Mustazaflar Cemiyeti Bursa’da Dünya Mustazaflarını anıldı
Mustazaflar Cemiyeti Bursa Şubesi’nin düzenlediği ‘Dünya Mustazaflarını an(la)ma’ konulu programa, vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
Yaptığı İslami etkinliklerle sürekli gündeme gelen Mustazaflar Cemiyeti Bursa şubesi Ördekli Kültür Merkezinde Dünya Mustazaflarını an(la)ma’ konulu bir etkinlik düzenledi. Düzenlenen etkinliğe ilginin yoğun olması dikkat çekti.
Sunuculuğunu Ali Koç’un yaptığı program Hanifi Taş Hoca’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Dünya mustazaflarının anlatıldığı etkinlikte yapılan sinevizyon gösterimi izleyenleri gözyaşına boğdu.
İlginin yoğun olduğu gözlenen programda konuşan Mahmut Aytekin Hoca, Kur’an-ı Kerim’de geçen mustazaf ve müstekbir kavramlarını anlattı.
Allah-u Teala’nın Kur’an-ı Kerimde mustazafları 4 gruba ayırdığını anlatan Ayetkin, Kur’an’da anlatılan mustazaf gruplardan bir grubunun, bir küfür ve zulüm diyarında yaşadıkları halde, buradan çıkma imkanı bulamayan kimseler olduğunu, bu grup için Allah’ın savaş emri verdiğini belirtti. Aytekin Hoca, Nisa Suresinde bulunan ‘Size ne oluyor da, Allah yolunda ve 'Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahip) gönder, bize katından bir yardım eden yolla' diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar için savaşmıyorsunuz?” ayetinin bu gruba işaret ettiğini belirterek, Müslümanların, zulüm altında olan mustazaflar o durumdan kurtarmakla mükellef olduklarını vurguladı.
Aytekinhoca’nın konuşmasının ardından İkra ilahi grubunun dünya mustazafları ile ilgili seslendirdiği ezgi ve ilahiler dinleyenleri duygulandırdı.
Daha sonra dünya ve Türkiye’de yaşayan Mustazaf Müslümanları konu edinen sinevizyon gösterimi yapıldı. Sunulan sinevizyonda bir çok kişinin gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.
Sinevizyon gösteriminin ardından bir konuşma yapan Mustazaflar Cemiyeti Bursa Şube Başkanı Cemil Genç, Dünya Müslümanlarının yaşadıkları sıkıntı ve zulümlere değinerek, Mart ayıdaki Mustazaflar Haftası’na anlam veren hadiselerden söz etti.
16 Mart 1988’de vuku bulan Halepçe katliamı, 22 Mart 2004’te meydana gelen Şeyh Ahmet Yasin’in şehadeti ve 23 Mart’ta vefat eden Üstad Bediüzzaman Said Nursi gibi olaylara değinen Genç, “Bu hadiseler, bu haftanın seçilmesine neden olmuştur. Ancak tarihin her döneminde mustazaflar ve müstekbirler ola gelmiştir.”diye konuştu.
Cumhuriyet döneminde yapılan zulümlerden de söz eden Genç, “ Ezan Türkçeleştirildi. Mabedler, mescitler ahırlara çevrildi. Binaların üzerindeki Arapça harflere dahi sıva çekildi. Böylesi bir zulme ve baskıya maruz kaldı bu memleketin insanları.” şeklinde konuştu.
Program Seyfullah Arslan Hoca’nın yaptığı duayla sona erdi.İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.