MÜBAREK: SARAYDAN HAPİSHANEYE

MÜBAREK: SARAYDAN HAPİSHANEYE

Hüsnü Mübarek, iş adamı-siyasetçi neslinin rol modeli olabilecek bir diktatör. Kişisel servet oluşturma uğruna ülkesini milyonlarca dolar zarara uğratmış. Sadece yapılan doğal gaz satışından Mısır’ın uğradığı zararın milyonlarca doları buluyor.

Hüsnü Mübarek, iş adamı-siyasetçi neslinin rol modeli olabilecek bir diktatör. Kişisel servet oluşturma uğruna ülkesini milyonlarca dolar zarara uğratmış. Sadece yapılan doğal gaz satışından Mısır’ın uğradığı zararın milyonlarca doları buluyor. Mübarek Mısır’a sömürge valisi gibi davranmış.

Birçok Ortadoğu ülkesinin sömürge yönetimi altında olduğu dönemde Fransa ve İngiltere gibi güçler, sömürdükleri ülkelere yatırım yapmadıkları gibi bu ülkelerin gelişmemesi için ellerinden geleni yapmışlar. İngilizlerin binlerce kumaş ustasının ellerini kestiği söylenir. Yıllarca Kıbrıs’ta işgalci olarak kaldığı halde bir tek liman bile yapmamıştır. Fransızlar Tunus’u işgal ettiklerinde vakıf mallarını yağmalamış, amacı dışında kullanımına izin vererek arazilerin ve taşınmaz malların yasal olmayan yollardan Fransız vatandaşlarının üzerine geçirilmesinin önünü açmışlardır. Diktatörlerin ülkelerinde yaptıkları uygulamalara bakıldığında sömürge valilerinden çok da farklı olmadıkları görülür.

Mısır’ın devrik diktatörü Hüsnü Mübarek de altına imza attığı uygulamalarla benzeri bir tavır içerisinde olmuş. ABD’yi memnun etmek için bir taraftan Mısır’ı Arap dünyasında sahip olduğu merkezi konumundan vazgeçirmeye çalışırken diğer taraftan ülkesinin jeo-stratejik konumunu ranta dönüştürme çabası içinde olmuştur.

Hüsnü Mübarek’in mal varlığı
Geçtiğimiz sene 25 Ocak’taki devrimle koltuğundan uzaklaştırılan Hüsnü Mübarek, Cumhurbaşkanlığı döneminde işlediği suçlar ve yaptığı yolsuzluklarla ilgili olarak halen Mısır mahkemeleri tarafından müebbet hapse mahkum oldu. Her ne kadar mübarek mahkum olsa da Son dönem Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en yüksek oy alan ve ikinci tura kalmaya hak kazanmış iki kişiden biri olan Mübarek’in son başbakanı Ahmet Şefik, sırtını Mübarek’e dayamış. Devrimi yapan güçlerin kendi aralarındaki anlaşmazlıklardan yararlanan Mübarek yanlısı güçler, halen ülkede önemli sayılabilecek güç merkezlerine hakim durumda.

Mübarek yanlıları zannedildiği gibi gücünü kaybetmiş değil
Mübarek sahip olduğu güç ve elinde tuttuğu devasa servet sayesinde (kimi bu servetin 80 kimiyse 40 milyar dolar civarında olduğunu söylüyor) halen nüfuzlu ve perde arkasından istediği birçok şeyi yaptırabiliyor. Ahmed Şefik’in seçim kampanyasının Mübarek’in bu servetiyle finanse edildiği de Mısır’dan gelen haberler arasında. 

Peki Mübarek bu serveti nerden elde etti ve hepsinden önemlisi bu servet halen duruyor mu? Gerçekçi tahminler, Mübarek’in servetinin 14 milyar dolar civarında olduğu yönünde. Bu varlığıyla Mübarek, dünyanın en zengin devlet başkanı olmuş oluyor. Ancak Mübarek bu serveti nasıl topladı?

