Mısır bu hafta sonu (16-17 Haziran) Cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gidiyor. İki aşamalı seçimin ilk turuna on iki kişi katılabilmiş ve bunlardan en çok oy alan iki kişi ikinci tura kalmıştı. Şimdi İhvan-ı Müslimin Cemaatinin adayı Muhammed Mursi ile diktatör Mübarek döneminin son başbakanı Ahmet Şefik ikinci turda yarışacaklar. Çekişmeli geçeceği tahmin edilen seçim, Mısır’da bir buçuk yıldan beri iktidarı elinde tutan Askeri Konsey yönetimine de son verecek. Ülke artık halkın seçtiği parlamento ve sivil cumhurbaşkanı tarafından yönetilmeye başlanacak. Başka bir ifadeyle Mısır’da bu seçim eski rejim ile devrimci güçler arasında geçecek. İhvan adayı Muhammed Mursi’nin kaybetmesi durumunda devrim büyük ölçüde hedefinden saptırılmış ve engellenmiş olacak ki, böylesi bir durum Mısır’ı içinde bulunduğu mevcut durumdan daha kötü ve istikrarsız bir ortama sürükleyecektir.

Mısır’da halk 25 Ocak 2011’ de diktatör Mübarek’i devirdi, ama rejim değişmedi. Yönetimi elinde bulunduran Askeri Konsey halkı sadece Hüsnü Mübarek’in iktidardan ayrılması ve yargılanmasına razı etmek isteyen bir yaklaşım sergiledi ve tabi ki, bu yaklaşım halkı rahatsız etti. Her vesileyle halk meydanlara indi ve devrimine sahip çıktı. Yapılan parlamento seçimlerinin ardından şimdi de cumhurbaşkanı seçilecek. Parlamento seçimlerinde eski rejim kalıntıları sandığa gömülmüşken cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ahmet Şefik en çok oy alan ikinci aday olarak öne çıkınca herkes şaşırdı. Demek eski rejim, hatırı sayılır derecede bir taban edinmişti. Şefik’in aldığı bütün oylar eski rejim destekçilerinden gelmiyordu, ama gene de böyle bir adayın bu nisbette oy alması,  karşı bir tehlikenin ciddi boyutlarda var olduğuna işaret ediyordu.

Devrimci güçler ve İhvan’ın ilk turda güçlü bir aday ile çıkamaması oyları böldü. Kararsız kitleler oluştu ve sandığa gitme oranı da istenen seviyede gerçekleşmedi. İlk tur’un aksine, yapılacak bu ikinci turda katılımın daha yüksek olacağı tahmin ediliyor. İhvan’ın kırsal alanlardaki önemli oy potansiyelini harekete geçirerek katılım oranını yükseltmesi tahmini yanında, kimi boykot çağrılarının ne derecede etkili olacağını şimdiden kestirmek zor olacak. Bazı dikkatli gözlemciler, durum ne olursa olsun katılımın önceki turdakinden daha fazla olacağını ifade ediyorlar ki, bizim de kanaatimiz bu yöndedir. Eğer katılım seviyesi düşecek olursa, bu kesinlikle Ahmet Şefik’e yarayacaktır. Ama katılım seviyesinin artması oranında da İhvan adayı Muhammed Mursi oylarını arttıracaktır.

İlk turda oyların bölünmesini sağlayan bazı hata ve yanlışların İhvan yönetimi tarafından giderilmesi için çaba harcandığını biliyoruz; ancak bunun ne ölçüde yeterli olduğu ve tereddütleri giderdiği kesin değil. Şayet İhvan adayı kararsız oyları yeterince harekete geçiremediyse, sandıktan istenmeyen sonuçlar da çıkabilir. Tabi ki, böyle bir durum hem Mısır, hem de İhvan hareketi için son derece olumsuz sonuçlar getirecektir. Doğacak bu kötü sonuçları bilen halkın kerhen de olsa sandığa gidip Muhammed Mursi’ye oy kullanacağı ihtimalleri ağır gelse de, tehlikeli bir sonucun moralleri bozarak halkı tekrar Tahrir Meydanına çıkaracağı ihtimali de göz ardı edilmiyor. Dileriz Mısır, halkıyla ve ülkesiyle daha büyük bedeller ödemeden bu seçimle barış ve istikrara adım atsın. Çünkü bölgesinde ve Arap dünyasında başrol oyuncusu konumuna sahip bu ülke dirayetli ve dürüst bir yönetime sahip olmadan ayağa kalkamaz.

Seçim kampanyasında genelde İslamcı kesim ve özelde İhvan aleyhine yıkıcı propaganda son hızıyla devam ediyor. Basının da katıldığı bu propaganda savaşı, tabii ki eski rejim kalıntısı Ahmet Şefik’e yarıyor. Ancak halkın büyük ölçüde bu yalan propagandaların etkisine kapılmayacağı ve hatta bunun zannedilenin tersine İhvan’ın lehine döneceğini düşünenler de var. Yani İslami kesimi istemeyen bu şer odakları kazdıkları kuyuya kendileri düşecek.

Yapılan olumsuz propagandaların çoğu halkı korkutma amaçlı. Şayet ihvan gelirse artık iktidarı bırakmayacak. Kadınları çarşafa sokacak ve hemen Şeriat ahkâmının uygulanmasına geçilecek. Giyim kuşam ve yaşam tarzına müdahale edilecek. Mısır’a tesettürlü turist gelebilecek. Bunu da isteyen olmayacağına göre, turizmi de bitirecekler. Ve daha bunun gibi nice olumsuz, yalan yanlış şeyler.

İktidarlarını kaybetmenin ve eski rejimin kendisine sunduğu imkânları kaybetme telaşı yaşayan zengin azınlık İhvan’ın iktidarını engellemek için her çareye başvuruyor. Yalan ve karalama propagandasına sarılan bu zihniyet seçimlerden sonra da boş durmayacaktır. Mısır üzerine dikkatli tahliller yapan usta kalem Fehmi Huveydi, Mısır’da da Türkiye’dekine benzer bir derin devletin oluşturulduğunu ve devrimden bu yana karışıklıkları bunların çıkardığını yazdı ki, bunda şüphe yoktur. Derin devlet, ininde saklanıp komplolar kuracak elbette. İşte ihvan’ı bekleyen en büyük iş de bu derin devleti saklandığı ininden çıkarmak. Bunu yapabilirlerse Mısır devrimini hedefine ulaştırmış olacaklardır. Bakalım başarabilecekler mi?

Doğruhaber Gazetesi