Muş Barosu: Başörtünün önündeki engeller kaldırılsın
Muş Barosundan yapılan açıklamada Din ve vicdan özgürlüğünün bir tezahürü olan baş örtüsünün, yıllardır siyasal bir simge olarak nitelendirildiğine dikkat çekilerek başörtüsünün önündeki engellerin kaldırılması istendi.
MUŞ -Muş Barosundan yapılan açıklamada Din ve vicdan özgürlüğünün bir tezahürü olan baş örtüsünün, yıllardır siyasal bir simge olarak nitelendirildiğine dikkat çekilerek başörtüsünün önündeki engellerin kaldırılması istendi.
''Danıştay'ın kararını olumlu buluyoruz''
Başörtüsü hakkının kullanmasına ilişkin kısıtlamaların kimi zaman yasal ve idari düzenlemelere dayandırıldığını, kimi zaman da fiilen uygulandığını belirten Muş Baro Başkanı Av. M. Zahit Söylemez "Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarında da bu kısıtlayıcı anlayışın ürünü olan ve avukatların başları kapalı bir şekilde görev yapamayacaklarına ilişkin düzenlemenin yürütmesi Danıştay 8. Dairesi tarafından bir meslektaşımızın yapmış olduğu başvuru üzerine durdurulmuştur'' dedi.
'Kısıtlanan her bireysel hakkın yerini daha güçlü olan birey ve anlayışlar dolduracak'
Danıştay'ın ilgili dairesinin bireyin temel hak ve hürriyetlerine açıkça aykırı olan bu düzenlemenin yürütmesini durdurmuş olmasını olumlu bulduklarını ve bu kararı desteklediklerini duyuran Av. Söylemez açıklamasına şöyle devam etti:
"Gerek Danıştay'ın konuya ilişkin kararının gerekçesinde gerekse bu karar etrafında yapılan avukatlık mesleğinin kamu hizmeti ya da serbest meslek olması tartışmasının, hiçbir temel
Hakk'ın kullanımının önünde bir engel teşkil etmeyeceğini, bireylerin inanç ve inanmama hürriyeti ile çalışma hürriyeti arasında seçim yapmaya zorlanamayacağını düşünmekteyiz.
Kamu hizmeti alma ya da vermek için inançlardan, düşüncelerden, değerlerden arındırılmış, renksiz, kokusuz, tatsız bir alan yaratma çabası yersiz ve imkânsızdır''
Kamusal alanın olabildiğince siyasal olduğunu belirten Av. Söylemez, bu alanda sınırlanan her bireysel hakkın boşluğunu daha güçlü olan birey ve anlayışların dolduracağını, aksine bu durumun eşitsizliğin kaynağı olabileceğine vurgu yaptı.
Verilecek kamu hizmetini ve hizmetin verilme biçimini niteleyen objektifliği ve tarafsızlığı kişi hürriyetini sınırlayacak şekilde yorumlamanın günümüz dünyasında bir karşılığının kalmadığını söyleyen Av. Söylemez, başörtüsü dâhil, dil, din, ırk ve cinsiyete dayalı bireyin insan olmaktan kaynaklanan hiçbir inanç, değer ve hakkının "kamusal alan" gerekçesi ile sınırlanamayacağını yenileyerek, meslektaşlarının yargılama faaliyetlerinin her alanda başörtüsü ile çalışabilmelerinin önünü açan bu kararı desteklediklerini söyledi. (M. Şirin Çağlayan -İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.