Narenciye üreticileri: Biz de Rusya’ya limon vermeyelim
Yaşanan uçak krizi sonrası Rusya’nın limon dışındaki tüm narenciye ürünlerine ülkeye giriş yasağı getirmesini değerlendiren narenciye üreticileri, “Üreticiler olarak biz de limon vermeyelim” diyerek bu tavra tepki konulması gerektiğini belirttiler.
Rusya’nın 1 Ocak 2016 itibarıyla Türkiye’den gidecek limon hariç tüm narenciye ürünlerinin ülkeye girişine yasak getirmesini eleştiren narenciye üreticilerinden, Adana Ziraat Odası 2'nci Başkanı Cahit İncefikir’in "Rusya'nın almamasıyla narenciye ağaçlarımızı kesecek değiliz. Dünya Rusya'dan ibaret değil. Yeni pazarlar bulacağız. Ben sadece limon istiyorum, diyen bir ülkeye karşı tavır almamız gerekir. 'Size limon da vermiyoruz' demeliyiz" şeklindeki açıklamasına destek geldi.
Yaşanan siyasi ve askeri krizin en çok kendilerini etkilediğine işaret eden narenciye üreticileri, Rusya’nın limon dışındaki narenciye ürünlerinin ülkesine girişine izin vermemesinin ise çelişkili bir tutum olduğuna dikkat çektiler. “Yaptırıma karşı biz de limon vermeyerek tavrımızı koymalıyız.” diyen bahçe sahipleri, bu kriz döneminde Devlet’in mutlaka kendilerini desteklemesi ve bu konuda istikrarlı bir politika izlemesi gerektiğini söylediler.
“Narenciyede mutlaka yeni pazarlara açılmak gerekiyor”
Türkiye’de narenciye üretiminin yüzde 70’inin gerçekleştiği Çukurova Bölgesi’nde, üretilen portakal, limon, mandalina ve greyfurt için en büyük pazarın Rusya olduğuna dikkat çeken bahçe sahiplerinden Bünyamin Dağabakan, kriz sonrası ellerinde kalan narenciye için Devlet’in gereken önlemleri almasını beklediklerini ifade etti. Kriz aşılana kadar Hükümetin kısa vadede alacağı önlemlerle kendilerini rahatlatabileceğine işaret eden Dağabakan, “Dünya Rusya’dan ibaret değil, mutlaka yeni pazarlara açılmak gerekiyor. Bu noktada Hükümet’in gerekli çalışmayı yapmasını istiyoruz.” dedi.
“Rusya, aynı ürünü daha pahalı almak zorunda kalacak”
Türkiye narenciyesine yasak getiren Rusya’nın da süreçten zarar edeceğini savunan Dağabakan, “Bir şekilde ürünlerimiz Rusya’ya gidecektir. Bu nasıl olur derseniz; Türkiye olarak Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan’a narenciye ihracatımız var. Rusya bir şekilde narenciye almak zorunda. Bizden narenciye almayan Rusya, bu ülkelerden bu ürünleri ithal etmek durumunda kalacak. Dolayısıyla bizden daha ucuza alabileceği bir ürünü daha pahalı almış olacak. Bunda Rusya’nın da kaybı olacak. Yani dolaylı da olsa bir şekilde narenciyemiz Rusya’ya ulaşacaktır.” ifadelerini kullandı.
“Biz de Rusya’ya limon vermeyelim”
Adana Ziraat Odası 2'nci Başkanı Cahit İncefikir’in yaptığı açıklamada; "Rusya'nın almamasıyla narenciye ağaçlarımızı kesecek değiliz. Dünya Rusya'dan ibaret değil. Yeni pazarlar bulacağız. Ben sadece limon istiyorum, diyen bir ülkeye karşı tavır almamız gerekir. 'Size limon da vermiyoruz' demeliyiz" şeklindeki sözlerine destek verdiğini ifade Dağabakan, “Rusya limonda Türkiye’ye bağımlı. Limon almama gibi bir durumları yok. Bence bu noktada Türkiye’nin de limon göndermemesi lazım.” diye konuştu.
“Hükümet narenciye üreticisini rahatlatacak adımlar atmalı”
Rusya ile olan krizin narenciyecileri olumsuz etkilediğini ancak bunun Devlet tarafından alınacak önlemlere giderilebileceğini ifade eden bahçe sahibi Murat Gülmez ise “Şu anda biz üreticilerde ister istemez bir tedirginlik var. Bazı bahçelerde ürünler toplanmışken bazıları ise halen toplanmayı bekliyor. Hükümetin narenciye üreticisini rahatlatacak adımlar atmasını bekliyoruz.” dedi.
“Krizden ders çıkartabilir, bu vesileyle narenciye pazarımızı daha da genişletebiliriz”
Rusya’nın narenciye için çok büyük pazar olduğunu ve mutlaka bu krizin de bir şekilde atlatılacağına inandığını dile getiren Gülmez, “Şunu da iyi bilmek gerekiyor ki bizim rızkımızı Rusya değil Allah veriyor. Bahçelerimizden bazen don olayı nedeni ile ürün alamadığımız da oluyordu. Bu sene ise bu kriz yaşandı. Bununla birlikte Türkiye olarak narenciyemizi pazarlayacağımız yeni ülkeler bulmak zorunda olduğumuz bir gerçeği var. Narenciye ihracatında sadece bir ülkeye bağımlı olmak böyle büyük krizlere sebep olabiliyor. Bu krizden de ders çıkartabilir ve bu vesileyle narenciye pazarımızı daha da genişletebiliriz.”diye konuştu.
“Narenciyemiz meyve suyu yapılarak okullarda dağıtılabilir”
Bu seneki ürünlerin elde kalmaması ve kısa vadede tüketilmesi iç piyasadan faydalanılabileceğini dile getiren Gülmez, “Hükümetin narenciye tüketimini teşvik edici bir politika içinde olmasını bekliyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarında ve özellikle okullarda bir şekilde narenciye tüketimi teşvik edilmeli. Kış mevsimindeyiz, elimizdeki narenciyeler fabrikalarda meyve suyu yapılarak okullarda dağıtılabilir. Böyle alternatiflerin de değerlendirilmesini bekliyoruz.” diye görüşlerini sıraladı. (Ayhan Kaya-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.