Mursi Filistin davasına sahip çıktığı için şehid edildi
Şanlıurfa’da,Muhammed Mursi’nin şehid edilmesi ile ilgili düzenlenen programda konuşan âlimler, Muhammed Mursi’nin Filistin davasına sahip çıkmasından dolayı şehid edildiğini ifade ettiler.
Mısır’ın ilk ve tek seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin, çağın firavunu Sisi askeri cuntası tarafından şehid edilmesinin ardından Şanlıurfa’daki sivil toplum kuruluşlarının düzenlemiş olduğu “Muhammed Mursi’yi anma programları” dün akşam yapılan final programı ile sona erdi.
Şanlıurfa’daki Rabia Meydanı’nda düzenlenen programda konuşan Filistin, Suriye ve Türkiyeli âlimler, Muhammed Mursi’nin Filistin davasına sahip çıkmasından dolayı şehid edildiğine dikkat çektiler.
Rabia Meydanı'nda akşam ve yatsı namazlarının cemaatle kılınmasının ardından düzenlenen programda İslami marşlar okundu ve Muhammed Mursi için dua edildi.
Programda konuşan iki şehid babası Filistin asıllı Âlim Dr. Atiye El Weyehbi, Muhammed Mursi’nin günümüz Müslümanlarına vermiş olduğu mesajlara vurgu yaptı.
“Muhammed Mursi yapılan tüm zulümlere direnmiştir”
El Weyehbi, “Muhammed Mursi’nin hayatından çıkarmamız gereken birçok ibretler vardır. Bunlardan biri zalimlere karşı hiçbir zaman gevşeklik göstermemesidir. Rabbine ve halkına verdiği söze sadık kalarak görmüş olduğu tüm zulümlere rağmen sözünde durmasıdır. Muhammed Mursi'nin, Ümmeti İslam’a bir başka mesajı şudur ki; Müslümanlar görevde bulunduğu hangi yerdeyse orada sabit dursunlar. Bir an bile doldurmuş olduğunuz yeri boş bırakmasınlar. Vahiy ile beslenmiş olan bu ümmet; neyi yiyorsa onu ekmesi, neyi giyiyorsa onu üretmesi, kendi bomba ve tanklarını üretmesi gerekir. Müslümanların asla başkasına muhtaç olmaması ve boyun eğmemesi gerekir. Allah, Kur’an’ı Kerim’de ‘Siz Müslümanlar, insanlığın iyiliği için yaratılarak yeryüzüne çıkarılmış hayırlı bir topluluksunuz.’ buyuruyor.” diye konuştu.
“Mursi’ye bu zulmü yapanlar en başta kendi halklarına zulüm yapmışlardır”
Muhammed Mursi’nin Filistin ve Suriye davasına sahip çıktığına değinen El Weyehbi, “İslam düşmanlarının Muhammed Mursi’nin karşısında olmalarının en büyük sebebi; onun Mescid-i Aksa, Gazze ve bütün Müslümanların yanında durmasından dolayıdır. Bundan dolayı onu şehid ettiler. Doğusundan batısına kadar İslam ümmeti, Muhammed Mursi’nin söylediği sözleri zihninden çıkarmamalıdır. Mursi Suriye direnişi için ‘Emrinizdeyiz ey Suriye halkı’, Aksa ve tüm Müslümanlar için bunları haykırmıştır. Muhammed Mursi’nin bu sözleri aklında ve kalbinde kazılı kalacaktır, asla unutulmayacaktır. Muhammed Mursi’ye bu zulmü yapanlar en başta kendi halklarına zulüm yapmışlardır. Daha sonra İslam ümmetine karşı zulüm etmişlerdir. Daha sonra ise tüm insanlığa zulüm etmişlerdir. Allah’ın izniyle bu zulümleri yapanlar tarihin çöplüğüne atılacak ve en sonunda cehennemin dibine boylayacaklardır." dedi.
“Gazze’yi asla yalnız bırakmayacağız”
Muhammed Mursi’nin şehit edilmesine nedenine değinen Şanlıurfa İbrahim Halilullah Eğitim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ahmet Gündüz, Muhammed Mursi’nin Kur’an’ı kendini rehber, Hazreti Muhammed’i kendisine önder ve sünneti de kendisine yol edindiği için şehid edildiğine dikkat çekti.
Gündüz, “Siyonizm, Mursi’den önceki Mısır lideri için ‘stratejik bir hazine’ diyordu. Ne zamanki Arap Baharı ile devrildi ve yerine Mursi geldi. Mursi, ‘Biz hiçbir zaman Gazze’yi yalnız başına bırakmayacağız.’ dedi ve Cumhurbaşkanı'mızın yolunu takip edince onu zindanlara attılar. Mevzu sadece bir Mısır değildir. Mevzu, ehlisünnetin ve Gazze’yi sahiplenenlerin mevzusudur. ‘Filistin’e hükmeden dünyaya hüküm eder.’ Biz de Mursi gibi ‘Gazze’yi asla yalnız bırakmayacağız’ ve Gazze’yi sahiplenenleri ve demir parmaklıklar arkasında olanları da yalnız bırakmayacağız.” diye konuştu.
“Mısır’da 6 yılda 3 bin 533 Müslüman şehid edildi”
Muhammed Mursi’nin askeri darbeyle devrilmesinin ardından Mısır’da yaşananlara dikkat çeken Gündüz, “ Mısır’da yaklaşık 6 yıldır ne oldu? Mısır’a refah mı geldi? Hiçbir darbe memleketine refah getirmez. Irak, Suriye ve Libya’ya refah mı geldi? Karmaşa, kaos ve Batılı güçlerin kuklalarının devreye girmesinden başka bir şey ortaya çıkmadı. O günden bugüne Mısır’da 3 bin 533 kişi şehadet defterine adını tescilledi. 11 bin 522 kişi gazilik nişanesini taşıdı ve yaralandı. Peki! Bu kadar kişi ölmüşken bu kadar kişi yaralanmışken bir darbeyi bu kadar masumane yorumlamak mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.
“Müslümanların şehadeti bir diriliş olarak algılaması lazım”
Suriyeli Âlim Dr. Osman Mekansi ise konuşmasında şunları söyledi: “Müslümanlar İslam şemsiyesi altında 4 asır boyunca birçok kıtada hükmettiler. Eğer bizlerde tekrar Osmanlı ecdadımız gibi bu topraklarda hükmetmek istiyorsak; bizlerde bulunması gereken bazı vasıfların olması gerekir. Bu vasıfların başında kendi zihnimizi yanlış inançlardan şiddetli bir şekilde korumamız gerekiyor. Bir diğeri, yaşadığımız toplumda İslam’ın hâkim olması gerekiyor. Bir diğer vasıf ise kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz üretmemiz lazım. Aramızda şöyle yanlış bir algı var. Ölüm bir son şehidlik ise ölüm olarak görülüyor. Aslında şehadet bir diriliştir. Bundan dolayı eğer bizler dirilmek istiyorsak çocuklarımızı şehadete, cihada hazırlamamız gerekiyor ki, onları diriltelim. ‘İnsanlar uykudadır, ölünce dirilirler’ gereğince bilmemiz gereken insanın öldükten sonra dirileceğini bilmemizdir. Müslümanların şehadeti bir diriliş olarak algılaması lazım. Peygamber Efendimiz buyurdular ki, ‘Hazreti Hamza cennette gençlerin efendisidir.’ yine ikinci bir efendi de vardır ki, o kişi de ‘zalim bir sultanın karşısında hakkı haykırırken şehit olanlardır.’ diye buyurmaktadır.”
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.