'Müslümanların sıkıntılarına sessiz kalınmamalı'
Kocaeli’de faaliyet gösteren Umut-Der ve hanımlara yönelik hizmet veren Zeynep-Der öncülüğünde çeşitli STK temsilcileri 6-8 Ekim olaylarında Diyarbakır da katledilen gençlerin ailelerini ziyaret etti. STK temsilcileri Filistinlilere verilen destek kadar b
Kocaeli de faaliyet gösteren Umut-Der ve hanımlara yönelik hizmet veren Zeynep-Der öncülüğündeki çeşitli STK ve temsilcileri, 6-8 Ekim olaylarında Diyarbakır'da PKK yandaşları tarafından katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının ailelerine taziye ziyaretin de bulundu.
Yasin Börü ve arkadaşlarının ailelerini Diyarbakır'da ziyaret ettikten sonra Kocaeli’de İLKHA’ya açıklamalarda bulunan İzmit Umut-Der Genel Başkanı İzzet Kazak ve Zeynep-Der Genel Başkanı Sabiha Ateş Alpat, Diyarbakır’a gitmelerindeki en büyük amacın şehid ailerini yerinde görmek olduğunu söylediler.
'Şehit ailelerinin yüzlerinde umut dolu bakışlar vardı"
PKK yandaşları tarafından katledilen gençler ile ilgili anlatılanların kendilerini çok etkilediğinin özellikle altını çizen İzmit Umut-Der Genel Başkanı İzzet Kazak, ‘’İzmit’teki STK temsilcileri bizlere ulaşarak böyle bir organizasyona öncülük etmemizi istediler. STK temsilcileri şehid aileri ile tanışmak istediklerini belirttiler. Biz de bunu hoş gördük ve organizasyonu hazırladık. Kocaeli’den kalabalık bir heyetle Diyarbakır’a gittik. Ziyaret esnasında heyet olarak çok duygusal anlar yaşadık. Manzaralar karşısında göz yaşlarımıza hakim olamadık. Şehit ailerinin bize anlattığı şehidlerin yaşamları olsun şehadet anları olsun bizi derinden etkiledi. Şehidlerin ailesi söz birliği etmişcesine müthiş bir metanet örneği göstermişler. Yüzlerinde kesinlikle endişe, korku hakim değil tam tersi umut dolu bakışları vardı, bu bizim içimizi ferahlattı.” diyerek katledilen ailelerin metanetine dikkat çekti.
'Amaç bölgeden İslami gücü silmektir’
Dindar gençlere yaşatılan vahşetin insanlık ayıbı olduğunu belirten izlenimlerini anlatmaya şöyle devam etti: “Şehitlerin aileleri bizden ricası batıdaki müslüman kardeşlerimize bizi haber edin oldu. Bizde orayı gördükten sonra hiç birşey olmamış gibi davranamayız zira bu vicdanımızı rahatsız eder. Orayı anlatmanın en iyi yolu oraya gitmektir.Yasin ve arkadaşarının atıldığı binanın kapısına gittiğimizde üzerimizde soğuk su dökülme suretiyle etkilendik. Bunu anlatmak bile zor, artık yaşamayı varın siz hesab edin. Mesela şehit Yasin’in naaşı olay yerinden bir kilometre uzaklıkta bulunmuş, oraya kadar sürüklenmiş, bu insanlık için büyük bir ayıptır. Ailelerdeki metin duruş takdire şayan, şehit çocuklarının masumiyeti yürek parçalar nitelikteydi. Ziyaretimiz moral açısından o ailer için çok faydalı olduğunu düşünüyoruz. Biz bu zulümü duyurmak için elimizden geleni yapacağız. Müslümalar bu olayları duyuyor. Ona göre hepsi tepkilerini belirliyor. Genel itibari ile Diyarbakır da o gün var olan İslami güç ortadan kaldırılıp ondan sonra bütün Türkiye deki Müslümanları bitirme planıydı. Onu rahatlıkla anladık. Diyarbakır bu tür şeyleri haketmiyor müslüman beldesi olduğu herhalinden belli. Kirli zihniyetlerin biranönce temizlenmesi gerekiyor. Diyarbakır da büyük bir İslami güç var bunu gördük ve fevkalede sevindik”
‘Katliama sessiz kalan Müslümanlara hakkımı helal etmiyorum’
Şehitlerin ailelerini televizyondan görükten sonra çok etkilendiklerini söyleyen Zeynep-Der Genel Başkanı Sabiha Ateş Alpat ise, “Burada olup ta başka derneklerde olan tanıştığımız arkadaşlar Yasin Börü’nün annesi televizyonda söylediği ‘orada sesiz kalan Müslümanlara hakkımı helal etmiyorum’ cümlesi onları etkilemiş ve harekete geçirmişti. Gerçekten hiç abartısız şunu ifade edebilirim ki güzel bir teslimiyetle karşıladıklarını gördüm ve hatta yetiştirdiğimiz diğer çocuklarımız da Allah’a feda olsun, canımızda gitsin dediklerine şahit olduk. Duruşları ve tevekkülleri güzeldi tabi acı yüreklerini çok fazla yakıyor bu çok açık bir şey, bizde çok duygulandık, ama her birinin ne için öldüklerinin ne için bu fedakârlıklarını verdiklerinin farkında olduğunu gözlemledik bu teselli oldu. İki-üç ay içinde daha iddeti bitmemiş bir kadının eşinin şehadetini anlatırken o duruşu biz Müslüman olunca canımızı da, eşimizin de, çocuğumuzun da gideceğinde haberdardık bunu bilerek biz bu yola girdik kurban olsun ifadesi bizi en çok etkiledi. Yasin’in annesinin çok fazla acısı var oda otopsi raporlarında Yasin’i yakmaya çalıştıklarında, süründürdüklerinde, sopalarla vurduklarında, otopsi raporuna göre canlıymış üzücü bir durum annesi bundan dolayı çok üzülmüş.Buna rağmen bir isyanı söz konusu değil fakat talebi var bu olayın gündemden düşmemesi tek isteği Yasin’in unutulmamasıdır." ifadelerine yer verdi.
‘Bölgede Hak ve Küfür Çatışması Var’
Bölgedeki dindar Müslümanların çok sağlam duruş sergilediklerini vurgulayan Alpat, daha sonra, “Bize göre Diyarbakır Mekke dönemini yaşıyor. Tabi televizyondan görüldüğü gibi değil oraya gidip yakından görmek bu kanıyı biz de daha da güçlü kıldı. Batıdaki Müslümanlardan ses çıkarmadıklarından dolayı ailelerin sitemleri var yeterince gündeme getirilmediğinden Müslümanların bu konuda acıyı paylaşmadıklarını dile getirdiler. Sağlam bir duruş sergiliyor oradaki Müslümanlar. Aynı duruşu batıdaki Müslümanların da sergilemesi gerektiğini düşünüyorum. Küfür ve hak çatışması olduğu için her yerde bu tür olaylar oluyor bir yerde İslami bir yaşam varsa mutlaka karşıtı da olacaktır. Filistinli kardeşlerimize verilen destek doğuda ki Müslüman kardeşlerimize de verilmeli. Yasin ve arkadaşları çok farklı oldu. Herkes tarafından duyuldu çoğu çevrelerce dile getirildi. Ama maalesef görmemezlikten gelenlerde oldu” ifadelerini kullandı. (Enes Çetin-Ersin Şahin İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.