“Mübarek’in serveti, iktidarla servetin buluşmasından doğdu”
Almanya’daki Leipzig Üniversitesi Siyaset Bilimi kürsüsünde öğretim üyesi olan Mısır kökenli Ömer Kamil, Mübarek’in servetinin iktidarla paranın buluşmasından doğduğunu söylüyor. Ona göre sadece Mübarek’in oğlu Cemal Mübarek’in varlığı 17 milyar dolar civarında. Kamil, Mübarek ailesinin serveti hakkında doğru ve güvenilir bir bilginin şu anan kadar mevcut olmamasının bu servetin büyük ölçüde gayrı meşru yollardan edinilmiş olmasına bağlıyor.

Mısırlı uzman Ahmed Neccar’a göre ise Mübarek’in servetinin kaynağı öncelikle bono ve tahvil satışlarına, ardından ucuz arazilerin önceden satın alma veya el koyma yoluyla mülkiyetlerine geçirilmesine ve son olarak da özelleştirme projelerinden aldığı komisyonlara dayanıyor. Bu bilgiler çerçevesinde Neccar, 40 milyar dolarlık servetin doğru olabileceğini söylüyor.
1993-1998 yılları arasında iktidarı elinde tutan Nijerya devlet başkanı Sani Apatcha’nin bu süre zarfında 6 milyar dolar servet oluşturduğu söyleniyor. Mübarek’in çok daha uzun süre iktidarda kaldığı düşünülürse oluşturduğu servetin 40 milyar dolar civarında olduğu bilgisinin doğru olma ihtimali yüksek görünüyor.

Arazileri ucuza kapattı, borsada manipülasyon yaptı
Mübarek ailesi, devletin kendisine sağladığı bütün imkanları kullanarak uzun vadede değerlenecek arazileri öngörebiliyor ve bu sayede milyarlarca dolar kazanabiliyordu. Bunun en çarpıcı örneğini,  daha önce çölken, bilahare Mısır’ın finans merkezine dönüşen İsmailiye kentinde zamanında ucuza alınan araziler oluşturuyor.

Mübarek’in oğlu Cemal o dönemde borcunu ödeyemeyen Mısır’ın hisselerini uluslararası piyasada değerinin sadece %35’ine satın almış. Babasının nüfuzunu kullanan Cemal, şu anda ucuza aldığı o hisse senetlerinin üzerinde yükselen servete sahip durumda.

Mübarek’in zenginliğinin bir bölümünün İsviçre Bankası olan UPS’de bulunduğu söyleniyor, her ne kadar banka bunu yalanlasa da uzmanlar, Mübarek ailesinin servetinin büyük bir bölümünün İsviçre bankalarında bulunduğundan emin. İsviçre Merkez Bankası’nın 2009 yılında yaptığı açıklamaya göre Mısır vatandaşlarının İsviçre bankalarında bulunan paralarının toplamı 3.8 milyar dolar. Ancak Merkez bankası konuyla ilgili ayrıntılı bilgi vermeye yanaşmıyor.

Paraların bir kısmı İngiltere’de
Bir başka önemli bilgi ise Mübarek’in çocukları ve eşi Suzan Mübarek’in İngiliz vatandaşı olmaları nedeniyle paraların bir kısmının İngiltere’de bulunduğu.
Mısır Yüksek Askeri Konseyi geçtiğimiz yıl aldığı bir kararla Mübarek’in servetini araştırmak için bir kurul oluşturulmasını istemişti. Guardian gazetesi de geçen sene yayınladığı bir haberde Mübarek ailesinin servetinin 70 milyar dolar civarında olduğunu, bu servetin İsviçre ve İngiliz Bankalarıyla, bu ülkelerdeki otel ve emlaklarda bağlı olduğunu açıklamıştı.

