Namazı aksatmayanın hayatı da aksamaz

Hamd olsun, namazı bütün engelleri aşma vesilemiz eden yüce Rabbimize…

Salât ve selâm olsun, son nefesinde dahi namazı tavsiye eden Rasûl'e…

Ebu'd-Derda (r.a), Efendimiz(sav)'den duyduklarını anlatıyor: Parça parça kesilsen de, yakılsan da Allah'a ortak koşma ve farz olan namazı bilerek terk etme. Kim farz olan namazı bilerek terk ederse, Allah'ın koruması ondan uzaklaşmıştır.”

Ne kadar ciddi ve ağır ifadeler öyle değil mi? Adeta ‘İşte namaz bu kadar önemli.' Buyuruyor Rasûlullâh(asv). Namaz bu kadar önemli de acaba nefsimiz bu işe ne diyor?

Nefis, şeytandan ders alan ve kimi zaman şeytanlıkta adeta şeytanı bile hayretler içinde bırakan varlık… İnsanda ilk yaratılan şey nefis… İnsanın bedeni bile yokken var olan parça… Nefis, ‘ilk ben geldim' şımarıklığıyla insan vücudunda ve hayatında istediğini yaptırmak için elinden geleni yapan muzır varlık…

Nefsin sesi yüksektir. Her zaman yüksek perdeden dile getirir isteklerini. Gereksiz bir şeyi bile olmazsa olmaz gibi gösterir, insan ruhunu öldürecek bir zehri bir günahı ab-ı hayat gibi telakki ettirir ve ‘onu getirin bana' der. İnsanın faydasına olan şeyleri, özellikle de ibadetleri insanın her işine engelmiş gibi gösterir.

İnsanın bedeni suyla, kalbi namazla temizlenir. Nefis, banyo yapmak istemeyen bir çocuk misali kıvranır da kıvranır, sürekli namaza engel çıkarmak ister. Ancak Rabbimizin de buyurduğu gibi ‘Allah'a karşı huşu duyanlar dışındakilere zor gelir namaz.' Rabbine huşu ile saygı duyanlara ise kolay…

Nefis varsa, namaza engel de var demektir. Ancak sağlam bir imanın aşamayacağı engel yoktur. Engel kiminin bedenindedir, kiminin kalbinde. Bedeni engelli olan gider de secdeye, nefsin esaretinde kıvranan sağlam kimse gidemez. Namazda, iyi insanları çeken bir güç vardır; vardır da iyi insan o nefis engelini aşabilirse…

Namaz, hayırlı hiçbir şeye engel değildir, hatta cennetin dahi anahtarıdır namaz. Namaz sadece kötülüklere engeldir. Nefis ise iyi ve güzel olan her şeye… Bedeni sağlam nice erkeğin, namazlarını evinde kıldığına, bedensel engelli nicelerinin de her vakit camide cemaatle kıldığına baktıktan sonra anlarız ki namaz konusunda nefisten daha büyük engel yoktur. Zaten nefsi yahut engeli olmayana namaz farz bile değil ki. Engellere rağmen ulaşmak namaza… Engellere rağmen kılmak namazı… İşte dünyadaki en büyük başarılardan biri budur. Namazla arasındaki engeli büyük olanın namazı daha makbuldür. Namazla aramızdaki engeller aşıldıkça, namazın tadına doyum olmaz. Düşünebiliyor musunuz bedel ödemişsiniz, namaz uğruna aşınızdan, okulunuzdan, işinizden olmuşsunuz. Dünya hayatında vazgeçilmez sanılan şeylerden vazgeçmişsiniz. Böyle pahalı bir mücevherden vazgeçilir mi?

“Hayatı aksat, namazı aksatma!” diyorlar; bu pek hoş değil. Namazı aksatmayanın hayatı da aksamaz zaten. Namazla arasındaki engelleri aşana bütün kâinat selama durur, musahhar olur. Vesselam…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.