M. Emin ÖZMEN
Namus; Toplumsal Husus
Farklı kriterleri olmakla birlikte, bütün toplumların namus denilen bir kutsalları vardır ki bu olgu kadının etrafında şekillenmektedir. Toplumsal değişikliklerin sağlanması için, bazen namus dediğimiz toplumun kadim kodlarıyla oynanmaktadır. Bu çerçevede HDP’nin “Namus; toplumsal kâbus” diye, Kürt kadınının toplumsal statüsünü değiştirmeye yönelik bir sloganı hâlihazırda mevcuttur.
Ülkemizdeki laik yaşam tarzı, kadını ifsad ederek topluma yerleştirilmeye çalışıldı. İl il teşhisler konularak, kadının Batı tarzı yaşama evirilmesi için gereken şartlar oluşturuldu. Geçmişte yaşadığımız başörtüsü zulmünü bu açıdan okumamız gerekmektedir.
Bu anlamda sahil kentlerinde laik yaşamın daha çok oturmuş olması, hakeza kadının sahillerde arz endam edilmesi ile ilintilidir. Kısacası laik yaşamın başarı kriterlerinden en önemlisi; kadının açılıp saçılması, yani Batı tarzı yaşamı benimseyip benimsememiş olması ile orantılıdır.
PKK ve siyasi ayağı HDP’nin nihai hedefi laik yaşamı esas alan bir yaşam biçiminin sağlanması olduğuna göre, onların da kadın hususuna bigâne kalmaları düşünülmezdi. Onun için Kürtlerin kadim kültür kodları ile oynadılar. Kadının ne denli bir namus objesi olduğunu bildikleri için “Namus; toplumsal kâbus” ve beraberinde kadınların ağzından; “Biz kimsenin namusu değiliz, bizim namusumuz özgürlüğümüzdür” sloganları ile Batıcı yaşam standartlarını kadının üzerinden geliştirmeye çalıştılar.
Açıkça söylemek gerekir ki, rejimin Kürt toplumunda tam yerleşememe sebeplerinden biri, kadını istedikleri noktaya getirmeyi başaramamış olmalarındandır. Fakat bu noktada devreye giren HDP, rejimin başaramadığını başarmak istemekte ve beyaz tülbentli Kürt kadınına laik yaşamı dayatmaktadır.
HDP, rejime kıyasla bir tık daha başarı sağlamış olsa dahi, namusun Kürtlerin toplumsal yaşamında etkisi hayli fazladır. Zaten bu yüzden toplumun sinir uçları ile oynamaya çalışanlar, kadına dokunacak tarzdan eylemler gerçekleştirmektedirler.
Bu çerçevede son günlerde toplumun sinir uçları ile oynandığına şahit olmaktayız. Şırnak’ta bir sitede yaşanan vaka, bu tarz bir olaydır. Uzman çavuş olarak Şırnak’ta görev yapan şahıs, 13 yaşındaki bir kıza tacize yeltenmesi sonucu, duyarlı halk ayağa kalktı. Valilik şahsın alkollü olduğunu söyledi. Bu şekilde vakayı hafifletici bir sebep ortaya konmuşsa da, neticede şahıs kurumu tarafından açığa alındı.
Buna benzer bir olay Batman Beşiri’de yaşandı. Yine bir uzman çavuş devredeydi. Bu kez saldırıya uğrayan 17 yaşında bir genç kızdı. Kızın intihar girişiminde bulunması sonucu olaydan haberdar olundu. Arkasından bir mektup bırakarak intihara kalkışan kızın hayati tehlikesi devam etmektedir.
Sosyal medyada #susmabatman etiketi ile halk tepki gösterdi. Bu tür olayların oluşturacağı toplumsal dalga nedeniyle, HDP aileye sahiplenmeye çalıştı. Olayın aydınlatılması ve uzman çavuşun gereken cezayı alması için açıklamalar yaptılar.
Olayın siyasi boyuta çekilmiş olması kanaatimce HDP açısından çok da iyi olmadı. Çünkü yerel seçim çalışmaları esnasında, HDP’nin Süryani Mardin Milletvekili Tuma Çelik, evine götürdüğü bir kadına kahve içirdikten sonra tecavüz ettiği iddiaları ciddi ciddi ülke gündemini sarstı. Adı geçen milletvekili partisinden istifa etti. Tuma Çelik’in “nitelikli cinsel saldırı” yaptığı iddiası ile dokunulmazlığının kaldırılması için resmi işlemler başlatıldı. HDP, hakkında tecavüz iddiası bulunan milletvekillerinin Merkez Disiplin Kurulana sevk edildiğini bildirerek, Tuma Çelik hakkında soruşturma başlattı ve adı geçen partidaşlarını 20.07.2020 günü ihraç etme kararı verdi.
Uzman çavuşlar veya HDP milletvekilinin düştükleri bu çukur durumun esas müsebbibi Batıcı yaşam alışkanlığının kodlarında aramak icap ediyor. Biliyorum, her milletten veya herhangi bir fikriyat sahibi olanların arasından düşük karakterde insanlar çıkıyor. Ama yaşam biçimi olarak kadın ve erkeklere yanaşık düzen standartları uygularsanız, bu tür düşük karakterdeki insanlar için fırsatlar yaratmış olursunuz.
Kürt beldelerinde yaşayan herkes bilir ki, aşiretler arası kan davalarının büyük bir kısmının esas sebebi namus konuludurlar. Kürtlerin bu kırmızı çizgisini geçmek, ateşle oynamaktır. Çünkü milli karakterlerini İslam ile yoğuran bu millet, namusuna saldıran en ufak bir pire dahi olsa, yorganı yakacak türden tepkiler verir.
Kürt kadınının namus direnişi rejim ve HDP’ye rağmen devam etmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.