Pandemi döneminde en çok özlem duyulan etkinliklerin/ programların başında, Mevlid- i Nebi etkinlikleri geliyor. Gerçi o güzel ve anlamlı atmosferleri, maneviyatın zirve yaptığı o güzel ortamları etkinlik, program vb. kelimelerle anlatmak elbette mümkün değil fakat, genelde o şekilde ifade ettiğimiz için yine o şekilde yazıyoruz.

Kutlu Nebi'nin viladetlerinin yıldönümü yaklaşıyor-geliyor dendi mi, her Peygamber aşığını bir tatlı heyecan sarardı. Fakat bir de büyük bir sancı..

Kutlu Nebi'yi anmanın, hatırlamanın o güzel, tarifsiz-namutenahi heyecanı ve Kutlu Nebi'yi hakkıyla anlamanın, anlatmanın o erdemli, eşsiz, asil kaygısı; tebşir ve inzar yüklü kelimelerin, muhabbet yüklü yüreklerden, bir itidal insicamı bereketiyle, hayatlara Muhhammedi mesajı ulaştırma sancısı..

İşte bu heyecanın, sancının, muhabbetin aşıkları, Peygamberin sevdalıları toplaşırlardı her Mevlid-i Nebi'de, milyar salavatlar eşliğinde, meleklerle...

Beyaz tülbentleriyle aşklarının cezbesiyle gözlerinden akan yaşı silen nurani teyzeler, her biri bayrama gider gibi özenle giyinen, Kutlu Nebi'yi tıpkı Neccaroğulları’nın küçük kızları gibi coşkuyla karşılayan minik mümineler, bedenleri yorgun düşse de, ruhları kıpır kıpır, davet yükünü izzetlice taşıyan davetçiler, bu Muhammedi muhabbet yüklü günlerin en güzel hazinelerindendi...

Pandemi bitmese de, çarşılar, pazarlar, konserler, festivaller, törenler, etkinlikler çoktan başladı.

Umudumuz tez vakitte o heybetli, feyizli Mevlid-i Nebi etkinlikleri yine, yeniden başlasın. Zira o günlerin hayatlarımıza dokunuşuna milyar kere şahidiz...

Toplum olarak ne çok hasret kaldık bu manevi dokunuşlara...

Kutlu Nebi'nin hayatından, hayatlarımıza akan hidayet, bereket ve merhamet pınarına..

Hilye-yi Şerif’inden, Şemail-i Şerif'inden, nurlu siyerinden kana kana içmeye ne çok muhtacız...

Ahlâkıyla ahlaklanmaya ne çok ihtiyacımız var...

Sahi hazır Mevlid-i Nebi atmosferine girmişken, Kutlu Nebi'nin şimdilerde hayatlarımızda neredeyse kaybolmaya yüz tutmuş bazı özelliklerini hatırlamak nasıl olur?

Onun zengini olduğu, bizim fakiri olduğumuz erdemlere..

O...

Açıkta ve gizlide Allah’tan korkardı!

Rızâ (hoşnutluk) ve gazab (kızgınlık) hâllerinde dahî adâletten ayrılmazdı!

Zenginlikte ve fakîrlikte iktisâdı ve îtidâli elden bırakmazdı!

Akrabâ, alâkasını kesse bile, onlarla alâkayı kesmezdi!

Kendisini mahrum edene dahî ihsân ederdi!

Kendisine zulmedene bile af ile muâmele ederdi!

Sükûtu tefekkürdü, konuşması zikir!

Nazarı ibretliydi, duruşu, oturuşu, kalkışı heybetli!

Haya, edep, vefa, merhamet timsaliydi!

Kendisinden umanı, asla geri çevirmezdi!

Kutlu Nebi Muhammed Mustafa' ya milyar salât, milyar selam olsun...