Bugün ümmet en kara günlerini yaşıyor. Ümmet, bugün Selçuklu sonrasında yaşanan Beylikler Dönemini yaşıyor. Oyuna geldik, kurulan düzene geldik, geliyoruz.

İnsanlığın düşmanı olan küresel güçler, işte bu fırsatı değerlendiriyor.

Dünyaya iki adet “Dünya Savaşı” yaşatan, en az 100 milyon insan telef eden, dünyayı harabeye çeviren aynı Batı; bu canavarlığından çook DERSLER çıkardı. Tabi ki; bizim yani mazlumların, yani ezilenlerin aleyhine!

Bu canavar, eskisinden beter bir canavar.

İki yüz yıllık vampir sömürge tecrübesine; daha kaliteli pedagojik formasyon ekledi. Teknoloji ve istihbaratlarını geliştirdi. İçimizdeki “Yerli işbirlikçilerini, Paralel Yapılarını” eğitti.

Bunların üstüne bir de “KALEKOLLAR” inşa etti. Bunları; “Eğit, Donat, Savaştır” projeleri çerçevesinde başımıza bela etti.

Dün, bu gün ve belki de yarınlarımızdaki KALEKOLLARIN eşsizi, Terörist Siyonist israil devletidir.

Bu peygamber katili, vahiy müfterisi terör yuvası; İngiliz Emperyalizminin dünyaya ve özellikle de İslam âlemine armağanıdır.

israil; kurdurulduğu 1948 yılından beri; mazlum Filistin halkının şahsında ümmetin sinir uçlarına dokunuyor. Müslümanların cesaret ve onurunu her fırsatta TEST ederek yeni cinayetler işliyor, yeni yerler işgal ediyor.

Terörünü sıradanlaştırmak, duyarga ve algılarımızı uyuşturmak için “öldürme ve işgallerini” rutine bindirmiş. Planlı, sistematik olarak “devlet terörü” işliyor.

Müslüman ülkelerdeki terörün “duayeni, finansörü, koordinatörü” olan Batının bir “Karakol” ülkesidir. Dâhildeki Paralellerimizle çalışıyor.

PKK-PYD-YPG-SDG; DAIŞ gilleri, yıllardır biliriz. Bir de FETO'nun;17-25 Aralık İhanet darbesinden sonra yöneldiği kıblelere, kullandığı sözlere bakın.

“Türkiye hızla iç savaşa gidiyor. Batı acilen müdahale etsin, AK Parti hükümetini düşürsün...” (Mısır'ın Al Ghad TV kanalına konuşmasından. 4 Ağustos 2016)

Yıllarca gasp ettiği “fitre, zekat, kurban ve postlar..” yüzüne gözüne dursun şizofren casus! Amerikan Muhipler Cemiyetinigeçmiş, “Yevme lâ yenfe'u” (Hesap günü)'den de vazgeçmiş. Rabbimizin tuzağını ve gücünü unutmuş; “Haçlı istihbaratlarının kolladığı bir işbirlikçi güç yenilmez..” diye inanmış Mecnun!

Mısırın Ezher Şeyhi de ülkesinde aynı görevinde. Irakta, Suriyelerde de aynısı var.

Paralel Yapılarının yanında, Siyonizm'e, Haçlıya ait “yamuk, dikey, dairesel..” hareket eden yapıları da var. Topunu iyi(?) biliriz ve tanırız! Telaviv, Vatikan kıblelerine döner; terör işlediklerindeyse, “aklarlar” diye “Adalet Divanına” güvenirler.

Bunlara acımak, mazlumlara zulmetmektir; bunlara merhamet, mağdur garibanlara, şehid ailelerine ceza kesmektir; zinhar biline!

Haçlının intikam Tugayları dediğimiz uluslararası kurum ve kuruluşlar da onları “aklama birimleri” olarak çalışıyor.

Bu güne kadar; “Lahey Adallet Divanı, NATO, BM, AB, ABD; Rusya..” gibi küresel güçlerin, Yahudi korsanlara bir ceza verdiklerini görmedik.

BM, 1967'den beri işgal için onlarca karar aldı, alıyor ama uygulanamıyor. Çünkü; “Dünyadan Büyük Beş'liler” mani oluyor. “Veto” hakları var. Yüzde yüzlük bir karar alınsa da bu beş devletten biri, “hayır” derse, alınan karar “hiç hükmünde” kalıyor.

Sayın Başkan'ın dediği; “Dünya beşten büyüktür” sözü, doğrudur. Bunu; “Beyaz Korsanlar, Dünyanın Sessiz Çoğunluğu”da biliyor ama sadece biliyor.

*Zinhar bilinmelidir ki; Kudüs İşgalcisi israil; arabamızın patlayan tekerinin de suçlusudur. Çünkü; Ümmetteki terörde, kıt kaynaklarımızın sömürülmesinde, hasılı kelam tüm suç alanlarında israil'in parmağı var.

Peki bu durumda, buralardaki asıl suçlu kim? Tabi ki Siyonizm yani emperyalizm.

Şimdi de ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'ya girişleri sınırlandırıyor; namaz kıldırmıyor ve Aksa kapılarına “metal dedektörler” koyuyor. Yani; adım adım işgal ediyor.

Yüreğimizi yakıyor amma; “adam olmamıza, kenetlenmemize, tevhide ve Muhammed(a)'in Ordusunun İNŞASINA”hizmet ediyor. Hakk Adaletin ceza keseceği karib yarınlarda Siyonistlere KİM acıyabilecek?

Görülüyor ki israil; dünya ve insanlığın sıhhat ve selametine kast eden bir muzırrattır. İtlafı vaciptir; biline!