Muş Devlet Hastanesinde ilk defa yapılan ve 8 saat süren riskli boyun diseksiyonu ameliyatı, hakkında açıklama yapan Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Dr. Faruk Kadri Bakkal, hastanın, boynundaki 5 santimlik şişlik şikâyetiyle kendilerine başvurduğunu, tetkiklerden sonra yapılan operasyonun ise başarılı geçtiğini söyledi.

Hasta Fırat Çağlayan'ın (38) şikâyetinin 4 ay önce başladığını ifade eden Dr. Faruk Kadri Bakkal, süreci şöyle anlattı:

“Hastamızın boynunun sağ tarafından yaklaşık olarak 5 santimlik bir şişlik oluşuyor ve bu 4 ay önce başlayarak yavaş, yavaş büyümeye başlıyor. Hastamız guatr endokrinoloji polikliniğine başvurmuş. Orada endokrinoloji doktoru kendisini muayene etmiş, ultrasonunu yapmış, ince iğne biyopsisi yapılmış ve kendisinin papiller tipli bir tiroid kanseri olduğunu ortaya çıkarmışlar. Yalnız farklı olarak sadece guatrın olduğu bölgede değil, bu boyundaki lenf bezlerine de sıçrama vardı. Bu durumda bu tiroidektomi yapmak kâfi gelmiyor, bu boyundaki lenf bezlerini de temizlememiz gerekiyor. Bu ameliyata da boyun diseksiyonu deniyor. Hem tümörün sıçradığı lenf bezlerini, hem de sıçrama ihtimali olan bütün lenf bezlerini boyundan teker teker topluyoruz. Boyundaki bütün hayati yapıları koruyarak etrafındaki lenfoid dokuların hepsini ekize ediyoruz. Bu büyük bir ameliyat, Muş’ta daha önce yapılmayan bir ameliyat. Hastamız gayet iyi, başarılı bir ameliyat oldu. Kendisi şu anda yanımızda konuşuyor, yiyor, içiyor, hiçbir sıkıntısı yok. Hastamızı bugün taburcu etmeyi planlıyoruz.”

Uzun ve riskli bir ameliyat yaptıklarını belirten Bakkal, “Ameliyatımız 8 saat kadar sürdü. Bu ameliyat riskli bir ameliyat, bütün sinirlerin geçtiği bir bölgede ameliyat yapıyoruz. Konuşmasını, elini, kolunu hareket ettirmesini sağlayan sinirler; beyne kan götüren, oradan kan getiren damarlar yine burada. Yani bu tümörün oturduğu yer tam bu bölgedeydi. Biz bütün bu yapıları koruyarak bu yapıları buradan çıkardık. Bu tür ameliyatlar eğitim ve araştırma hastanelerinde, üniversite hastanelerinde sıklıkla yapılan ameliyatlar ama bizim hastanemizde ilk defa yapıldı, daha önceden yapılmamıştı. Şu anda gerekli olan teçhizatlarımız var. Bu bir ekip işi. Hemşiresinden doktoruna kadar, ameliyathane ekibine kadar her şeyin olması gerekiyor. Biz ekibimizi burada oluşturduk, bu tür ameliyatları rahatlıkla yapabiliyoruz. Biz, hastalara olması gerekeni söylüyoruz, durumu anlatıp izah ediyoruz, olabilecek her şeyden bahsediyoruz; komplikasyonları, riskleri anlatıyoruz. Hastalarımıza kesinlikle gel seni ameliyat edelim demiyoruz. Hastalar kendileri düşünerek kararlarını veriyorlar.” ifadelerini kullandı.

Tioid kanseri hasta Fırat Çağlayan ise boynunun sağ kısmındaki şişlikten çok şikayetçi olduğunu kaydederek, “Muş Aligedik köyünde yaşıyorum. Yaklaşık olarak 4 ay önce boynumun sağ tarafında bir şişme hissettim. O bölgeye elledim, oynadım kas gevşemesi falan olabileceğini düşündüm. Gün geçtikçe o bölge şişmeye başladı. Bunun ardından doktorlara başvurdum. Tahliller yaptırdım en son olarak ameliyat yaptırmam gerektiği söylendi. Bende bunu düşünerek ailemi göz önüne aldım. Erzurum’a gittim, oradan döndüm ve dedim ki ben hocama çok güvendim. Hocamın duruşundan, konuşmasından, bana güven verdiğinden direk olarak hocamı tercih ettim.” diye konuştu.

Konu hakkında açıklama yapan Muş Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Fatih Dölek, göreve geldikleri günden bu yana sağlıkta ciddi manada ilerleme kaydettikleri belirterek, “Muş’ta hastanelerimize 60 tane uzman getirerek ameliyatları biz yapmaya başladık. Önceden burada hiç yapılmayan ameliyatlar yeni yeni yapılmaya başladı. Mesela beyin cerrahı ameliyatı geçen sene 17 tane yapılmışken, şimdi ayda 17 tane yapılıyor. Dr. Faruk Kadri Bakkal kardeşimde tiroid kanseri ameliyatını 8 saat kadar sürecek şekilde uzun boylu bir ameliyatı burada yapma başarısı gösterdiği için kendisine teşekkür ediyorum. Bunun yanında genel cerrahi doktorlarımızda A sınıfı ameliyatlara başladılar. A sınıfı ameliyatlar fakülte ayarında yapılacan ameliyatlardır. Muş Devlet Hastanesinde bundan sonraki süreçte kanser hastalarının tedavisi, engelli çocukların sıklığı nedeniyle çocuk nörolojisi ve önemli branşlarda 15-20 tane doktor eksiğimizi de tamamladığımız durumda her türlü ameliyat yapılacak şekilde faaliyete geçerek, her türlü organizasyonu yapabilecek duruma gelecektir.” dedi. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)