Mustazaflar Cemiyeti'nden fetih mesajı
Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi, Diyarbakır fethinin 1381'inci yıl dönümü münasebetiyle bir mesaj yayımladı... Mesajda, 1381 yıl önceki fethin, Kürt halkını esaretten hürriyete, cehaletin karanlığından ilmin aydınlığına kavuşturduğu vurgulandı.
Bu yıl Covid-19 salgını nedeniyle Diyarbakır'ın fethi etkinlikleri yapılamıyor. Ancak fethin 1381. yılı münasebetiyle Mustazaflar Cemiyeti tarafından bir mesaj yayımlandı…
1381 yıl önce 27 Mayıs günü Kürd halkı esaretten hürriyete, cehaletin karanlığından ilmin aydınlığına Diyarbakır’ın İslam ordularınca fethedilmesiyle kavuştu. Fetih ile gelen İslam'ın nurlu ışığı, özgürlük ve hürriyet aşkına susamış bir milleti öz benliğine kavuşturdu.
Diyarbakır'ın yüzyıllar boyu, zamanın emperyalist güçleri Sasani ve Bizans imparatorluklarının zulümleri altında inlediğine işaret edilen mesajda, İslam ordusunun sahabelerle geldikleri topraklarda karanlık bir dönemi sonlandırdığı vurgulandı.
Kürd halkının, bu fetih vesilesiyle İslam ile tanıştıktan sonra tarih sahnesindeki etkinliği de arttı. İslam ile yeniden dirilen Kürtler ilimde, bilimde, sanatta, edebiyatta, kent kültüründe büyük gelişim göstererek, insanlığa önemli hizmetler yaptı.
Müslüman Kürd halkının İslam ile tanışıp geliştikten sonra, kendi içerisinden âlimler, arifler, komutanlar ve mucitler çıkardığına dikkat çekilen mesajda, şu ifadelere yer verildi:
Bunlar içerinde en önemli şahsiyet ise hiç şüphesiz Kudüs fatihi Selahaddin-i Kurdi el-Eyyubi gelmektedir. Gerek Selahaddin gibi fatihler gerek El-Cezeri gibi mucitler tarihin seyrinde önemli yer tuttu. Miladi 27 Mayıs 639 yılında Diyarbakır'ın fethedilmesiyle Anadolu'nun kapıları da İslam'a açılmış ve tarih büyük bir devre tanıklık etmişti. Bu anlamıyla da Diyarbakır'ın fethi Anadolu için büyük bir anlam taşımaktadır.
Mesajın devamında, İyaz b. Ğanem komutasındaki ordunun, İslam'ın fetih anlayışını da bariz bir şekilde Diyarbekir halkına gösterdiği belirtildi…
İslam’ın fetih anlayışı salt yeni topraklar ele geçirip istila etmek değil, gönülleri fethedip, insanları kula kulluktan Allah’a kulluğa yöneltme davasıdır. Yaşadığımız şu çağda bütün dünyanın, İslam ordusunun Amed’i ve fethedilen diğer beldelerde gösterilen fetih ruhunu anlayamaya ne kadar muhtaç olduğu aşikârdır.
Amed’in Diyar-I İslam olması için mücadele etmiş ve bu uğurda şehid olmuş aziz şehidlerin devamlı yâd edilmesi gerektiği belirtilen mesajda, "rabbimizden, İslam beldelerini muhafaza için bizlere güç kuvvet vermesini diliyoruz." denildi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.