‘Namus kadını kadın yapan en üstün erdemdir’

‘Namus kadını kadın yapan en üstün erdemdir’

HDP teşkilatları tarafından düzenlenen organizasyonlarda, Müslüman kadının simgesi olan tesettüre yapılan hakaretlere Müslüman Kürt halkından gelen tepkiler dinmiyor. BEST-DER Kadın Kolları tarafından yapılan yazılı açıklamada, namusun kadını kadın yapan

Bitlis Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BEST-DER) Kadın Kolları, HDP tarafından Silopi’de kadına yönelik sözde şiddeti protesto eyleminde çarşafa ve İslam şiarlarına yapılan çirkin saldırıyı yazılı basın açıklamasıyla kınadı.

“Namus ve din düşmanlığı yapan malum çevre…”

Müslüman kadının tesettürüne yönelik bir saldırının söz konusu olduğu belirtilen açıklamada, “Malum olduğu üzere birkaç gün evvel iffet timsali Müslüman kadının tesettürüne malum çevre cenahından sergilenen Müslüman kadının tesettürü ile köleleştirildiğini iddia ettiği çok çirkef manzaralara şahitlik ettik. Her fırsatta ‘Namus, toplumun kâbusudur’ sloganını dillendiren ve böylece namus ve din düşmanlığı yapan malum çevre ve bileşenleri bazı kadınlara çarşaf giydirip, ellerini zincirler ile bağlayıp köle gibi çarşının ortasında gezdirmesi ile gerçekleştirdiği bu eylem hakaret içerikli provokatif bir eylemdir. Bu Müslüman halk ile dalga geçmektir. Kendini doğuran annelere ve ninelere hakarettir, terbiyesizliktir ve saygısızlıktır. Haddini bilmeyen bu zihniyet tüm bunları kadına özgürlük kisvesi altında yapmaktadır.”denildi.

“Bu bozuk zihniyet sürekli İslam’a saldırıyor ve toplumu İslam’dan uzaklaştırmak için var gücüyle çalışıyor.”denilen açıklamada şu ifadeler dikkat çekti:

“Eğer annelerinden utanıyorlarsa çıkıp bunu açıkça dillendirsinler”

 Zihniyet bunalımı yaşayan bu şahıslar ilk önce kendi annelerine bu hesabı vermelidirler. Eğer annelerinden utanıyorlarsa çıkıp bunu açık açık dillendirsinler. Eminiz ki anneleri onlara hak ettiği cevabı vereceklerdir. Tesettürün tarihi insanlık tarihi ile eşdeğerdir. Hz Âdem’den Hz. Muhammed`e (sav) kadar Allah tarafından gönderilmiş bütün peygamberler, fahşa ve münkerle mücadele etmiş, hayâ ve edep tesis etmişlerdir. Tesettürün kadın için önemini, kadına verdiği vakarı ve en önemlisi kadının özgürlüğünün simgesi olduğunu vurgulamak için, İslam’dan önceki cahiliye dönemi kadınlara bakmamız yeterlidir. Nitekim cahiliye döneminde dahi hür kadınlar örtülü, cariyeler ise başı açık gezerdi. Buradan da anlıyoruz ki; tesettür, köleliğin sembolü değil bilakis özgürlüğün ta kendisidir. Çıplaklık şeytanın en büyük silahıdır. Şeytanın ilk eylemi, ilk insanı yanıltarak günah işlemesini ve açılmasını sağlamak olmuştur. Bu gün de modern kavramlarla tesettüre el uzatanlar şeytanın taşeronluğunu, şeytanın askerliğini yapmaktadır.
“Namus kadını kadın yapan en üstün erdemdir”

“Tesettür yüce Allah’ın emri ile hür, iffet ve namus timsali hanımların bir alamet-i farikası olarak yerini almıştır.”ifadelerinin yer aldığı açıklamada, “İslam’ın, kadının tesettürüne verdiği önemi; yeri geldiğinde uğruna orduların teçhiz edilmesinde görüyoruz. Nitekim Peygamber efendimiz (sav), Beni Kaynuka Yahudilerine saldırmak üzere orduya cihat emri vermesinin tek sebebi, kadının örtüsüne el uzatılmış olması idi. Medine’den sürülen Beni Kaynuka Yahudilerinin zihniyetinin, bugün maalesef bölgemizin farklı yerlerinde yine malum çevrenin şahsında tezahür ettiğine şahit oluyoruz. Kadını kem gözlerden sakındıran, kapitalizmin tüketim ve reklam aracı olmaktan kurtaran tesettür, tabi ki şeytan ve avenelerinin korkulu rüyası olmuştur. Her seferinde İslam ve İslam’ın şiarları ile alay eden malum çevre ve bileşenleri eylemlerinde Allah’ın emri olan tesettüre hakaret etmiş, taşıdıkları pankartta “Toplumsal kâbustur NAMUS” ve “em ne namusa kesine” Biz kimsenin namusu değiliz diyerek, her seferinde bunu itiraf etmişlerdir. Oysa namus kadını kadın yapan en üstün erdemdir. İşte bundan dolayı Allah’ın ayeti olan tesettür ve çarşafla alay edilmiş, hatta esaret ve kölelik olarak gösterilmiştir. Allah’ın izni ile annelerimiz, bacılarımız, yani biz Müslüman kadınlar tesettürü nesilden nesile taşıyacağız.”denildi.

“Çarşaflarımızla özgürce yaşayacağız”

Müslüman kadının asla örtüsünden taviz vermeyeceği belirtilen açıklamada, “Çarşaflarımızla, feracelerimizle, mantolarımızla, başörtülerimizle, tesettürlerimiz ile özgürce yaşayacağız. Hiç kimse bizleri bir daha cahili hayata, açıklığa-saçıklığa, batılıların emellerine ve menfaatlerine köle olmaya zorlayamaz. Kalemiz olan tesettüre yediden yetmişe sahip çıkarak İslam düşmanlarının korkulu rüyası olmaya devam edeceğiz.”ifadeleri dikkat çekti.

“Asla bu toplumu İslam’dan uzaklaştıramayacaksınız”

BEST-DER Kadın Kolları tarafından yapılan açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi. “Tüm bu yaşananlar ve daha önce de İslam’a karşı hakaretlerinden vazgeçmeyenlere, Müslüman halk olarak da deriz ki; Siz ne yaparsanız yapın, asla bu toplumu İslam’dan uzaklaştıramayacaksınız. İslam, hayatımızın her alanını süsleyip şereflendirecek ve sizlerin şeytanlara hizmet edip bunalım geçiren köhnemiş zihniyetiniz ise gün be gün zayıflayacak ve yok olacaktır. Bu zihniyetiniz kaybetmeye ve yok olmaya mahkûmdur. İslam’a karşı hakaretlerinden vazgeçemeyenlere Müslüman halk olarak da deriz ki; siz ne yaparsanız yapın, asla bu toplumu İslam’dan uzaklaştıramayacaksınız. İslam hayatımızın her alanını süsleyip şereflendirecek, sizlerin şeytana hizmet edip bunalım geçiren köhnemiş zihniyetiniz gün be gün zayıflayacak ve yok olacaktır. Bu zihniyetiniz kaybetmeye ve yok olmaya mahkûmdur.” (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.