Hemen, şimdi bir anda olmayabilir. Fakat yurtlarından göç edenlerin uzun vadede dünyanın vicdanını uyandıracağına, vicdanı uyanık olanları ise daha da duyarlı hale getireceğine inanıyorum.

Uzun vadede dememin sebebi de bu meselenin öyle kolay kolay sona ermeyeceğine, uzun süre devam edeceğine inandığım içindir.

İltica trafiğine baktığımızda; insanların savaştan, baskıdan, açlık ve benzer sıkıntılardan kaçarak daha yaşanabilir bir dünyaya yönelmeleri olduğunu görüyoruz. Yani istikamet kalkınmış müreffeh ülkelerdir, Batıdır.

Yeryüzünün tamamının vicdanından söz ederken, mültecilerle şöyle veya böyle muhatap olmayan kimse kalmayacak diyorum, özellikle Batı dünyasında.

Zaten Batı dünyası yıllar yılı ülkelerine dışardan gelen insanlara hiç yabancı değildir, onlar her yerdeler, semtlerinde, okullarında, iş yerlerinde, çarşılarında onların olmadığı bir zaman ve mekan dilimi yoktur.

Fakat başta Suriye ağırlıklı olmak üzere Batıya akan mülteciler dünya gündeminin birinci sırasındalar.

Biz vicdanların uyanışından bahsederken bazılarımız da kabaran faşist damarlardan, hunharca muamelelerden söz edebilir. Fakat biz vicdani uyanışın galip geleceğine inanıyoruz.

Yani Batı şu anda kedisine iltica eden milyonlara bir takım gaddarlıklar yapsa da onları tamamen geri döndürmeye, denize dökmeye, topluca katletmeye asla güç yetiremeyeceği inancındayım. Allah Teala buna müsaade etmeyecektir. Batının uzun vadede yapabileceği iki şey vardır; ya mültecileri kabul edecek ya da onların ülkelerini de yaşanılır hale getirecektir. Çünkü onların ülkelerini bu şekilde yaşanmaz hale getiren Batı emperyalizminden başkası değildir.

Bunu söylerken Batıyı acındırmak, merhamet istismarına sığınmayı kast etmediğimi baştan belirteyim.

Mesele, emperyalist ve zalim Batının kendi suçunu anlayıp kabullenme meselesidir, oraya doğru gideceğine inanıyorum.

Aslında Batı iyice düşünse bunun kendileri için Allah’ın bir rahmeti olduğunu çok iyi anlarlar.

Geçen günkü yazımda Batıda kiliselerin boşaldığından, Müslümanların kiliseleri camiye çevirmesinden söz etmiştim de bazı okuyucularım bunu tebessümle karşılamış, mültecilerin Batıya İslam’ı yaymak için değil para kazanmak ve daha müreffeh bir hayat yaşamak için gittiklerini söylemişlerdi.

Şu husus unutulmamalıdır ki, bütün uğraşlara rağmen Batı bu insanları asla eritememiştir. Zaten “almam” diye diretmesi de bu yüzdendir.

Beni çok iyimser bulacaksınız amma tamamının olmasa da ben mültecilerle Batının vicdanının uyanacağına inanıyorum. Yunanistan’da gaddar ve zalimleri protesto edenleri gördükçe, Almanya’da cami yapımına hırlayanlara karşı onlardan kat kat fazla kalabalıkların desteklediğini gördükçe...