Mescit ve cuma namazı saati idarecilerin inisiyatifine bırakılmamalı
Okullarda mescit açılması ve cuma saati düzenlemesiyle ilgili konuşan Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, okullar da mescit ve cuma saati ile ilgili düzenlemelerin idarecinin inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini söyledi.
Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, okullarda mescit açılması ve cuma saati düzenlemesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Okullarda mescit ve cuma saati ile ilgili düzenlemelerin idarecinin inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini söyleyen Şeker, ideolojik takılan bazı idarecilerin kendi inisiyatifi ile inancını yaşamak isteyenleri çeşitli bahanelerle engellediklerini belirtti.
2013 yılında orta öğretim kurumlarında okullarda mescit açılmasıyla ilgili değişikliğin yapıldığını hatırlatan Şeker, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliğinde yer alan 99. Maddenin 2’nci bendinde yer alan bölümü aktardı.
Şeker, "Okulda müdür, müdür başyardımcısı, müdür yardımcıları, öğretmen, rehberlik psikolojik danışma servisi memur ve diğer personel için uygun odalar ayrılır. Bu odalar hizmetin gerektirdiği şekilde standartlara uygun ve sade olarak düzenlenir." diye bir yönetmelik vardı buna ilave 99. maddenin 2’nci bendine de buna ilave olarak da ‘İbadet ihtiyaçlarını karşılayacak uygun mekânlar ayrılır.’ diye bir ibare kondu." dedi.
"Mescit hizmet odaları standardında olması gerekiyor"
Bu maddeye açıklık getiren Şeker, şöyle konuştu: "Bu da şunu ifade ediyor; her okulda mescit hizmet odaları standardında olması gerekiyor. Ama maalesef hala günümüzde siyasi ve ideolojik yaklaşımlarla yönetmelikte mescit olmasına rağmen mescit açma yolunu yine merdiven altı veya kalorifer odalarında veya hiç görünmeyecek köşe bucakta mescitler açmaya çalışıyor. Kesinlikle bu doğru değil, doğru bulmuyoruz. Çünkü ışık alması gereken standartlara uygun, müdür odası nasılsa memur odası hizmetli odası nasılsa ibadet yapılacak yerlerinde en az bunlar kadar nezih mekânın olması gerekiyor."
"İdeolojisine göre okul müdürünün işlerinin yapıldığını görüyoruz"
"Türkiye’de dini değerler veya dini talepler, inançla ilgili talepler olduğunda kırmızı görmüş boğa gibi saldıran bir takım sendikaların var." diyen Şeker, "Okulları ibadethanelere çevirdiler, çocuklara zorla namaz kıldırıyorlar, çocukları zorla mescide gönderiyorlar.’ diyorlar. Bizim böyle bir derdimiz yok. Bizim düşünce dünyamızda, medeni dünyada da bu algı böyle olması lazım ki 2 bin kişilik bir okulda bir kişi dahi çıksa ‘ben ibadet yapmak istiyorum, ben dinimin gereklerini yerine getirmek istiyorum, namaz kılmak istiyorum’ dediğinde sosyal devlet buna, bu öğrenciye bu insana bu hakkı tanıması gerekir. Ve bu ortamı sağlaması gerekiyor. Bu atılmış güzel bir adım ama maalesef uygulamaya baktığımızda arzuladığımı seviyede değiliz. İdeolojisine göre okul müdürünün işlerinin yapıldığını görüyoruz. Gerçekten çok sıkıntılı ve sakıncalı bir durum." şeklinde konuştu.
"Başbakanlık ve bakanlık düzenlemelerin inisiyatifini idarecilere bıraktığı için sıkıntı var"
Cuma günlerinde çalışma saatlerinin cuma namazına göre ayarlanması gerektiğine de değinen Şeker, "Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede çalışanların, hem hizmet alanların hem de hizmet verenlerin, öğrencilerin ve öğretmenlerin huzurlu bir şekilde Cuma namazına gitmesi gerekiyor. Maalesef bunda da bir direnç vardı. Başbakanlık bir genelge yayınladı. Bu genelge doğrultusunda bütün yetkiyi kurum müdürlerine idarecilere amirlere bıraktı. Ama uygulamaya baktığımızda yine burada da bir sıkıntı var. Yani uygulamada bir birliktelik yok. Bakanlık uygulamanın nasıl olması gerektiğini de ortaya koyması gerekiyor. Ama yine kişilerin inisiyatifine bıraktığı için bunda da yine sıkıntı var." şeklinde konuştu.
"İdeolojik takılan okul idarecileri cuma namazı saatine ders koyuyor"
Bazı okul müdürlerinin ideolojik tutumlarının olduğunu belirten Şeker, "Mesela, ‘ben programı değiştiremem.' diyenler var. Hatta ve hatta bazı çok ideolojik takılan okul idarecileri namaz kılacak öğretmene cuma namazı saatinde özellikle ders koyuyor. Ders olduğu için namaza gitmesin diye. Bununla ilgili de yerel saatlere göre de bir ayar çekilebilir. cuma saatinde Bursa’da 12.00-13.30 saatleri arasında ezanın okunmasına göre bir ayarlama yapılabilir. 2 saat tatil yapılabilir. Bunun telafisi sabahtan veya öğlenden sonra da yapılabilir." ifadelerini kullandı.
Bu düzenlemelere şiddetle karşı durduğunu söyleyen Şeker, "'Okulları camiye çevirdiler ilkokul çağındaki çocukları zorla camiye gönderiyorlar baskı yapıyorlar' gibi şeyler söylüyorlar. Böyle bir baskı yok. Herkes inancının gereklerini yerine getirmekte hürdür. Devlette, sosyal devlet anlayışı ile mescidini de açacak, cuma namazı saatini de buna göre uygulayacak. Bunu dediğimiz zamanda birileri hemen ayağa kalkıp ‘laiklik elden gidiyor, mesai saatlerini dini kurallara göre uyguluyorlar’ demeye başlıyor. Böyle bir şey yok sadece küçük bir düzenleme yapılıyor." diye konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.