Hüsnü Mübarek’in kasası olarak bilenen ve Mısır devriminden sonra İspanya’da yakalanarak mahkemeye çıkartılan Hüseyin Salim ise Mısır’da yayınlanan Roza Yusuf adlı gazeteye yaptığı açıklamada Mübarek’in ülke içindeki servetinin 4 milyar dolar yurt dışındaki servetinin ise 12 milyar dolar civarında olduğunu söyledi.

Mısır’da Mübarek dönemiyle ilgili yargıya intikal eden davalar:
• 2010 Yılında döneminde İskan Bakanı İbrahim Süleyman’ın 30 iş adamından toplam 20 milyon Mısır Cüneyhi (yaklaşık 7 milyon dolar)  rüşvet alması
• 2010 Mayısında Mısır parlamentosunda elektrik ve gazla ilgili olarak yapılan 80 Milyar Cüney (yaklaşık 13 milyar dolarlık) yolsuzluk suçlamaları, Mısır Parlamentosunda çoğunluğunu dönemin iktidar partisi Ulusal Parti’den milletvekillerinin oylarıyla düşürüldü.
• Mayıs 2010’da hükümetin yaptığı yolsuzluklar nedeniyle devlet hazinesinde meydana gelen toplam kayıp 39 milyar Cüneyh (yaklaşık 6.5 milyar dolar)

Özelleştirmeden kaynaklanan yolsuzluklar
• 2004 yılının Aralık ayında Mısır, İsrail’le Mısır ürünlerinin Amerikan pazarına gümrüksüz girmesini sağlayan bir protokol imzaladı. 1993 Eylülü’nde ise Mısır hükümetinin özelleştirme projelerini hızlandırması için Mısır’la Amerika arasında özelleştirme projesi anlaşması imzalandı.  Bu iki anlaşma, hukukçulara göre Mısır’ın ekonomik alandaki bağımsızlığının ihlali anlamına geliyor. Özelleştirme politikaları, sosyal değerlendirmeler göz önünde bulundurulmaksızın yapılıyor.
• 7 Mayıs 2011’de mahkeme kararıyla Ömer Efendi Şirketi’nin özelleştirilmesinin, 15 Aralık 2011’de ise Nil adlı Pamuk Çırçır Şirketi’nin özelleştirilmelerinin iptal edilmesine rağmen bu iki şirkette yapılan yolsuzluklarla ilgili hiçbir bilginin kamuoyuyla paylaşılmaması.
• Yapılan özelleştirmelerde kaybedenler işçiler oldu. Özelleştirmeyle birlikte birçok işçi işsiz kaldı. İşsiz kalan işçi sayısının 1.5 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor.

İsrail’e gaz satışı dosyası

• Mısır’la İsrail arasında yapılan anlaşma uyarınca Mısır, İsrail’e 20 yıl boyunca piyasa fiyatının altında gaz satışı yapacaktı.
• Aynı şekilde ithalatı yapan İsrail şirketi, 2005-2008 arası 3 yıl boyunca Mısır hükümetinden vergi affı elde etmeye muvaffak oldu.
• Bu anlaşma İsrail’e çok büyük avantajlar sağladı. Bu avantajlar arasında İsrail’e dünya piyasalarında üstünlük sağlamak ve mısır ekonomisine sızma imkânı vermek de mevcut.
• 2006 yılının Şubat ayında Suudi Arabistan’ın Daba limanından Mısır’daki Sefaca limanına giden ve Mısırlı hacıları taşıyan mısır gemisi yolda batmıştı. Olayda 1033 mısırlı hayatını kaybetti 377 Mısırlı yaralandı.
• İki yıl boyunca devam eden ve 21 oturum süren davanın sadece 15 dakika süren son duruşmasında, başta geminin sahibi olan Memduh İsmail olmak üzere bütün zanlılara yönelik suçlamalar düştü. Hâlbuki bir başka benzer davada mısır mahkemeleri hapis ve para cezaları başta olmak üzere ağır cezalar vermişti. Mahkemenin kararı, medya tarihinde kayıtlara skandal bir karar olarak geçti.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.