Abdulhakim SONKAYA
Muhammed ismindeki gizli savunma mekanizması
İslam Peygamberinin Ahmed ve Muhammed (sav) olmak üzere iki müseccel ismi vardır.
Muhammed, hem öven hem de övülen manasındadır.
Muhammed'i (sav) gönülden övmeyen kimse bir şekilde Onu övmek zorunda kalır.
Muhammed ismi lügat olarak, içinde bir yakıcılık ihtiva eden ve asla yermeyi kabul etmeyen bir manaya da sahiptir.
Muhammed dünya ile ilgilenir. Toplumsal hayattan yüz çevirmeyi kabul etmez. Muhammed ismi, Son Peygamberin Musevi yüzüdür.
Hak Teâlâ peygamberine Muhammed ismini vererek O'nun asla zemmedilemeyeceğini, O'na dil uzatılamayacağını teminat altına almıştır. O, övülendir. Buna aksi bir tavır Hak Teâlâ'nın bu vadine bir meydan okumadır. Bu tür girişimlerle “Allah'ın kelamının zıddını yaparak bu kelamı değiştirmek istiyorlar”(Fetih:15)
Ahmed öven, daha çok öven manasındadır.
Ahmed rahmeti ve sevinci bünyesinde ihtiva eder. Çünkü Hazreti İsa, İslam peygamberini Ahmed ismiyle müjdelemiştir. (Saf:6) Bu nedenle Ahmed ismi müjdenin, sevincin, hoş görünün ve sevginin nişanıdır.
Ahmed ismi bireyin kemalini esas alır. Ahlak, güzellik ve kıymet hazinesidir.
Ahmed, Son Peygamberin (sav) İsevi yüzüdür. İsa'nın (as) Son Peygamberdeki sureti Onun Ahmed isminde tecelli etmiştir. Bu nedenle Ahmed tıpkı İsa gibi sabırlıdır. Kimseye el kaldırmaz. Tamamen uhrevidir. Dünyaya rağbet etmez.
Ahmed (sav) kendi kendisiyle yarışır. Her gün yetmiş kere istiğfar ederek kendini aşar. İsa (as) gibi göğe yükselir.
Ahmed'in kendisi hakkı övmekle meşguldür. Fakat övülen olarak Muhammed övgünün aksi mahiyette yerme ve haşa sövme gibi girişimleri kabul etmez. Muhammed isminin taşıdığı mana ve mesajı etkisiz kılacak, isminin mana ve mesajını sulandıracak, bunun ciddiyetini sınayacak girişimler asla kanıksanamaz.
Medine'de bazı Yahudi ve münafıklar Peygamberin “övülen” manasında olan isminin ciddiyetini ve ağırlığını sınamak, bunun sadece teorikte olduğunu göstermek için haşa peygambere karşı girişimlerde bulunmuş fakat bütün girişimleri sonuçsuz kalmıştır. O zamandan günümüze tarih boyunca “övülen” manasında olan peygamberin Muhammed isminin sadece teorik olduğunu, bunun çiğnenebileceğini göstermek amacıyla türlü girişimlerde bulunulmuştur. Karikatür küstahlıkları, sarf edilen bazı sözler hep bu amaca yöneliktir. İlginçtir, bu girişimlerin tümünde kullanılan isim “Ahmed” değil, özellikle “Muhammed” ismidir. Bu şekilde bu ismin mutlak surette “övülen” manasını etkisiz kılmak istemişlerdir.
Bu tür küstah girişimlerde bulunanlar mana itibariyle Muhammed isminin bünyesinde ateş taşıdığını ve asla bu türden edepsizlik ve ciddiyet testlerine sessiz kalamayacağını unutuyor. Dahası bunu yaptıktan sonra da Müslümanların sadece Ahmed ismine bağlı olarak bu tür densizliklere karşı ifade özgürlüğü adına sessiz kalmaları ve hoşgörülü olmaları isteniyor. Yani bu girişimler üzerinden Müslümanların sadece peygamberin “İsevi vasfına” bürünmeleri, Muhammed isminden neşet eden heybet ve vakarlarını terk etmeleri isteniyor. Böylece hem Muhammed isminin tamamen teorik bir mahiyet kazanması, ciddiyet testini kaybetmesi hem de Müslümanların sadece “İsevi bir vasıftan” ibaret kalmaları sağlanacaktır. Fakat bu asla söz konusu olamayacaktır.
Paris'teki eylemi ister bir örgüt, ister kafadarlardan oluşan bir grup ister Fransız veya israil istihbaratı yapmış olsun hepsi aynı noktaya hizmet eder. Sonuç itibariyle kim ve hangi niyetle yapmış olursa olsun bu olay peygamberin Muhammed isminin asla ciddiyet testine tabi tutulamayacağını ve hiçbir zaman İslam peygamberinin sadece öven manasındaki “Ahmed” isminden ibaret kalmayacağını ispatlamıştır. Eğer bunu provokatörler, istihbarat birimleri yapmışsa o zaman biz de “kendi elleriyle Muhammed isminin manasının ve mesajının hürmetini korumuş, bunun ciddiyet testine tabi tutulamayacağını göstermişlerdir.” deriz.
Hak Teâlâ, hiçbir zaman kelime-i tevhitteki Muhammed isminin övgüye mazhar olması mucizesinin sulandırılmasına izin vermeyecektir. Muhammed ismindeki ateş buna teşebbüs edenleri fena halde yakacaktır. Haklı olarak Avrupa'da Müslümanlara karşı bir düşmanlığın gelişeceğinden endişe edenler vardır. Fakat yakinen biliyor ve inanıyoruz ki Müslümanların Muhammed ismini can siper savunmaları Avrupalı insanların gönül ve zihinlerinde çok büyük bir hayranlık uyandırmaktadır. Çünkü Muhammed isminin “övülen” manasının korunması insanların bu övgüyü ya içlerinde hissetmelerini ya da ağızlarıyla bunu dillendirmelerini sağlayacaktır.
Peygamberin Muhammed ismine yönelik planlı ve ısrarlı saldırılar asla hedefine ulaşamayacaktır. Muhammed övülendir ve bu, Hak bir meydan okumadır. Kim bunu sınamaya kalkar veya ciddiyet testine tabi tutarsa kendisi sınanır. Muhammed ismindeki gizli savunma mekanizması onu çepeçevre kuşatır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.