Mehmet Akif yurtdışında da izlenmiş
İstiklal Marşı Yazarı Mehmet Akif Ersoy'un tek parti yönetimi tarafından Mısır'daki yıllarında da izlendiği ortaya çıktı
Türk Edebiyatı Dergisi'nin Aralık sayısında hazırladığı dosyada bu konuyu belgeleriyle ortaya koyan Selçuk Karakılıç'ın yazdıklarına göre; Akif, yeni yönetimle fikren ters düşünce polis tarafından izlenmiş.
Türk Edebiyatı Dergisi'nin Aralık sayısında hazırladığı dosyada bu konuyu belgeleriyle ortaya koyan Selçuk Karakılıç'ın yazdıklarına göre, İstiklal Marşı Yazarı Mehmet Akif Ersoy, yeni yönetimle fikren ters düşünce polis tarafından izlenmiş. Cumhuriyetin ilanından sonra bir hain gibi polis tarafından izlenen ve bu yüzden ülkeden ayrılan Akif'in yurt dışında da adım adım takip edildiği ortaya çıktı.
1925 yılında ülkesini terk etmek zorunda kalarak Mısır'a yerleşen ve 11 yıl sonra hasta ve kırgın olarak Türkiye'ye dönen Akif'in Mısır'da da rahat bırakılmadığı belirtiliyor.
İki defa Mısır'a giden Akif, 1925'te ise ailesini de yanına alıp dönmemek üzere ülkesini terk etmişti. Akif'in kırgın bir şekilde Mısır'a gitme sebebini Şefik Kolaylı yıllar sonra Ankara Halkevi'nde yaptığı bir konuşmada şöyle anlatıyordu: "Bir cumartesi günü idi, yanında Prof. Fazlı Yegül de vardı. Yarın Mısır'a gideceğini ve arzı vedaa geldiğini söyledi. Çocuklarının tahsil ve terbiye çağı olduğunu, şimdi Mısır'a gitmekle çocukların tahsillerinin sekteye uğraması muhtemel bulunduğunu ileri sürerek kararından vazgeçmesinde ısrar ettik. Akif, büyük bir hüzün ve teessür içinde dedi ki: Arkamda polis hafiyesi gezdiriyorlar. Ben, vatanını satmış ve memlekete ihanet etmiş adamlar gibi muamele görmeye tahammül edemiyorum ve işte bundan dolayı gidiyorum."
RAPORLAR BAKANA GİDİYORDU
Ancak Mısır'a gittikten sonra da durum Akif için pek değişmedi. On bir yıl Mısır'da yaşayan Akif'in son zamanlarında hastalığı artmış ve tedavi için Lübnan'a gitmişti. Bu yolculuk sırasında Beyrut, Kudüs, Lübnan ve Antakya'daki dostlarını da ziyaret etmiştir. Bu yolculukla ilgili hakkında tutulan rapor Kudüs'ten gelmiş ve şu ifadelere yer verilmişti: "Burada cumhuriyet lehtarı fakat laikliğin aleyhtarı çok mutaassıp bir şahsiyet olarak tanınmaktadır." Lübnan'da bir ay kaldıktan sonra, Fransız hâkimiyeti altındaki Antakya'ya giden Akif'i polis izlemeye devam etmişti. Hastalığı iyice arttıktan sonra son nefesini vermek için geldiği İstanbul'da, hakkında dönemin İçişleri Bakanı Şakra Kaya'ya rapor verilmeye devam ediliyordu. Bir raporda önceki yıllara dair şu bilgilere yer verilmişti: "Uzun müddet Mısır'da ikametten sonra yurda dönen şair Mehmet Akif'in Mısır'da ve bilhassa geçen sene Antakya'ya seyahati esnasında inkılâp ve rejimimiz aleyhinde çok kötü sözler sarf ettiği ve hilafet propagandası yaptığı ve ayrıca 150'lik, firari vesair muhalif eşhasla da sıkıca temasta bulunduğu haberi alınmıştı."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.