Mısır'da darbecilerin gizli işkencehaneleri
Mısır'da darbeden sonra gözaltına alınan bazı kişiler, İsmailiye'de bulunan askeri karargahtaki gizli hapishanede akıl almaz işkencelere uğruyor
Mısır'ın İsmailiye şehrinde orduya ait El-Cela karargahında El-Azuli adlı gizli hapishanede, geçtiğimiz günlerde cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Abdulfettah Es Sisi tarafından yapılan darbeden sonra yüzlerce insanın akıl almaz işkencelere maruz kaldığı ortaya çıktı.
Azuli Hapishanesi, Mayıs ayı sonlarında Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) tarafından hazırlanan bir raporda da yer almış ve çok sayıda insanın burada tutularak işkenceye tabi tutulduğu belirtilmişti. Guardian Gazetesi'nde yayımlanan haberde ise adı geçen cezaevinde yatan 400 kişinin tespit edildiği ve bunların bir kısmı ile görüşüldüğü ifade ediliyor.
Habere göre hapishanedeki mahkumların resmi kaydı tutulmuyor fakat Sisi'nin yaptığı darbeden sonra 16 bin kadar insanın buraya getirildiği tahmin ediliyor.
Gazetenin görüştüğü eski mahkumlar günün belli saatlerinde dayak, elektrik verme ve Filistin askısı gibi bilinen işkencelerin yanı sıra akıl almaz işkencelerin yapıldığını belirtiyor. Herhangi bir kayıt tutulmadığını ifade eden mahkumlar "Orada ölürseniz kimsenin haberi olmayacak" diyor.
Kahire'nin 62 kilometre kuzeydoğusunda bulunan İsmailiye şehrinde bulunan cezaevi, siviller tarafından görülemiyor. Dışarıdan askeri karargah olarak görülen hapishanede öğrenci olaylarında gözaltına alınanlar da tutuluyor ve mahkumların arasında çocuklar da bulunuyor.
El-Cela karargahındaki hapishane, üç kattan oluşuyor. Burada tutulanlar, Başsavcılık ya da herhangi bir yargı organı tarafından kendilerine suç yöneltilen kimseler değil. Bu kişilerin aileleri ya da avukatlarıyla iletişime geçme imkanları yok. Ancak bazıları, serbest bırakılma ve işkencenin bitmesi kaşılığında, Başsavcılık önünde kendilerine yöneltilen suçları itiraf etmek zorunda kalıyor.
Hapishanede kalan Halid isimli bir kişi, cezaevinde kaldığı sürede uğradığı işkenceleri anlatırken "Her gün elektrik veriliyordu. Sürekli dayak yiyorduk. İşkenceyi yapanlar atılan dayaklar sonucu oluşan yaralara parmaklarını batırıyor ve yaraları derinleştiriyordu. Çenemde bu sebeple iz kaldı" ifadelerini kullanıyor.
Amnesty'e göre cezaevine girenlerden 20'si serbest kalmış durumda. Yüzlercesi ise işkenceler sonucu itiraflarda bulunduktan sonra diğer cezaevlerine nakledilmiş.
Cezaevinde kaldıktan sonra işkence suçlamasıyla adli mercilere başvuranların bu girişimleri sonuçsuz kalıyor. Savcılar bu talepleri Azuli Hapishanesi'ne girme yetkileri olmadığı gerekçesiyle reddediyor. Dolayısıyla orada her türlü insanlık dışı muamele ve işkenceye tabi tutulanlar tazminat hakkından da mahrum kalıyor.
Guardian haberinde cezaevi yetkilisi bir subayın üç hafta süren görüşmeler neticesinde hapishanenin varlığını kabul ettiğini fakat ayrıntılı bilgi sunmaktan kaçındığını ve muhabirlerinin cezaevine girişine izin vermediğini belirtti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.