bir tarafa bırakarak, aşağılayarak, tahrifat dolu görüşlerini “gerçek İslam” diye sunma garabetindekilerin tutumlarının operasyonel bir yönünün de olmadığını sanırım kimse iddia edemez.

Operasyonun bir de sahada olanı var ki, Erdoğan'ın deyimiyle “at izi it izine” karışmış durumda.

FETÖ kapsamında evi basılan, görevine son verilen birçok kişinin bu işle hiçbir alakasının olmadığı ortaya çıkınca insanın aklına üç şey geliyor:

Birincisi halen devlette aktif olan FETÖ üyeleri ihbarlarla bilerek ortamı kirletiyor ve operasyonları sulandırıyor ki, bu mümkün bir şeydir.

İkincisi birileri rant ve makam paylaşımı gayesiyle bilerek bazılarının ayağını kaydırmak için asılsız ihbarlarda bulunuyor ve kendince deliller de sunuyor. Ama şunu unutmamak gerekir ki, hükümet çevreleri içerisinde 2-3 yıl öncesine kadar bu yapılanmadan nemalanmayan, onlarla görünmeyen neredeyse kimse yoktu. “Kandırıldım” ve “aptalmışım” söylemlerinin bu kadar fazla olmasının sebebini biraz da burada aramak gerekir.

Üçüncüsü ise FETÖ bahane edilerek İslami kurum ve kişilerin hedef haline getirilmesi ve operasyona maruz bırakılmasıdır ki, yaşanan bazı şeyler bizi maalesef haklı çıkarmaktadır.

Geçen hafta sosyal medyada dolaşan bir mesaj epey kişinin dikkatini bu konuya çekti.

Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Küçükyılmaz, Twitter hesabından, ‘FETÖ' operasyonu kapsamında yapılan bir işi eleştirdi.

Küçükyılmaz, şunları yazdı: “15 yıldır tanıdığım, “o gece” tankın önüne yatan, FETÖ düşmanı Oktay Kılıç'ın evi FETÖ'den aranıyorsa, bu operasyon “bize” dönmüş demektir! Namaz kılanı Fetullahçı sanan, Meşveretçi, Yazıcı, Okuyucu, Nakşi, Kadiri arasındaki farkı bilmeyen 28 Şubatçılarla FETÖ temizliği yapılamaz.”

Herkes şunu bilmeli ki, darbe teşebbüsüyle halkın üzerine kurşun yağdıranlar bir cemaat aklıyla değil küresel emperyalizmin aklıyla hareket etmişlerdir.

Liyakat elbette ki önemlidir; ama liyakatın yanına laiklik şartını getirmek ve buna operasyonel bir yön eklemek zalimlerin yarım bırakıp başaramadığı darbeyi tamamlama eylemidir.

NOT: Tüm Müslümanların Kurban Bayramını tebrik ediyor ve bu bayramın Müslümanlara kurtuluş getirmesini diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.